Çağla Şıkel, Kuzey'e sinirlenip elini kırmasını ilk kez anlattı!
Yapımcılığını BBO Yapım, Mahperi Altun Uçar ve Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun üstlendiği, Ceyda Düvenci'nin sunumuyla hafta içi her gün NTV ekranlarında yayınlanan Bambaşka Sohbetler'de Ceyda Düvenci, model Çağla Şikel'i konuk etti. Çağla Şikel, Bambaşka Sohbetler'de oğlu Kuzey'in ergenlik dönemi tavırlarına sinirlendiği için kapıya vurduğu elinin kırıldığını itiraf ederken, diğer yandan aşırı spor nedeniyle yaşadığı sorunu Ceyda Düvenci ile paylaştı. İşte Çağla Şikel'in ağzından oğlu Kuzey'le olan ilişkisi ve yaşadığı spor sakatlığı:
KUZEY'İN ERGENLİĞİNDEN CİNNET GEÇİRDİM
Çağla Şikel, oğlu Kuzey'in ergenlik dönemindeki tavırları karşısında yaşadıklarını kendince şöyle anlattı: "Cinnet geçirmedim mi? Tabii ki de geçiriyorum. Kapıları kırmadım mı? Kırmışımdır. Hepsi deneyerek, baktım kapı kırdım bir şey değişti mi? Asla değişmedi. Demek ki o kapıyı kırmak sadece benim elime zarar veriyor. Elimi de kırdım. Gerçekten öyle vurmuşum. Ne oldu? Çocuk orada bilgisayar oynamaya devam etti, ben gittim a-tel taktırdım!
Baktım ki o el oraya vurulmayacak. Bir ergenle inatlaşma demişlerdi, ondan beklediğin şey saygı ve değer. Alamayacaksın Çağla, uğraşma. O esnada olmayacak.”
AŞIRI SPOR NETİCESİNDE KALÇA EKLEMİNDE SORUN ÇIKTI
Çağla Şikel, yıllardır vazgeçemediği tutkusu spor nedeniyle kalça ekleminde yaşadığı büyük sorunu ise ilk kez anlattı:
"İyi bir örnek değilim. Kalça eklemini fazla kullanmamdan kaynaklı, geri dönüşü olmayan bir eklem problemi yaşıyorum. Kalçalara fazla yüklenmek, aşırı squatlar yapmak, yıllarca yapmak, hiç durmak bilmemek, hayat tarafından durduruldum. Oyuncağım elimden alınmış gibi oldum. Her şeyin fazlası zarar, şimdi fizik tedavi dönemindeyim. Çok uzun sürecek bir fizik tedavi dönemi bu, bu sürede kalça eklemlerime fizik tedavi haricinde hiçbir hareket yapmamam gerekiyor. Çok ağladım, kabul etme sürecim zor oldu. Biraz daha ilerleseydi, protez bile konuşuldu. Bundan sonra kendimi pamuklara sarma dönemindeyim. Benim spordan aldığım haz, enerji, mutluluk; beni hiç yanıltmayan bir arkadaştı. Bana en iyi gelen şeydi"