BAKLA NİHAYET DİLİN ALTINDAN ÇIKARILIYOR ZORUNLU ASKERLİĞİ GERİ GETİRMEK ŞART!

 

Bu uzun soluklu analizimin başından bu yana vurguladım: Avrupa hangi orduyla Rusya’ya karşı savaşacak?

 

Öyle ya; Pek çok Avrupa ülkesi zorunluğu askerliği yıllarönce terketti. Profesyonel askerliğe geçti. O profesyoellerin büyük çoğunluğunu da, son çare olarak orduya yazılan işsiz-güçsüz gençler oluşturdu.

 

Dahası askeri konular artık gündemden ve halkın kaygılarından o kadar uzaklara savrulmuştu ki, brçok Avrupa ülkesi savunma bakanlıklarını kadın politikacılara devretmişti.

 

Eeee… Şimdi ne olacak?

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa ülkelerinde, elbette en başta NATO üyelerinde (Not: NATO üyesi olmayan Avrupa ülkesi kaldı mı?) olası bir Rus saldırısında ne yapabilecekleri veya Ukrayna’nın düşmemesi için ne gibi askeri seçeneklere başvurabilecekleri gibi can alıcı, can yakıcı bir sorunu masaya getirdi.

 

Öyle ya; ortada ordu gibi ordu denebilecek bir askeri güç yok!

 

Sadece profesyonel ordular kışlaları dolduruyor.

 

---

 

Avrupa Birliği (AB) 27 üyeden oluşuyor. Hatırlatayım: Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, İsveç, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Yunanistan.

 

NATO üyelerini de sayayım: ABD, Almanya, Arnavutluk, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İtalya, İsveç, İzlanda, Kanada, Karadağ, Kuzey Makedonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan.

 

AB’nin silahlı gücüne dönüşmüş olan ama Türkiye, ABD, Kanada, İzlanda, İngiltere, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya gibi AB dışı ülkelerin yer aldığı NATO’nun ise 32 resmi üyesi bulunuyor. Resmi diyorum; çünkü Avustralya, Japonya, İsrail gibi gözlemci üyeleri de var.

 

AB ve NATO üyesi Avrupa ülkelerinden kaçının ordusu var dersiniz? Daha doğru bir soruyla; kaçı zorunlu askerlik uygulamasına devam ediyor?

 

Sayayım: Danimarka, Estonya, Litvanya, Finlandiya, Kıbrıs, Yunanistan, Norveç, İsveç, Avusturya ve ne AB, ne de NATO üyesi olan İsviçre.

 

Norveç, 2016'da kadınlar için zorunlu askerlik hizmetini getiren ilk Avrupa ve NATO ülkesi oldu.

 

2 yıl sonra İsveç, askere alma uygulamasını yeniden yürürlüğe koydu.

 

Rusya-Ukrayna savaşı başlayınca zorunlu askerliği geti getiren ilk ülke hangisi oldu dersiniz? Letonya!

 

Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks bu kararın gerekçesini xöşye açıkladı: "Letonya toplumu, hayatta kalabilmek için askeri eğitim almış ve savaşa katılmaya hazır olan nüfusun oranını artırmamız gerektiğini anlamalı.Bu, Rusya'nın Letonya'ya istediği zaman saldırma riskini azaltacak."

 

Sırada hangi ülkeler var?

 

Yetkililerin açıklamalarından yola çıkarak iz sürmeye çalışalım…

 

- Romanya Genelkurmay Başkanı General Gheorghita Vlad, “Kaybedecek bir saniyemiz bile yok. Savaşa hazırlıksız yakalanabiliriz. Ordunun mevcudunu en kısa zamanda 80 binden 130 bine çıkarmalıyız. Bu da ancak zorunlu askerlikle mümkün olabilir” dedi. Ayrıca 18-35 yaş arası tüm sivillere temel savaş eğitimi verilmesini istedi.

