Bilim insanları Pasifik Okyanusu’nun baş döndürücü derinliklerinde inanılmaz bir şey buldu: “Kara oksijen”. Daha önemlisi bu maddenin canlılar tarafından üretilmemesi, dünyada hayatın ortaya çıkmasına ilişkin görüşlerin ve teorilerin sorgulanmasına neden oldu.

 

Pasifik Okyanusu’nun zifiri karanlık derinliklerinde bilim insanları canlı organizmalardan değil, metal içeren çakıl taşlarından gelen bir tür oksijen keşfettiler. Bu da hayatın başlangıcıyla ilgili bilgilerimizi gözden geçirmenin yolunu açtı.

 

“Kara oksijen” adı verilen bu madde, Pasifik Okyanusu’nun orta kesimindeki bir düzlükte, 4 kilometre derinlikte bulundu. Bu bölge den altı madenciliği için çok umut verici olarak biliniyor. Manganez, nikel, kobalt gibi madenler açısından zengin. Bu metaller de, elektrikli otomobil, rüzgar enerjisi santralları, fotovoltaik panolar ve cep telefonu gibi teknolojik ürünler için olmazsa olmaz.

 

İskoçya Sualtı bilimleri derneğinin görevlendirdiği ve “The Metals Compagny”, “UK Seabed Resources” gibi madencilik şirketlerinin finanse ettiği gemi deniz dibinden bol bol örnek topladı. Araştırmanın amacı, fotosentezi önleyen ışığı, dolayısıyla bitki örtüsü olmayan ama eşi-benzeri görülmemiş hayvanların yaşadığı bu çok derin bölgede olası bir maden çıkarma operasyonunun ekosisteme etkilerini incelemek. Okyanus tabanının ne kadar oksijen tükettiğini bulmaya çalıştılar. Çünkü denizin dibine doğru gittikçe oksijen oranının azalması gerekiyordu. Çünkü derinliklerdeki canlı organizmalar oksijeni tüketiyordu.

 

Ancak tam tersi bir sonuçla karşılaşıldı: Derine indikçe oksijen oranı artıyordu! Tam karanlığın olduğu derinliklerde ise bol bol oksijen vardı! Bu öyle büyük bir sürprizdi ki, bilim insanları önce deniz altına gönderdikleri ölçüm cihazlarının bozulduğunu zannettiler. Su yüzeyinde de aynı olayın tekrarlanıp tekrarlanmayacağını belirlemek için aynı ölçümler gemide tekrarladılar: Tpladıkları örnekleri tam karanlıkta tekrar ölçtüler. Sonuç: Oksijen oranı arttı!

 

Bu ilginç özellikler, moleküllerini elektrik akımının yardımıyla hidrojen ve oksijene ayrıştıran suyun elektroliz sürecinden kaynaklandığı sanılıyor. Fotosentez dışında bir süreçle oksijen üretimi, bilim insanlarını dünyada hayatın nasıl ortaya çıktığını yeniden düşünmeye yöneltti. Yerleşik inanca göre, oksijen ilk kez 3 milyar yıl önce “Siyanobakteri” denilen mavi renkli bakteriler tarafından üretildi. Bu da daha karmaşık organizmaların doğmasının önünü açtı.

 

Bilim insanlarına göre hayatın karada ve okyanus yüzeyinin hemen üstünde doğduğu inancı, bu buluşla temellerinden sarsılıyor. Dahası, dünyamızda, okyanusların derinliklerinde belirlenen bu oksijen üretme siste, “Okyanuslarla kaplı başka gezegenlerde de tekrarlanıyor olabilir.” Özellikle de Stürn’ün uydusu “Encelade” ve Jüpiter’in uydusu “Europe”ta. Bu da sözkonusu uydularda hayat şartlarının doğması gibi bir sonuç yaratabilir.