20 bölümde yayınladığım Rusya-Ukrayna savaşı analizinden sonra işte uzun soluklu bir yazı dizisi daha.

 

Her ne kadar yazı benim imzamı taşısa da, asıl müellifleri AK Parti’yi iktidara getirecek 3 Kasım 2002 seçimleri için parti adına bağlayıcı sözlerin verildiği, Türk Halkı’na bir siyasi, ahlaki ve vicdani taahhütnamede bulunulduğu Seçim Beyannamesi’ni hazırlayanlar.

 

Kısacası, bu yazı dizisinin asıl yazarları AK Parti’nin o dönemdeki kurmayları.

 

Beyanname’den bölümleri ben aktaracağım, muhasebesini ve günümüzdeki tabloyla karşılaştırmasını siz yapacaksınız.

 

Sözü daha fazla uzatmadan, AK Parti’nin 3 Kasım 2002 seçimlerine giderken halka ne sözler verdiğini aktarmaya başlayayım. Buyurun…

 

----

 

Gündemin en sıcak konusu olan “Enflasyonla mücadele” ile başlayayım.

 

Bakın, AK Parti, Seçim Beyannamesi’nde bu konuda ne tespitler yapmış ve ne çözümler önermişti…

 

---

 

“25 yıllık dönemde, belli aralıklarla uygulamaya konulan istikrar programlarına rağmen, enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlanamamış, enflasyon sürekli bir artış eğilimi göstermiştir. 2001 yılı itibariyle sadece dört ülkenin (Angola, Kongo, Zimbabwe ve Beyaz Rusya) enflasyon oranı Türkiye’nin üzerinde kalmıştır. Ekonomik programımızın hedefi, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmektir.

 

Yüksek enflasyonda etkili olan temel unsur, yüksek kamu açıklarının Merkez Bankası kaynaklarından veya çok yüksek maliyetli iç borçlanma yoluyla finansmanıdır. KİT’lerdeki zararların fiyat ayarlamalarıyla giderilmeye çalışılması, enflasyonist süreçte etkili olan diğer bir faktördür. 1990’lı yıllar boyunca kamu kesiminin mali sistem üzerindeki baskısı giderek artmıştır. Mali derinleşmenin yeterince sağlanamadığı bir ortamda, faiz oranları yükselmiş, vadeler kısalmıştır. Böylece, enflasyonist bekleyişler süreklilik kazanmıştır.

 

Türkiye’de enflasyonist süreç kendi kendini besleyen bir yapıya dönüşerek, enflasyon Türk Lirasının enflasyona paralel değer kaybı kamu fiyatları, ücret ve diğer gelirlerin enflasyona göre artırılması enflasyonist bekleyişlerin artması enflasyonun yeniden tırmanması şeklinde işleyen bir kısır döngü oluşturmuştur.

 

Uygulayacağımız ekonomik programda, para politikasının fiyat istikrarını esas alan stratejisi korunacaktır. Mali disiplinin sağlanmasına öncelik veren maliye politikalarıyla, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede etkinliği sağlanacaktır. Finans sektörüne yönelik reform programımız da, para politikasının enflasyonla mücadelede etkinliğinin artmasına yardımcı olacaktır.”

 

Aradan 22 yıl geçti.  Türküye bugün Arjantin, Lübnan ve Suriye’nin ardından dünyada

 

Enflasyonun en yüksek olduğu dördüncü ülke!

 

Mail: erdal.safak@outlook.com


YAZARIN DİĞER YAZILARI