 

-İngiltere Genelkurmay Başkanı General Sir Patrick Sanders, “Rusya ile savaş çıkarsa yeterli askerimiz yok” uyarısında bulundu ve kadın-erkek farkı gözetmeden tüm sivillerin savaşa hazırlanması için girişime hemen başlanması çağrısında bulundu. “İngiltere tarihi boyunca hiç bu kadar zayıf bir orduya sahip olmamıştı” diyen General Saners, “Şimdilik zorunlu askerliğe gerek ama halk Rusya’yla bir savaş olasılığı düşüncesine kendini hazırlamalı” diye ekledi.

 

-İngiltere eski Savunma Bakanı Tobias Ellwood tehlike çanlarını çalanlar kervanına katıldı: “İngiltere, on yıllarboyunca Avrupa’nın artık barış kıtasına dönüştüğü ninnileriyle uyutuldu. Acil önlem almak zorundayız. Yoksa otoriter rejimler İngiltere’nin zaaf içinde olduğunu sanacaklar.” Ellwood’a göre, Avrupa sanki 1939’a geri döndü. Otoriter rejimler hızla silahlanıyor. Batı onlara karşı harekete geçme riskini göze alamıyor. NATO da hesap sormaktan korkuyor. Ellwood, “Soğuk Savaş döneminde savunma bütçemiz gayrı safi milli hasılanın yüzde 4’ünü buluyordu. Şimdi yüzde 2’ye indi. En azından yüzde 3’e çıkarmalıyız” diye konuşuyor.

 

-Norveç Genelkurmay Başkanı General Elrik Kristofferson da karamsarlar grubundan: “Savunma ve silahlanma bütçemizi artırmak için acilen paraya ihtiyacımız var. Norveç halkı da kendini Rusya ile bir savaş fikrine alıştırmalı.”

 

-Almanya’nın durumu da epey sıkıntı verici: Orduya asker bulunamıyor. Ülke en etkili dergisi “Der Spiegel” hükümete ivedi olarak zorunlu askerliği geri getirme çağrısında bulundu.

 

-Belçika Savunma Bakanı Ludivine Dedonder, “Rusya bizim istikrarımızı bozmaya çalışıyor” iddiasında bulundu ve halkı vakit yitirmeden ihtiyat askerliğe kaydolmaya çağırdı.

 

Örnekleri ve uyarıları daha da artırmak mümkün. Ama gereği yok. Sadece, NATO’nun en güçlü silahlı kuvvetleri diye gösterilen ABD ordusunun son durumunu bir-iki cümleyle özetlemekle yetinelim:

 

-ABD ordusu son 3 yılda 64 bin dolaylarında asker kaybetti. Hayır, ölümlerden değil, istifalardan. Ordunun mevcudu şu sıralar 1 milyon 280bin dolaylarında. Bu, 1940’tan bu yana en zayıf durum anlamına geliyor. Hele, dünyanın jandarması olduğu iddiasında bulunan ve gezegenimizin her kıtasında, hatta neredeyse her ülkesinde üsleri bulunan bir ülke için hiçbir şey değil. Dahası bu açığa 2023 yılında 41 bin asker daha eklendi.

 

ABD Savunma Bakanlığı’nın 2024 bütçesiyle ilgili raporda, “Bu sorunun tek çözümü va:. Zorunluğu askerliği geri getirmek” önerisine yer verildi.

 

Peki, gerçekten Rusya ile NATO üyeleri arasında Avrupa kıtasında bir savaş olasılığı var mı? Yoksa, Avrupa’yı silahlanma harcamaları artırmaya kışkırtarak ekonomik açıdan zor duruma düşürmek isteyen Rusya lideri Putin’in oyununa mı geliyorlar? Ya da silah lobilerinin ve onların manipüle ettiği askerlerin ve politikacıların tuzağına mı düşüyorlar?

 

Bu sorulara da bir sonraki yazıda yanıt arayalım…

 

Mail. erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI