Veda Edilemez Bazı İnsanlara
Ecem Naz Tunca’nın kaleminden
Masadan eksiliyor bir bir dostlar… Ama bazı eksilmeler vardır ki yalnızca bir masa değil, koskoca bir memleket mahzun kalır. Bu kez eksilen, sesiyle yüreklerimize kazınan, Karadeniz’in asi ruhunu notalara sığdıran Volkan Konak. Onun gidişi, yalnızca bir sanatçının vedası değil, bir hikâyenin yarım kalması, bir dostun aniden uzaklaşması gibi…
Volkan Konak, sadece bir müzisyen değildi; o, bir anlatıcıydı. Memleketin kokusunu, denizin tuzunu, yaylaların rüzgârını şarkılarıyla taşıyan bir halk ozanıydı. Sesinde hüzün kadar umut, yalnızlık kadar dostluk da vardı. Şarkıları, Anadolu’nun her köşesinde yankılanan birer hayat hikâyesiydi. O, Karadeniz’in hırçın dalgalarını, sokak aralarındaki dost muhabbetlerini, kahkahalar arasına saklanmış hüzünleri en iyi bilenlerden biriydi. Şarkılarında bir memleket saklıydı; hasretin, sevdanın, geçmişe duyulan özlemin en saf hâli vardı.
O, sahneye çıktığında yalnızca bir sanatçı değil, bir dost, bir abi, bir yol gösterici olurdu. Sesiyle bizlere yalnız olmadığımızı hissettirdi. Kalpten söylediği her şarkıda içimizi ısıttı, bize bizi anlattı. Şarkılarıyla büyüdüğümüz, sesiyle kendimizi bulduğumuz bir insandı. Onu dinlediğimizde, içimizdeki fırtınalar diner, bir dost omzumuza elini koymuş gibi hissederdik. Çünkü o, yalnızca notaları değil, duyguları da en saf hâliyle taşıyabilen bir ruhun sahibiydi.
Karadeniz’in hırçın dalgalarını, yeşilin her tonunu, anıların hiç silinmeyen izlerini notalara döken bu büyük sanatçı, sadece bir müzisyen olarak değil, bir filozof, bir anlatıcı olarak da hatırlanacak. O, türküleriyle sadece bir yöreye değil, bir ülkenin kalbine dokunmuş, kuşaklar boyu sürecek bir miras bırakmıştı. Onun şarkıları, hüzünlü bir akşamüstünde dost muhabbetlerine eşlik etti, uzun yolculukların sessiz yoldaşı oldu, kayıpların ardından dökülen gözyaşlarına karıştı. Ve şimdi, kendi gidişine duyulan derin hüzünle yine dillerde, yine kulaklarda yankılanıyor.
Bazı insanlar ölmez, sadece görünmez olurlar. Volkan Konak, sesiyle, sözleriyle, dostluğuyla her zaman var olacak. Bir şarkıda, bir rüzgârın esintisinde, denizin hırçın dalgalarında onun izini bulacağız. Her Karadeniz türküsünde, her sahil kasabasında yankılanan bir melodiyle, belki de bir rüzgârla yanımızdan geçip gidecek. Onun sesi, anıları ve dostluğu her zaman bizimle olacak.
Şimdi Karadeniz’in rüzgârı, bir dostunu daha uğurluyor. Belki de en sevdiği yaylaların zirvesinde, bulutların arasında bir yerlerde, o kendine has kahkahasını atıyordur. Işığın bol, yolun hep türkü dolu olsun Volkan Konak… Seni hiç unutmayacağız.