Pazar Yazıları Bir Millet Kaç Devlet?
Kulakları çınlasın.
Ahmet Çalık’ın Turkuvaz Medya Grubu’nun patronu olduğu dönemde en az 5-6 kez Kazakistan’a gittim.
Hayır, asla iş takibi için değil. Zaten Ahmet Çalık’ın öyle bir şeye ihtiyacı yoktu. Ayrıca elimden o gibi şeyler de gelmezdi. Hem sonra ben hiçbir zaman, adı lazım değil, bazı gazeteciler gibi mesleğin prestejini ya patronları, ya kendileri, ya da her ikisi için iş takipçiliğinde kullananlardan olmadım.
Kazakistan ziyaretlerimin nedeni ya bağımsızlık yıldönümü şenliklerini izlemek için oldu.
Ya da Kazakistan’ın o dönemdeki Cumhurbaşkanı, daha doğrusu devletin kurucu Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’in Türkiye’ye yapacağı bir resmi ziyaret öncesinde, Kazak liderin Türk halkına mesajlarını haber yapmak için.
İkinci ya da üçüncü ziyaretimdi.
Kazakistan’ın sıfırdan kurulmuş veya yaratılmış yeni başkenti Astana’daki son derece modern cumhurbaşkanlığı sarayında Nazarbayev ile oturduk.
Türk halkına veya kamuoyuna mesajlarını verdikten sonra her bir geçirdi ve şöyle dedi:
“Hepimiz bu toprakların çocuklarıyız. Ama siz bize burada bırakıp batıya göç ettiniz. Anadolu’ya yerleştiniz. Oradaki halkla karıştınız. Bu melezleşme sonucu gen değişimiyle gözlerinizdeki çekikleri kaybettiniz. Biz ise buralarda kalıp hayata tutunmaya çalıştık. Gözlerimiz hala çekik.
Şimdi Kazakistan petrol ve doğal gaz sayesinde zenginleşiyor. Siz de paranın kokusunu aldınız, dönüp geliyorsunuz. Hayır, hakkınızı yemek istemem, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Kazakistan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle, bizi ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye oldu.”
Durdu, soluklandı ve ekledi: “Ama 800 küsur yıllık ayrılığın ve onun açtığı uçurumun kapatılması pek de kolay olmuyor.”
Nur Sultan Nazarbayev artık siyaset sahnesinden çekildi.
Ben de gazeteciliği bıraktım veya bırakmak zorunda kaldım.
---
Geçenlerde Astana’dan bir açıklama yapıldı ve nedense Türk medyasının hemen hiç ilgisini çekmedi. Şöyle deniyordu:
“Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Altın Orda devletini Kazakistan’ın markası yapmaya karar verdi. Böylece uçsuz bucaksız steplerin uygarlığının mirasını sahiplenerek ülkenin ulusal kimliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.”
Haberde, Tokayev’in 2022’de kurulan ve kendi ifadesiyle bazı Türki halkların temsilcilerini barındıran Ulusal Kurultay’da (Not: Sivil toplum, iş dünyası, Müslüman din alimlerini temsilen 117 üyeden oluşuyor) Kazakistan’ın Altın Oda devletinin mirasçısı olduğunu, o devletin 800’üncü kuruluş yıldönümünü (Not: Aslında 750 küsur yılını) kutladıklarını anlattı, “Kazakistan’ın yeni bir akademik tarihini yazma zamanı geldi” dedi.
---
Tabii bu bazı tarihi pürüzler de yaratacak. Belki de sıkıntılar.
Önce, Altın Orda devletinin tarihini birkaç cümleyle özetleyeyim.
Cengiz Han, ölmeden önce uçsuz bucaksız imparatorluğunu oğulları arasında paylaştırdı. Büyük oğlu Cuci’nin payına Seyhun ırmağı ile Balkaş gölünün batısında yer alan bölgeler düştü.
Bir başka ifadeyle, Kazakistan’ın Avrupa bölgeleri, Rusya’nın Avrupa’daki toprakları, Ukrayna, Gürcistan ve Kırım yarımadası Cuci’nin devletini oluşturuyordu. Yani, Altın Orda, bir Avrupa devletiydi.
Dersimiz tarih değil. O nedenle sadece, Altın Orda’nın asıl kurucusunun Cuci Han’ın küçük oğlu Batu Han olduğunu, sonra geniş toprakları ağabeyi Orda Han ile paylaştığını belirtelim. Eh, birkaç kuşak geçince varisler arasında taht kavgaları başladı ve Altın Orda önce parçalandı (Kazan, Kırım, Astrahan, Nogay, Sibir hanlıkları gibi), daha sonra 1502 yılında tarih sahnesinden silindi.
---
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı forsunda tarihte kurulmuş olan16 Türk devletinin bayraklar veya flamaları var. Sırasıyla sayayım:
1-Büyük Hun İmparatorluğu.
2-Batı Hun İmparatorluğu.
3-Avrupa Hun İmparatorluğu.
4-Ak Hun İmparatorluğu.
5-Göktürk Kağanlığı.
6-Avar Kağanlığı.
7-Hazar Kağanlığı.
8-Uygur Kağanlığı.
9-Karahanlı Devleti.
10-Gazne Devleti.
11-Büyük Selçuklu Devleti.
2-Harzemşahlar Devleti.
13-Altın Orda Devleti.
14-Timur İmparatorluğu.
5-Babür İmparatorluğu.
16-Osmanlı İmparatorluğu.
---
Yani, Altın Orda’yı Türk devleti kabul ediyoruz. Kazaklar ise Türki-Moğol karışımı.
Birde Moğollar var. Başkent Ulan Batur’da Cengiz Han’ın devasa bir heykelini diken Moğollar ise Altın Orda’yı kendi tarihlerinin bir parçası olarak savunuyorlar.
Öyle ya; Cengiz Han eğer Moğol kökenliyse, en büyük oğul Cuci başta olmak üzere ölmeden önce imparatorluğunu paylaştırdığı tüm efradının da Moğol olması gerekmiyor mu?
Neyse. Altın Orda’nın bu paylaşılamayan mirası en azından bugüne kadar akademik tartışmalar sınırları dışına çıkmadı, örneğin diplomatik alanda bir sıkıntıya yol açmadı.
---
Ancak şimdi Kazakistan, Altın Orda’yı tarihinin meşalesi yaptığına göre…
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Ankara’yı ziyaret ettiğinde…
Külliye’de 16 Türk devletinin forslarıyla karşılandığında…
O forslardan birinin Altın Orda’ya ait olduğunu gördüğünde…
Ne düşünecek dersiniz?
---
Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini vurgulamak için
“Bir millet iki devlet” sloganını benimsedik.
Şimdi “Bir millet üç devlet” olarak mı değiştireceğiz? Ki, Kazakistan ile Azerbaycan’ın araları hiç yok.
Haydi, öyle diyelim.
Peki, Cengiz ve hanedanının mirasına, dolayısıyla Altın Orda devletine de sahip çıkan Moğollar’ı, ki Türk soyundan değiller, ne yapacağız?
Gel de çık işin içinden!
Mail: erdal.safak@outook.com
YAZARIN DİĞER YAZILARI
BÜLTEN ABONELİĞİ
Hemen bülten abonesi olun yeni haberlerden anında haberdar olun!