İSRAİL’İN TEMELLERİNDEKİ HARÇ “FAŞİZM” İLE KARILMIŞTI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’i “Faşist devlet” olmakla suçluyor, Başbakan Binyamin Netanyahu için de “Günümüzün Adolf Hitler’ı” diyor.

 

Zerrece ama zerrece haksız değil.

 

Çünkü, İsrail’in ilk cumhurbaşkanı olması teklifini reddeden 20’nci yüzyılın en büyük bilim insanı Yahudi kökenli Albert Einstein, daha 1948’de “Siyonist devletin harcında faşizm olduğunu” açıklamıştı.

 

Gelin, tarihte bir yolculuk yapalım…

 

İsrail, 14 Mayıs 1948 tarihinde kuruldu.

 

Birkaç ay sonra, Aralık başında İsrail aşırı sağının lideri Benahem Begin, ABD’yi ziyaret etti Begin bağımsızlık öncesi kurduğu “İrgun” adlı silahlı milis gücüyle nüfusun çoğunluğunu Araplar’ın oluşturduğu Filistin’de terör estirmişti: Korkunç katliamlar yapmış, Arap köylerini yakıp yıkmıştı.

 

Bağımsızlıktan sonra örgütünü siyasal partiye dönüştürmüştü. Adı: “Özgürlük Partisi”.

 

Bu parti ileri yıllarda adını “Likud” olarak değiştirecekti.

 

İşte 1948 Aralık ayındaki ABD ziyareti sırasında Özgürlük Partisi lideri sıfatını taşıyordu.

 

O ziyaret günlerinde Albert Einstein ve bir grup Yahudi aydın kaleme aldıkları ve New York Times gazetesinde yayınlanan açık mektupta Menahem Begin ve arkadaşlarını “faşist”, “ırkçı”, “cani”, “terörist” diye tanımlamış ve “İsrail’ı felakete götürecekleri” uyarısında bulunmuştu.

 

İşte, Einstein ve arkadaşlarının New York Times gazetesinde yayınlanan mektupları:

 

Çağımızın en kaygı verici siyasal olaylarından biri, İsrail devletinin içinde yeni kurulmuş olan Özgürlük Partisi’nin (Thuat Haherut) ortaya çıkmasıdır. Bu parti örgütlenmesi, yöntemleri, siyasal ideolojisi, sosyal iddiaları ile nazi ve faşist partilere çok benziyor.  Bu parti milliyetçi, aşrı sağcı ve terörist Irgun örgütü üyelerince kuruldu.

 

Bu partinin lideri Menahem Begin’in ABD ziyareti, partisine Amerikan kamuoyunun destek verdiği izlenimi yaratmayı ve Amerikan muhafazakar Siyonistleri il bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Dünyanın her yerinde faşizmle mücadele edenlerin ve Begin’in siyasi geçmişini ve hedeflerini bilenlerin adlarının onunla yan yana getirilmesine izin vermeleri düşünülemez bile.

 

Begin’in partisinin açıklamaları gerçek karakterini gizliyor. Özgürlükten, demokrasiden anti-emperyalizmden söz ediyorlar, oysa kısa bir süre öncesine kadar faşist devletin doktrinini savunuyorlardı.

 

Begin ve partisinin gelecekteki icraatlarını kestirebilmek için geçmişine bakmak yeterli.

 

Biz aşağıda imzası olanlar, faşizmin son tezahürü olan Begin ve arkadaşlarına en küçük bir desteğin bile verilmemesi konusunda dünyayı uyarıyoruz.”

 

New York Times gazetesinde yayınlanan bu mektuba imza atanlar da şöyle:

 

Isidore ABRAMOWITZ, Hannah ARENDT, Abraham BRICK, Rabbi Jessurun CARDOZO, Albert EINSTEIN, Herman EISEN, M.D., Hayim FINEMAN, M. GALLEN, M.D., H.H. HARRIS, Zelig S. HARRIS, Sidney HOOK, Fred KARUSH, Bruria KAUFMAN, Irma L. LINDHEIM, Nachman MAISEL, Seymour MELMAN, Myer D. MENDELSON, M.D. Harry M. OSLINSKY, Samuel PITLICK, Fritz ROHRLICH, Louis P. ROCKER, Ruth SAGIS, Itzhak SANKOWSKY, I.J. SHOENBERG, Samuel SHUMAN, M. SINGER, Irma WOLFE, Stephan WOLF.

 

---

 

Faşist ve terörist Begin’in adını Likud’a çevirdiği partisi 1977’de iktidara geldi.

 

Geliş, o geliş

 

İsrail tarihinde o günden bu yana faşist başbakanların geçit töreni yaşanıyor: Menahem Begin, İzak Şamir, Ariel Şaron ve Binyamin Netanyahu…

 

Albert Einstein bugün yaşasaydı, İsrail’i açıkça “Faşist devlet” ilan ederdi.

 

Tıpkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi…

 

Mail: erdalsafak029@gmail.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI