
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi konusundaki son açıklamasında "Gazze'yi satın almaya ve oraya sahip olmaya kararlı" olduğunu söyledi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Trump 4 Şubat'ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında ABD'nin onlarca yıldır süre gelen bölge siyasetini yerle bir eden bir çıkış yapmıştı. Başkan Trump, ülkesinin Gazze'de "yönetimi devralacağını", burada yaşayanların başka bir yere yerleşmesi gerektiğini söyledi. Uluslararası kamuoyunun tepkisine karşın, Trump geri adım atmadı ve 9 Şubat Pazar günü Gazze niyetini bir adım daha ileri götürdü ve toprakları satın almaktan söz etti:
"Gazze'yi satın almaya ve oraya sahip olmak konusunda kararlıyım. Orayı yeniden inşa etmeye gelince; bazı bölgeleri Orta Doğu'daki diğer devletler inşa edebilir. Ama oraya sahip olmaya, almaya kararlıyız. Hamas'ın dönmesine izin veremeyiz” Trump'ın planına göre İsrail, Gazze Şeridi'ni inşaat için ABD'ye devredecek. Donald Trump bu inşaat sırasında Filistinlilerin bölgedeki diğer ülkelere yerleştirilmesinden de söz etmişti. ABD Başkanı Trump 4 Şubat'taki ilk açıklamasında asker gönderme olasılığından da söz etmiş ve ayrıca "kalıcı" yer değiştirme ifadesini de kullanmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt'in ise teklif edilenin, inşaat sırasında "geçici olarak" başka bir yere yerleştirilmeleri olduğunu savundu. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da orduya, isteyen tüm Gazzelilerin bölgeyi terk etmesine olanak sağlayacak bir plan geliştirmeyi emretti. Katz, "İsrail'in Hamas'a karşı savaşını eleştiren ülkeler bu kişileri almakla yükümlü" dedi. Hamas'ın İsrail'e yönelik 7 Ekim 2023'te gerçekleştirdiği saldırıda yaklaşık 1200 kişi hayatını kaybetmişti. İsrail, Gazze'ye yönelik karadan ve havadan büyük bir operasyon başlatmış, Gazze genelinde büyük bir yıkıma neden olan bu saldırılarda yaklaşık 46 bin 600 kişi ölmüştü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptırım
Donald Trump Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (ICC) yaptırım kararnamesi de imzaladı. ICC'yi "Amerika ve yakın müttefiki İsrail'i hedef alan gayrimeşru ve temelsiz eylemlerle" suçlayan Trump'ın kararnamesinde, ABD vatandaşları veya müttefikleri hakkındaki soruşturmalara yardım eden bireyler ve aileleri hakkında maddi yaptırımlar ve vize kısıtlamaları öngörülüyor.
Yaptırım kararı, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin geçen yıl (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Muhammed Deyf hakkında tutuklama emri çıkarmasına dayanıyor. Demokrat Senatörler geçen hafta ICC'ye yaptırım öngören bir teklifi reddetmişti. Trump ilk başkanlık döneminde de ICC'ye yönelik yaptırım kararı almıştı. 2020'nin Temmuz ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Afganistan'da ABD güçlerinin savaş suçu işleyip işlemediğini soruşturmasının ardından yaptırım uygulanmıştı. Trump yönetimi o dönem ICC'yi, ABD'nin milli egemenliğini ihlal etmekle suçlamış, ICC'ye bu soruşturmada destek verecek herkesi de "yaptırım riski almakla" tehdit etmişti. O dönem bir açıklama yapan ICC de "mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığını zedeleme girişimlerinden üzüntü duyduklarını" açıklamıştı.
Trump 4 Şubat'ta ne söyledi?
Gazze'nin on yıllardır bir "ölüm ve yıkım sembolü" olduğunu ve bugün "bir yıkım sahasına" benzediğini söyleyen Trump, Gazzelilerin şu an başka bir alternatifleri olmadığı için orada kaldığını öne sürdü: "Gazze şeyi bugüne kadar işlemedi. Gazze konusunda diğerlerinden daha farklı düşünüyorum. "İyi, yeni, güzel bir toprak parçası almalılar ve bazı kişiler de onun inşası, güzel ve yerleşilebilir olması için para vermeli.
"Başka bir yere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Daha güzel bir yere insanları kalıcı olarak yerleştirebiliriz.” Trump'ın yakın çalışma ekibinden isimler, bu teklif üzerinde "aylardır konuşulduğunu ve düşünüldüğünü" iddia etti. Filistin yönetimi ve Hamas ortak bir sesle bu teklife karşı çıktı. Trump'ın açıklamaları şaşkınlıkla karşılanırken, ABD Başkanı 5 Şubat'ta yaptığı yeni açıklamada "Herkes planı çok sevdi" dedi.
'Gerekirse Gazze'ye asker göndereceğiz’
Trump Gazze Şeridi'nin kontrolünü ABD'nin devralacağını ve patlamamış bombaları kaldırıp bölgeyi yeniden inşa edebileceğini de ekledi: "ABD Gazze Şeridi'ni devralacak ve çalışacak. (Gazze'yi) sahipleneceğiz, patlamamış bombaları ve silahları imha edeceğiz, mekanı dümdüz edip enkazlardan kurtulacağız. Ekonomik kalkınma yaratıp sınırsız sayıda iş ve barınma imkanı sunacağız.
"(Eski düzene) Geri dönemeyiz. Geri dönersek 100 yıldır olan şey tekrar edecek.” Trump Gazze'ye asker gönderip göndermeyecekleri sorusuna ise "Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu gerekiyorsa, bunu da yaparız" diye yanıt verdi: "Orayı devralacağız, kalkındıracağız ve (Gazze) Orta Doğu'nun gurur duyacağı bir yer olacak.”
Konuyu aylardır incelemekte olduğunu belirten Trump, "Uzun vadeli bir sahiplik öngörüyorum ve bu Orta Doğu'nun o kısmına, belki de tüm Orta Doğu'ya istikrar getirecek" dedi ve herkesin bu fikri çok sevdiğini söyledi. Trump, Suudi Arabistan hükümetinin bir Filistin devleti yaratılması için bastırmadığını da öne sürdü ve Filistinlilerin altı farklı ülkeye yerleştirilebileceğini ekledi.
Basın toplantısından kısa bir süre sonra bir açıklama yayımlayan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı ise uluslararası tanınırlığı olan bir Filistin Devleti kurulmadığı müddetçe İsrail ile ilişkilerinin normalleşmeyeceğini söyledi. Bunun bir pazarlık konusu olamayacağını belirten bakanlık, kalıcı barış için "Filistinlilerin devlet kurmaya yönelik meşru hakkının" tanınması gerektiğini ekledi. Gazze'ye geri dönmek isteyen olacağını sanmadığını söyleyen Trump, "Orası cehenneme döndü" dedi ve Gazze'ye geri dönüşlerinin tekrar şiddete yol açacağını savundu: "Gazze, ölmelerinin garantisi olacaktır.”
Gazze'den kaç kişinin başka bir yere yerleştirilmesi gerektiği sorusuna ise "tamamı" diye yanıt verdi. Gazze'de yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. Hamas öneriyi "en sert ifadelerle" kınayan bir açıklama yayımladı ve bunun "Ortadoğu'daki yangına benzin dökmek" olduğunu söyledi. Hamas yöneticisi Izzat al-Rishq, "Gazze'deki halkımız 15 ay süren bombardımana rağmen yerinden edilme planlarını boşa çıkardı. Yurtlarından koparılma planlarını kabul etmeyeceklerdir" dedi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi (UNHRC) Trump'ın Gazze planına atıfta bulunarak, işgal altındaki topraklarda insanların zorla nakledilmesi veya sınır dışı edilmesinin uluslararası hukuku ihlal edeceğini açıkladı.
'Orta Doğu'nun Riviera'sı olabilir’
Trump, Gazzelilerin Gazze Şeridi'ni terk etmek istememesi durumunda nasıl çıkarılacakları hakkında bir bilgi paylaşmadı. İsrail-Filistin sorununun çözümünün tek devletli mi, çift devletli mi olması gerektiği sorusuna net bir cevap vermeyen Trump, ABD Gazze'yi yeniden inşa ettikten sonra orada kimin yaşayacağı sorusuna da "Orada yaşayanlar. Dünyanın insanları" diye yanıt verdi. Muhabirin "Buna Filistinliler de dahil mi" sorusunu ise "Şirin olmak istemiyorum. Ukala olmak istemiyorum. Ama burası Orta Doğu'nun Riviera'sı olabilir" dedi.
Trump Gazze'yi ziyaret ihtimali sorulduğunda "İsrail'e aşığım. Oraya gideceğim ve Gazze'ye gideceğim ve Suudi Arabistan'a gideceğim ve Orta Doğu'nun dört bir yanındaki her yere gideceğim. Orta Doğu inanılmaz, çok canlı bir yer - müthiş insanların yaşadığı çok güzel yerlerden yalnızca biri. Her yere davet ediliyorum ama bazılarına gideceğim" dedi.
Trump basın toplantısını sonlandırırken Ürdün ve Mısır liderlerinin Filistinlilere toprak vereceğini öne sürdü. Fakat bu iki ülkenin lideri de daha önce pek çok kere Filistinlileri kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.
Netanyahu: İsrail'in Beyaz Saray'daki en büyük dostusunuz
Donald Trump'ı yeni döneminde ziyaret eden ilk yabancı lider olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise konuşmasında Trump'ı "İsrail'in Beyaz Saray'da bugüne kadarki en büyük dostusunuz" diye övdü. Trump'ın iki hafta içinde, İsrail'in de çıkarlarına olan icraatlarını sayan Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar sadece iki haftada oldu, bir de dört yılda olacakları hayal edebilir misiniz?”
Netanyahu, Trump'ın Gazze için farklı bir gelecek hayal ettiğini ve bunun da "tarihin akışını değiştirebileceğini" söyledi. "İsrail savaşı zaferle sonlandıracak" diyen Netanyahu, bunun ABD için de bir zafer olacağını belirtti. Uluslararası Ceza Mahkemesi Kasım ayında Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Fakat ABD bu mahkemeyi tanıyan ülkeler arasında değil.