Manav veya market tezgahından “İyi” bir karpuz seçmek her yaz karşılaşılan sorunlardan biri.

Fenoreporter - Haber Servisi

Tatlı mı, olgunlaşmış mı, çürüyecek kadar su salgılamamış mı, ferahlatıcı mı? Bir sürü soru…

Peki ama tezgaha yığılmış onca karpuz arasından bu sorulara olumlu yanıt bulunabilecek olanını nasıl bulabiliriz?

Karpuzun şekerli, yani tatlı olup olmadığı büyük ölçüde hasattan hemen önceki hava şartlarına bağlı.

Kurak bir dönemde toplandıysa size son derece uygun. Toplandıktan sonra olgunlaşıp tatlanan şeftali ve armutun aksine karpuzun uzun süre bekletilmesi doğru değil. Ne kadar beklerse o kadar yumuşar ve içi gevşer.

Karpuzun dış görünüşü size bir fikir verebilir. Ancak iyi bir karpuzun size verebileceği en önemli mesaj, müziği: Karpuzu tokatlayın. Size tıpkı bir davul gibi yanıt veriyorsa, gözünüz kapalı alın. Ancak gönderdiğiniz ses karpuz tarafından yutuluyorsa, hemen tezgaha geri koyun. Çünkü içi çürümüş ve dağılmış demektir.

En uygun sesi, yani tokatınıza cevabı bulabilmek için tezgahtaki diğer karpuzları yoklayın. Bazıları tiz, bazıları da tok bir ses çıkaracaklar. İkisinin arasındaki sesi çıkaran karpuzu tercih edin.

Ancak dikkat: Karpuzların sesi mevsime göre değişiyor. Yaz ortasında en iyi karpuzlar derin bir ses çıkarıyor. Sezon sonunda, örneğin Eylül ayında ise tokatladığınında biraz daha tiz ses veren karpuzları tercih edin. Bu ses farkı karpuz tarlalarına mevsim boyunca yağan çiğin hacmine bağlı.

Kulağınız karpuzun gönderdiği sesli mesajlar arasındaki farkı anlayacak kadar hassas değilse, paniklemeyin Gözlerinize güvenin. Karpuz olgunlaştıkça, kabuğunun rengi açılır. Bu da kabuğun rengi açık olanları terci etmeniz anlamına geliyor.

Karpuzun sapı da bir işaret: Bu sap koparıldığında beyaz olur, olgunlaştıkça krem sarısına döner. Sarılaşmış olanı tercih edin.