BABAM'IN CUMHURİYET SEVDASI

 

Çocukluğuma dair en önemli izlerden birisi, babamın elinde Cumhuriyet gazetesi ile daireden eve gelişiydi...

 

Akşam yemekten sonra, evdeki koltuğuna oturup sessizce okurdu gazetesini. Annem ona kahvesini getirir, karşılıklı susarlardı. Şimdi düşünüyorum da, susarak da ne güzel anlaşırlardı... Babam bizimle siyasi meseleleri pek konuşmazdı fakat memleketin gidiş hali onun en değer verdiği şeydi. Bu haliyle; omurgalı duruşun, vatanseverliğin, Atatürk sevdasının, cumhuriyetin, ilkeli olmanın motiflerini, taviz vermeden yaşamanın ne kıymetli bir şey olduğunu hayatı boyunca bize bir şekilde anlatmıştı aslında...

 

O dönemlerde Cumhuriyet gazetesi okumak, ki hala öyle, yaftalanmak için birebirdi. Babam, cumhuriyet döneminin idealist ziraat yüksek mühendislerinden biriydi. Almanya'ya gıda teknolojileri üzerine eğitime gönderilen ilk mühendislerdendi. Yıllarca ziraat müdürü olarak görev yaptığı yerlerde, öncelikle işçi haklarını üstün tutmuştu. Hiç bir zaman ast üst ilişkisi gözetmeksizin, narenciye bahçeleri içinde işçilerle birebir çalışırdı. Hatta mesai saati bittiği halde, dairenin bahçesindeki gülleri aşılamaya devam ettiğini çok iyi hatırlıyorum.

 

Değişik renklerde güller üretmek en sevdiği şeydi... Annem bu duruma çok kızardı ama babam da böyle mutluydu işte... Bir gün babam lojmanda kalan tüm memur ve işçi çocuklarını bahçede topladı. Biz de müdürün kızları olarak, beşibiryerde ön saflarda yerimizi almıştık. Sözümona bize özel bir görev verileceği kanaatindeydik. Ama tabii ki öyle olmadı. Hepimizin eline birer teneke kutu dağıtıldı. (Hani şu beş litrelik yağ tenekeleri.) Görevimiz, narenciye fidanlarına musallat olan sümüklüböcekleri toplamaktı. Teneke başına 5 TL. ücret tain edilmişti. İlk başta hafif bir hayal kırıklığı ile başlayan sümüklüböcek serüvenimiz, sonrasında çok eğlenceli bir hal almıştı. Bütün çocuklar birden, emekçi işçi gücünden bahseder olmuş, vatanı kurtarıyor gibi işimize odaklanmıştık.


YAZARIN DİĞER YAZILARI