BİR GAZETECİNİN ÖLÜMÜ NASIL İNTİHAR SALGININA DÖNÜŞTÜ?

 

Bu yazıyı sorumlu ve sorumsuz medya arasındaki farkı ve sorumsuzluğun nasıl toplumsal depremlere, hatta felaketlere yol açabileceğini anlatmak için hazırladım.

 

---

 

Kanada’nın Quebec eyaleti, özellikle de eyaletin başkenti Montreal, önümüzdeki hafta efsane televizyon gazetecisi Gaetan Girouard’ı ölümünün 25’inci yılında anmaya hazırlanıyor.

 

Girouard hayatına son verdiğinde sadece 33 yaşındaydı ve çok parlak bir gelecek onu bekliyordu.

 

Çünkü araştırmacı gazetecilik alanında bir çığır açmıştı.

 

Gözü pekti. Yanında gizli kamera taşıyan yardımcısı, kendi elinde mikrofon ile suçluların, özellikle de uyuşturucu satıcılarının mekanlarına dalar, adamların analarından emdikleri sütü burunlarından getirirdi.

 

Yerel bir radyo istasyonunda başlayan gazeteciliği, onu Quebec’in en çok izlenen televizyon kanalının yıldızlığına kadar yükseltmişti. Ve elbette sayısız ödül almıştı.

 

Halkla iç içe yaşamayı sevmesi nedeniyle, kamuoyunda geniş bir hayran kitlesi vardı.

 

Natalie Prefontaine adlı bir kadınla evliydi. 2 kızları olmuştu.

 

Ancak bu acar ve Amerikan tarzı gazeteciliği başına dert açmaya başlamıştı. Suç örgütlerinden tehdit üstüne tehdit alıyor, ayrıca hakkında yığınla dava açılıyordu.

 

Bir meslektaşı anlatıyor: “Araştırmacı gazeteciliğin en tehlikeyi yanı, gazetecinin kendisini bir adalet dağıtıcısının yerine koymasıdır. Hatta hem savcı, hem de yargıç olmaya kalkışmasıdır. Sonra bir an gelir, yaptığınız işin altından kalkamazsınız.”

 

Bu baskılar sonunda onu derin bir bunalıma sokmuştu. Depresyon ilaçları kullanıyordu. Sıkıntılarını, sorunlarını kimseye anlat(a)mıyordu. Çoğu kez doktoruna bile. Çok ama çok kırılgandı.

 

Sonunda 14 Ocak 1999’da kendini asarak hayatına son verdi. Dul eşi o günü şöyle anlatıyor: “Kızlarım feryat figan yanıma koştular. ‘Babamız öldü. Babamız intihar etti’ diye çırpınıyorlardı. O günden sonra her 14 Ocak’ta evimizde aynı hıçkırıklar yükseliyor…”

 

---

 

Gaetan Girouard’ın intiharı Quebec kamuoyunda adeta deprem ve tsunami etkisi yarattı.

 

Bunun da en ağır sorumlusu medyaydı.

 

Çünkü 33 yaşındaki gazetecinin ölümü basında ve televizyonun haber bültenlerinde en küçük ayrıntısına kadar anlatıldı. Hem de ballandıra ballandıra.

 

Bu da toplumda intiharı adeta özendirdi.

 

Girouard’ın ölümünü izleyen bir ay içinde Quebec eyaletinde 155 kişi hayatına son verdi. İntihar edenlerin önemli bir bölümü onun ölüm yöntemini tercih etmişlerdi: Kendilerini asarak dünyaya veda etmek.

 

Ayrıca yüzlerce kişi de “Alo intihar hattı”na yaptıkları başvurular sayesinde ölümden kurtarılabildiler.

 

Bu intihar dalgası, hatta çılgınlığı, Quebec medyasına iyi bir ders oldu.

 

Artık intihar haberleri verirken, kırılgan kişileri özendirmemek için kurbanın nasıl, hangi yöntemle hayatına son verdiğini yazmıyorlar, anlatmıyorlar.

 

Gazetecilik zor bir meslek.

 

Ama zorluğundan da önce vicdan sorunu…

 

Mail: erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI