Altan Erkekli'den Bandırma Füze Kulübü Filmi İle İlgili Açıklama! Hainleri Lanetledim!

Son dönemde rol aldığı yapımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü oyuncu Altan Erkekli önceki gün Bozok Kısa Film Festivali’nde görüntülenirken Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajda Bandırma Füze Kulübü filmi çekilirken hissettiklerini anlattı. 

 

Son dönemde rol aldığı yapımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü oyuncu Altan Erkekli önceki gün Bozok Kısa Film Festivali’nde görüntülenirken Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajda Bandırma Füze Kulübü filmi çekilirken hissettiklerini anlattı. 

 

Yeni Şafak gazetesinden Sevda Dursun'un haberine göre; 1950'li yıllarda uzaya füze göndermeye çalışan gençlerin hikayesini anlatan 'Bandırma Füze Kulübü' filminde Belediye Başkanı rolünü oynayan Altan Erkekli, çekim sırasında hissettiklerini anlattı. Erkekli, "Bu ülkenin hainlerine karşı binlerce isyanımı yaşadım orada. Onları binlerce kez lanetledim. Gençlerin önünü açmamız şart" dedi. Geçtiğimiz hafta vizyona giren TRT ortak yapımlarından "Bandırma Füze Kulübü" filminde Belediye Başkanı rolünde oynayan usta oyuncu Altan Erkekli, Bozok Kısa Film Festivalinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sanat hayatına tiyatroyla başlayan Erkekli, Bandırma Füze Kulübü filminin çekimleri sırasında tüm hissettiklerini dile getirdi. Bu ülkenin hainlerine karşı binlerce kez isyan ettiğini belirtti.

 

"GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAMIZ ŞART”

 

Bu ülkenin hainlerine karşı haklı isyanını dile getiren Erkekli, "Hâlâ da bu ülkenin bütün değerlerini engellemeye çalışanlar var. Onları binlerce lanetledim. Gençlerin önünü açmamız şart. Bu ülkenin genç yüreklerine o cesareti, o önemi vermemiz gerekiyor" dedi.

 

HAYALİ OYUNCULUK DEĞİLDİ

 

Öte yandan başarılı oyuncu çocukluk hayalinden de bahsetti. Erkekli, konuşmasına şu sözleri de ekledi: "Çocukluk hayalim İnşaat mühendisi olmaktı. Çünkü ilkokuldan beri yatılı okullarda okudum ve 58 metrekare evde yaşayan biri olarak arkadaşlarımdan duyduğum ‘odası olan çocuk’ hayaliyle büyüdüm. Büyüyünce inşaat mühendisi olacak ve bütün çocuklara oda dağıtacaktım. Çok idealist ve çocukça bir düşünceydi. Sonuçta inşaat mühendisleri evler yapıp dağıtmıyor. Rahmetli annemden gelen genetik özellik herhalde, bir meddah tavrıyla hayatın içinde estanteneler yakalama yeteneğimi bir lise öğretmenim fark edince, beni tiyatrocu olmaya ikna etti."