Şili’de yapılan referandumda halkın yüzde 55,75’i yeni anayasa tasarısını reddetti.

 

Şili halkının ilk “Hayır”ı değil bu.

 

Genelkurmay Başkanı Augusto Pinochet liderliğinde kuvvet komutanlarından oluşan cunta 11 Eylül 1973’te halkın oylarıyla seçilmiş solcu Devlet Başkanı Salvador Allende’yi devirdiler ve öldürdüler.

 

Yönetime el koyan askeri cunta 1980’de yeni bir anayasa hazırladı ve halkın oyuna sundu. Ne zaman? 11 Eylül 1973 darbesinin 7’inci yıldönümü olan 11 Eylül 1980’de.

 

O güne kadar Şili, 1925 yılında kabul edilmiş anayasayla yönetiliyordu. Pinochet rejimi anayasanın değişmesi, yani cunta rejimi anayasasının kabulü için halkın üçte ikisinin onayı şartını getirdi. Yani, en az yüzde 66.

 

Referandumda Pinochet rejimi anayasasına “Kabul” oyları yüzde 67,04’e ulaştı,

 

Böylece Şili anayasal açıdan diktatörlüğü kabullenmiş oldu.

 

Pinochet rejimi 17 yıl sürdü.

 

Şili 1990’ların başında demokrasiye geçince “Darbe” veya “Cunta” anayasasını değiştirme talepleri yükselmeye başladı. Ve de bu talebi destekleyen girişimler hız kazandı.

 

Uzun yıllar süren çabalardan sonra 2022 Eylül’ünde yeni bir anayasa taslağı referanduma sunuldu. Sol eğilimli Devlet Başkanı Gabriel Boric’in desteklediği bu anayasa halktan yeterli desteği alamadı.

 

Sonra siyaseten Pinochet çizgisinde olanların askıları ve çabalarıyla yeni bir anayasa tasarısı daha hazırlandı. İşte geçtiğimiz Pazar günü halkın yüzde 55,75’inin reddettiği anayasa bu.

 

Sonuç? Pinochet rejiminin anayasası yürürlükte kalacak. Kimbilir kaç yıl, kaç on yıl daha…

 

----

 

Türkiye’ye ne kadar benziyor değil mi?

 

Bizde de “12 Eylül darbesinin ürünü olan Anayasa’nın değişmesi ve sivil bir anayasanın hayata geçirilmesi için” en az 20 yıldır girişimde bulunuluyor, çalışmalar yapılıyor.

 

Sonuç? Elde var sıfıra sıfır.

 

Neden?

 

Cevabı uzun ama özetleyeyim.

 

Dünyadaki tüm rejimlerde iktidarlar ikiye ayrılır.

 

1-Asli kurucu iktidarlar.

2-Tali kurucu iktidarlar.

 

Asli kurucu iktidarlar, devleti kuran veya bir askeri darbeyle yönetimi ele geçiren iktidarlardır. İşte onlar devlet kurucusu oldukları veya silah zoruyla iktidara el koydukları için anayasa yapma yetkisine sahiptir. Halkı sıkı sıkıya denetledikleri için, hazırladıkları anayasa taslağını halkoyunda geçirmekte zorlanmazlar.

 

Tali kurucu iktidarlar için sorun daha zor, hatta çetrefildir. Çünkü kendilerini iktidara getiren anayasayı lağvetmek veya rafa kaldırıp yeni bir anayasayla yol devam etmek, her şeyden önce kendilerinin meşruiyetlerinin ortadan kalkması tartışmalarını tetikler.

 

Ayrıca, tali kurucu iktidarlarda genellikle tek başına anayasayı değiştirecek parlamento çoğunluğu veya halk gücü olmadığı için uzlaşmayla bir metin hazırlama yoluna gidilir. O da çoğu kez fiyaskoyla sonuçlanır.

 

Türkiye’de olduğu gibi.

 

Peki, o zaman ne yapılır?

 

Mevcut anayasanın tüm tarafların uzlaşabildiği maddelerinin değiştirilmesiyle yetinilir.

 

Türkiye’de olduğu gibi.

 

----

 

Son söz: Anayasalar canlı varlıklardır. Kolay kolay ölmez.

 

Ancak, hastalıklı organlara (Yani, maddelere) operasyonla yetinilir.

 

Türkiye’de olduğu gibi.

 

Mail: erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI