
Türk sinemasının efsane yıldızlarından Filiz Akın İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 82 yaşında hayatını kaybetti.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Akın'ın ölüm haberini Sağlık Bakanlığı duyurdu. Açıklamada, "Sinema tarihimizde unutulmaz izler bırakan Filiz Akın'a Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz" denildi.
1 Eylül'den bu yana zatürre ve diğer bazı enfeksiyonlar nedeniyle Bodrum'da tedavi gören Akın, durumunun aciliyeti nedeniyle Ocak ayında İstanbul'a götürülmüştü. Gurbet Kuşları, Kader, Yumurcak, Umutsuzlar, Dağlar Kızı Reyhan, Tatlı Dillim ve Acı Hayat gibi sayısız Yeşilçam filminde rol alan Akın için; Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit'le birlikte "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasından biri" benzetmesi yapılıyordu.
Filiz Akın kimdir?
2 Ocak 1943'te Ankara'da doğan Akın'ın ilk gençlik yılları da yine başkentte geçti. Anne ve babasının o henüz çok küçük yaştayken ayrılmasının ardından, annesi ve anneannesi ile birlikte yaşadı. Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Arkeoloji bölümünü kazandı. Ancak hemen öncesinde annesinin merdivenden düşmesiyle ailenin geçimi ona kalmıştı. Bu nedenle gemi ve uçak biletleri satan bir seyahat acentesinde çalışmaya başladı.
Bir gün Audrey Hepburn'e benzettiği okul arkadaşı Oya San'ın annesinden gelen bir teklif ise tüm hayatını değiştirdi. Arkadaşının annesi, kızının ve Filiz Akın'a, abonesi olduğu Artist mecmuasının düzenlediğini yarışmaya fotoğraf göndermeleri konusunda ısrar etti. Fakat Akın sadece fotoğrafını göndermedi. Zarfın içerisine iliştirdiği mektubunda Türk sinemasına yönelik ciddi eleştiriler kaleme aldı. 2019 yılında TRT 2'de yayımlanan ve Hülya Koçyiğit'in sunduğu "Film Gibi Hayatlar" isimli programında buna değinen Akın, "Konular hep aynıydı. Bir de teatral konuşmalar oluyordu" diyerek ne tür eleştiriler getirdiğini sıraladı. Ancak ardından gülerek, "Sonra kendim de öyle filmlerde oynadım" dedi.
"Benim mektubumdan sonra geldiler. Göksel Arsoy'a bir partner arıyorlardı. Bana oyun gibi gelmişti. Ciddiye binince 'eyvah' dedim. 'Yeşilçam diye bir yer var ve herkes orada oturuyor. Belli bir yaşam tarzı var ve onlara da bu diretiliyor. Ben bunu istemiyorum' deyip reddettim. "Ardından normalde kibirlidir ama Memduh Bey [Ün] Ankara'ya geldi. Memduh Bey'e de belirttim. Sonra kabul edecek gibi oldum. Tam oteline gidiyordu, ben tekrar 'Memduh Bey ben vazgeçtim' dedim. Delirdi. Çok da haklıydı.” Bu diyalogların ardından Akın, Memduh Ün'ün yönettiği 1962 yapımı Akasyalar Açarken isimli filmde rol alarak Türk sinemasına adım attı. Siyah beyaz filmde Akın, bir aile melodramının ortasında kalmış bir aşığı canlandırıyordu.
1962'de başlayan sinema yolculuğu onu Tanju Gürsu, Eşref Kolçak, Göksel Arsoy ve daha sonra da Sadri Alışık, Ediz Hun, Kartal Tibet, Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney ve Tarık Akan gibi sinemanın en büyük jönleriyle bir araya getirdi. Orhan Kemal'in 1962 yılında yayımlanan Gurbet Kuşları adlı romanından uyarlanan ve 1964 yılında sinemaseverlerle buluşturulan aynı isimli filmde aldığı rol şöhretini iyice pekiştirdi.
Halit Refiğ'in yönettiği ve toplumsal bozulmayı ve göçü konu alan film, 1. Antalya Film Şenliği'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film ödüllerine layık görüldü. Ankara Ekspresi filminde aldığı rolle 1971 yılında 8. Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Aynı festivalde 2000 yılında, Yaşam Boyu Onur Ödülü, 2008'de ise Festival Nişanı ile onurlandırıldı. 2006'da ise Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Fatma Girik'le beraber kendisine "fahri doktor" unvanı verildi. Akın, 1964'te Türk sinemasının önemli yönetmen ve yapımcılarından Türker İnanoğlu ile evlendi. 1965 yılında kendisi de daha sonra oyuncu olan oğlu İlker İnanoğlu dünyaya geldi.