Astronomi ve astro-fizikle ne kadar ilgileniyorsunuz; bilemem. Ama benim hobim olan bu muhteşem bilim dalı üstüne arada bir amatörce kalem oynatacağım.

 

Bugünkü konumuz: Paralel veya çoklu evrenler teorisi.

 

Önce birkaç kısa bilgi.

 

Bildiğimiz evren 13.8 milyar yaşında.

 

Bildiğimiz evren bir uçtan öbürüne 93 milyar ışık yılı büyüklüğünde.

 

Bu ne kadarlık bir mesafe ya da uzaklık demek?

 

Bunu hesaplamanıza yardım için bir ölçü vereyim: Bir, evet sadece bir ışık yılı 9 trilyon kilometreye tekabül ediyor.

 

93 milyar ışık yılını, üşenmezseniz, varın siz hesaplayın.

 

Dahası var.

 

Bildiğimiz veya gözlemleyebildiğimiz evren, tahmin ettiğimiz evrenin sadece yüzde 7’si.

 

Yani evrenin gözleyebildiğimiz veya duvara çarptığımız sınırının ötesinde tüm evrenin yüzde 93’ünü oluşturan başka alemler, başka paralel veya çoklu evrenler var. O bölgeyi veya evreni ya da evrenleri hiçbir zaman gözlemleyemeyeceğiz. Hele gitmek mi? Aklınıza bile getirmeyin.

 

Bırakın oralara gitmeyi, kendi galaksimiz olan Samanyolu’nda turistik veya astronomik turlar düzenlememiz bile imkansız. (Not: Samanyolu’nun ne büyüklükte olduğunu bile bilmiyoruz. Çünkü içindeyiz. Şöyle düşünün; gözleriniz bağlı her tarafı kapalı, penceresiz, kapısız bir odaya kapatılırsanız, içinde bulunduğunuz mekanın veya binanın ne büyüklükte olduğunu bilebilir misiniz? Veya bir çöle bırakılırsanız, o kum okyanusunun büyüklüğünü kestirebilir misiniz? Samanyolu da öyle. Çünkü biz de ancak Samanyolu’nun mini minnacık kollarından birinin, kaydetmeye bile değmeyen bir noktasında astronomik ölçülerle güneş sistemi olarak toplu iğne başı kadar bir bölgeyi kapsıyoruz veya işgal ediyoruz.)

 

Bu kadar astronomik bilgi –şimdilik- yeter.

 

Gelelim konumuza…

 

Paralel veya çoklu evren teorilerini savunanlar derler ki, “Herkesin paralel evrende bir ikizi var. Ama aynı mesleği, aynı hayat arkadaşını seçmemiş olabilir. Zevkleri farklı, hatta ömrü farklı olabilir.” (Bir not daha: Paralel veya çoklu evrenlerde bizim dünyamızdaki gibi canlıların öldüğünü nasıl varsayabiliyorlar? Çünkü, şu ana kadar, dünyamız dışında canlı ölümü ne gözlenebildi, ne kanıtlanabildi. Neden? Cevap: Çünkü dünya dışında canlı hayatı yok! En azından teleskoplarla ulaşabildiğimiz yakın çevremizde. Yani komşu gezegenlerde. Bakmayın siz Jüpiter’in ve Satürn’ün bazı uydularında atmosfere püsküren gayzerlere. Bugüne kadar onların hayat emaresi barındırdıklarına ilişkin hiçbir kanıt bulunamadı. Tabii örneğin “Yıldızlar Arası” gibi kurgubilim filmleri hariç!)

 

Özetlersek… Neymiş? Paralel veya çoklu evrenlerde ikizimiz varmış…

 

Peki, bu dünyada, ana ayrı, baba ayrı, hç görmediğiniz ikiniz veya adaşınız varsa, nasıl açıklanacak?

 

Sorumu açayım:

 

Ben Erdal Şafak. 1945 Akhisar doğumluyum. Çiçeği burnunda (1 Ağustos 2023) emekli gazeteciyim.

 

Ama tespit ettiğim kadarıyla, “Erdal Şafak” adlı-soyadlı üç kişi daha var. Üç adaşım.

 

Birincisi Dr. Erdal Şafak. Koronavirüs salgınının ortalığı kasıp kavurduğu dönemde sık sık medyada açıklamaları, uyarıları yayınlandı: “Aman en az iki doz aşınızı ihmal etmeyin!”

 

İkincisi Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Şafak. O da arada bir kamuoyunu uyarıp duruyor: “İstanbul’da 7’nin üstünde bir deprem bekleniyor.”

 

Üçüncü Erdal Şafak ise, Yapı Kredi Bankası’nda makam şoförü!

 

Bu kadar adaş ile aynı dünyada, aynı ülkede, dahası aynı şehirde, yani İstanbul’da yaşayıp, aynı havayı ciğerlerimize çekip, birbirimizden habersiz, birbirimize paralel hayatlar sürmemiz beni ürpertti.

 

Kendi kendime sordum: Yoksa paralel evrenler bu dünyada mı? Dünyamız paralel evrenlerin bir parçası mı? Yoksa bizim hayatlarımız paralel evrenler arasında gidip geliyor mu?

 

Alın size uykuları kaçıracak, bir sürü insana varlığını, hayatını sorgulatacak soru…

 

Örneğin, biz bu dünyada mı doğup yaşayıp ölüyoruz?

 

Yoksa gezegenler, galaksiler, evrenler arasında yolculuk eden bir ruh muyuz?

 

Zaten, Budizm de bunu iddia etmiyor mu?

 

Son söz veya çağrı: Adaşlarım, keyfiniz yerinde mi? Hayatınızdan memnun musunuz? Ama hangi hayatlarınızdan?

 

 

Mail: erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI