
Pek çok bakteri türü işi çözmüş. Bazıları yer kabuğunun derinliklerinde kendine yer edinmiş, bazıları hidrotermal dehlizlerde çoğalıyor, hatta bazıları donmuş tundra topraklarına "Ev" diyor. Ancak pek çok bakteriye nerede yaşamak istersiniz diye sorarsanız, bulaşık süngeri çoğu için listenin en üst sırasında olurdu.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Evet, görünüşe bakılırsa tabaklarımızı ve bardaklarımızı temizlediğimiz süngerin kendisi mikrobiyom canlılarla dolu. Süngerler adeta bir bakteri cenneti gibi: sıcak, nemli ve mikrobiyomlar için besleyici yiyecek parçacıklarını içinde barındırıyor.
Bakteriler için mükemmel ortam
Almanya'da Furtwangen Üniversitesi'nde mikrobiyolojist olan Markus Egert, mutfaklarda kullanılan süngerlerdeki bakteriyel mikrobiyomlarla ilgili 2017 yılında veri yayınladı. Egert, süngerlerde 362 mikrop türü yaşadığını, bazı yerlerde bakteri yoğunluğunun her santimetrekarede 54 milyar ayrı mikroba kadar ulaşabildiğini tespit etti. "Bu çok büyük bir miktar. İnsan dışkısında bulabileceğiniz bakteri sayısına yakın" diyor Egert.
Bunun en büyük sebebi süngerlerde çok fazla delik ve boşluk bulunması. Her bir delik, bir mikrop topluluğunun yerleşmesi için uygun ortam sağlıyor. Duke Üniversitesi'nden biyolog Lingchong You ve ekibi, 2022'de yaptıkları bir çalışmada, süngerlerin karmaşık yapısını modellemek için bilgisayar teknolojisinden faydalandı. Buna göre, süngerlerde bulunan farklı büyüklüklerdeki deliklerin mikrobiyal büyümeyi teşvik ettiğini buldu.
You'nun ekibi, bu bilgiden hareketle aynı çalışmayı selüloz süngerlerde farklı E.coli türleri yetiştirerek tekrar etti. "Mutfak süngerleri içinde farklı büyüklükte boşluklar olmasının (bakterilerin büyümesini teşvik etmesi bakımından) gerçekten çok önemli olduğunu buldular," diyor Egert ve ekliyor: "Bu çok mantıklı, çünkü hem tek başına büyüyen tekil bakteriler, hem de başka bakterilerle birlikte olmaya ihtiyacı olan bakteriler var. Bir süngerin içinde herkesin mutlu olabileceği çok fazla farklı yapı ve köşeler var.”
Sağlığa zararlı mı?
Süngerler kesinlikle bakteriler için çok güzel bir ortam. Ancak, bu haberden süngerlerin sağlığa zararlı olduğu sonucu da çıkmıyor. Bakteriler her yerde var: cildinizin üzerinde, toprakta, soluduğumuz havada. Bakterilerin hepsi zararlı değil. Aslında pek çoğunun çok önemli işlevleri bile var. Önemli soru şu: Süngerlerde bulunan bakteriler için endişelenmeye değer mi?
Egert, 2017 yılındaki çalışmasında en yaygın türlerin DNA dizilimini çıkardı. Her bakteri türünü kesin olarak tanımlamak mümkün olmasa da, bu çalışma sonucunda on yaygın türden beşinin, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde enfeksiyona sebep olan bakterilere yakın olduğu saptandı. Süngerleri çok yüksek ısıda ve sabunlu suda yıkamak ya da mikrodalgada ısıtmak gibi özel temizlik yöntemleri bazı bakterileri ortadan kaldırsa da, bu yöntemler tam olarak işe yaramıyor. Hatta bazı dirençli türlerin daha da güçlenmesini sağlıyor.
"Hipotezimiz şu: Temizlik önlemleri bir tür seçilim sürecine yol açıyor colabilir. Yani sağ kalan belli türler tekrar çoğalıyorlar" diyor Egert. "Eğer bunu birkaç kez yaparsanız temizlik önlemlerine karşı dirençli olan bakterilerin seçilmesine sebep olabilir" diye de ekliyor. Şunu da belirtmekte fayda var: Egert tarafından bulunan bakterilerin hiçbiriyle gıda zehirlenmesi veya ciddi rahatsızlıklar arasında bir bağ bulunamadı. Hatta, yiyecek sebebiyle gelişen hastalıklar sebebiyle hastaneye kaldırılanların % 90'ında yalnızca beş patojen bulundu.
Bunlardan üçü Escherichia Coli, Salmonella ve Kampilobakter bakterileri. Neyse ki bu bakteriler süngerlerde oldukça ender görülüyor. Egert, "Sadece zayıf bağışıklık sistemi, yaşlı veya çocuklar için tehlikeli olabilecek potansiyel zararlı bakteriler bulduk. Çoğunlukla sağlıklı bir insan için mutfak süngerinde bulunan bakteriler zararlı değil" diyor. ABD'de bulunan Prarie View A&M Üniversitesi'nde gıda güvenliği alanında profesör Jennifer Quinlan, meslektaşlarıyla 2017'de yaptığı araştırma için Philadelphia eyaletinde 100 farklı evden mutfak süngerleri topladı. Araştırmalarına göre bu süngerlerin yalnızca % 1 veya 2'sinde insanlarda gıda zehirlenmesiyle bağlantılı bakteri tespit edildi. Bakteri tespit edilenlerde ise bu bakteri oranları oldukça düşüktü.
Çiğ et ve tavuğa dikkat
Bu sonuçlar 2022 yılında yapılan bir başka araştırmayla da destekleniyor. Norveç'te bulunan gıda araştırmaları enstitüsü Nofima'da çalışan bilim insanı Solveig Langsrud, temizlik için kullanılan sünger ve fırçaları karşılaştırdı. Araştırmasına göre iki mutfak aletinde de zararsız bakteri türleri bulundu. Bunlar arasında Acinetobacter, Chryseobacterium, Enhydrobacter, Enterobacteriaceae and Pseudomonas vardı. Ancak, fırçalarda bu bakteri seviyesi çok daha düşüktü.
"Süngerlerde bulunan bakterilerin büyük bir çoğunluğu hastalık yapmıyor. Yalnızca kötü kokmalarına sebep oluyor. Zaman içinde kötü görünüyorlar" diyor Quinlan. "Bunu söylemişken, bu süngerleri çiğ et veya çiğ tavuk eti temizlemek için kullandıysanız, buralardaki bakterileri de süngere almış olma olasılığınız var”. Sonuç olarak, süngerinizin içinde büyüyen bakteriler çoğunlukla zararlı değil. Eğer Salmonella gibi zararlı bakteriler süngerlere bulaşırsa, süngerin yapısı bu patojenlerin büyümesi için ideal bir ortam yaratıyor. Bu konuda kanıtlar da mevcut. Langsrud'un çalışmasında, araştırmacılar, bulaşık süngerlerine Salmonella yerleştirdiklerinde bu patojenin çoğaldığını, fırçalara yerleştirdiklerinde öldüklerini gösterdi. Bu, fırçaların çok daha iyi kuruması ve bunun da Salmonella bakterilerinin ölmesine sebep olmasına bağlı olabilir. Süngerler ise sıklıkla kullanıldıklarında içleri uzun süre nemli kalıyor. Bu patojenik bakteriler ayrıca süngerden tabak ve mutfak araçlarına ve tezgaha da bulaşabilir.
Hangi sıklıkla değiştirmeliyiz?
Peki mutfak süngerlerimizi hangi sıklıkla değiştirmeliyiz? Quinlan, hijyenik perspektifle bakıldığında süngerlerin haftada bir değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Ancak bu süreyi uzatmak da mümkün. "Süngerleri temizlemek için iki kolay yöntem var. Onları her gün bulaşık makinesine atabilir ya da üzerinden buhar çıktığını görene kadar bir dakikalığına mikrodalgaya koyabilirsiniz. Patojenlerin çoğunu öldürecektir”.
Kesinlikle çalışmalar, süngerleri bulaşık makinesine veya mikrodalgaya koymanın, süngerlerdeki bakteri miktarını çamaşır suyunda bekletmekten çok daha etkili bir biçimde azaltabileceğini gösteriyor. Ancak Egbert'in çalışmasının da gösterdiği gibi bu, daha dirençli bazı bakteri türlerinin seçilmesine ve bu tür temizliğin zaman içinde etkinliğini kaybetmesine de sebep olabilir.
Süngerleri kaynar suya ya da dezenfektana koymak da pek çok bakteriyi öldürebilir. Ancak bazıları yaşamaya devam edebilirler. Bu yöntemler Salmonella gibi potansiyel patojenleri azaltmakta da etkili. Bir başka ipucu ise süngerleri lavabonun içinde bırakmamak ve bir sonraki kullanıma kadar kurumasını sağlamak. Süngerleri kullanmadan önce içindeki nemi ve yemek parçalarını elimine etmek için iyice sıkabilirsiniz. Ancak bazıları bulaşıkları yıkamak için bambaşka bir araç kullanmayı da tercih edebilir. Egert, "ben bulaşık süngeri kesinlikle kullanmıyorum" diyor. "Böyle bir aleti mutfak ortamında kullanmak bana hiç mantıklı gelmiyor”. "Fırça çok daha iyi çünkü çok daha az bakteri barındırıyor ve çok daha kolay kuruyor. Ayrıca temizlemesi de daha kolay".