HEM DÜNYANIN  EN MUTLU ÜLKESİ HEM AVRUPA’NIN İNTİHAR REKORTMENİ

 

Geçen Pazar Yazısı’nda bir ölçüden söz ettim. Hatırlatayım:

 

Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Finlandiya birinci sırada. Hem de üst üste 7’nci kez olarak.

 

Tıpkı İsveç gibi yüz yıllık tarafsızlığını tarihe gömüp NATO’ya üye olan, o nedenle etekleri zil çalan Finlandiya’yı  “Mutlu insanlar diyarı” olduğu için kutluyoruz.

 

Birleşmiş Milletler, b değerlendirmeyi yaparken şu kriterleri esas aldı: Gelir düzeyi, sağlık durumu, yolsuzluk olmaması, eğitim kalitesi, yaşam düzeyi, çevreyle uyumlu, daha doğrusu doğayla neredeyse iç içe bir hayat.

 

Güzel mi? Elbette güzel.

 

BM araştırmada anket kapsamına girenlere şu temel, hatta varlığın sorgulanmasına kadar gidebilecek geniş yelpazedeki şu soruyu  yöneltti: “Hayatınızdan memnun musunuz?”

 

İnsanın sağlıklı bir şekilde soluk alıp vermesi bile hayatından memnun olduğu duygusunu verebilir. Elbette yaşlılığın, hastalıkların pençesinde değilse…

 

Ama bana göre, bu kriterlerde  yolunda gitmeyen bir şeyler var.

 

Bunun için önce Birleşmiş Milletler’in  abuk-subuk diye tanımladığım mutluluk klasmanını, ya da listenin en azından ilk sıralarını bir kez daha aktarayım:

 

1. Finlandiya

2- Danimarka

3- İzlanda

4- İsveç

5- İsrail

6- Hollanda

7-Norveç

8- Lüksemburg

9- İsviçre

10- Avustralya

 

Görüldüğü gib listedeki ilk 10’un 8’i Avrupa ülkesi. (İsrail ve Avustralya dışında.)

 

----

 

Şimdi yine Birleşmiş Milletler’in ve onun şemsiyesi altında olan Dünya Sağlık Örgütü’nün intihar istatistiklerini aktarayım. Sadece Avrupa ile ilgili bölümü. Yani, dünyanın en mutlu 10 ülkesinden 8’ini barındıran yaşlı kıtadaki ülkeleri.

 

İşte  Avrupa ülkelerinde, daha doğrusu ilk 10 sırasında,  her 100 bin kişide intihar edenlerin sayısı:

 

Finlandiya (13,4), İsveç (12,4), Moldova (12,2), Macaristan (11,) İzlanda (11,2), Hırvatistan (11), Avusturya (10,4), Norveç (9,9), İsviçre (9,8), Fransa (9,7)

 

Bu tablo bize ne gösteriyor: Dünyanın en mutlu 10 ülkesinden 8’inin yer aldığı Avrupa’da, “İnsanlar mutlu oldukça hayatlarına son veriyorlar Bunun akıllı, mantıkla bir ilgisi olabilir mi?:

 

Yine de konuyu sonuna kadar götüreyim: “Mutlu Avrupa ülkeleri”nde, yani ilk 10’a giren ülkelerde, intihar rekorları kıranları bir kez daha hatırlatayım: Finlandiya, İsveç, İzlanda, Norveç!

 

Bir başka deyişle, dünyanın sözde en mutlu insanları sapır sapır hayatlarına son veriyorlar.

 

Bunu mantığın herhangi bir yerine oturtmak mümkün mü?

 

Ağırlıklı olması koşuluyla mutlu insan hayattan bıkar mı? Ölümü ister mi?

 

Buradan bence iki sonuç çıkıyor:

 

Mutluluk nedir? Cevabı yok.

 

Mutsuzluk nedir? Onun da cevabı yok,

 

Tek düze(Sabah kalk, kahvaltı yap, belki biraz spor yap, işe git, üakşam dönüşü, yemek, uyku… Ertesi gün aynı hayat çizelgesi. Bir sonraki gün aynı.. Kimbilir kaç yıl aynı….)  bir hayat ne kadar çekilebilir ki?

 

---

 

Bu kadar felsefe yeter.

 

Finlandiya örneğinden yola çıkarak şu son cümleyi söyleyebilirim:

 

Mutluluk kavramı hikaye. Aslında hayat hikaye. Hayat –anlatması çok zor ama- bir tuzak.

 

Onun farkına varanlar başka çözümler peşine koşuyorlar.

 

Ve büyük olasılıkla şöyle düşünüyorlar: Ölüm kurtuluş.

 

Peki, o zaman BM’nin mutluluk endeksi ne demek oluyor?

 

Mail: erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI