Ana Sayfa Arama
Selanik'te Bulunan Toplu Mezar İç Savaş'ın İzlerini Gün Yüzüne Çıkardı

Yunanistan’ın Selanik kentinde bir parkta yürütülen kazılarda, 1946-49 iç savaşında infaz edilen 33 kişiye ait kemikler bulundu.

 

Euronews'te yer alan habere göre; Yunanistan’ın tarihi liman kenti Selanik’te bir parkta bank yerleştiren işçilerin kepçesi, toprağın altında beyaz bir kafatasına çarptı. Motorları durduran ekip, kazmaları ve kürekleriyle çalışmaya devam etti. Önce iki iskelet, ardından onlarcası bulundu. Mart ayına gelindiğinde, Bizans surlarının gölgesinde 33 kişiye ait kemikler, toplu mezarlarda ortaya çıktı.

 

Kazı çalışmalarının başındaki mühendis Haris Charismiadis, “Birçok kafatasında kurşun izleri vardı,” dedi. Kazı alanındaki toprağın dört aylık çalışmalarla altüst olduğu görülüyor. Gelişme, antik kalıntıların sıkça rastlandığı Yunanistan için bile sıra dışı. Çünkü burası, 1946-49 Yunan İç Savaşı sırasında komünist sempatizanların hapsedilip infaz edildiği Yedi Kule Hapishanesi’nin bitişiğindeki Ulusal Direniş Parkı. Soğuk Savaş’ın hemen başında Batı destekli hükümet güçleriyle solcu isyancılar arasında yaşanan bu kanlı savaşta on binlerce kişi hayatını kaybetti.

 

Kazının yapıldığı alanın 100 yıldan genç kalıntılar barındırdığı gerekçesiyle Arkeoloji Kurumu inşaata onay vermişti. Ancak Selanik’in Neapoli-Sykies belediyesi kazıya devam kararı aldı. Belediye Başkanı Simos Daniilidis, bulunan kalıntıların “büyük tarihsel ve ulusal öneme” sahip olduğunu vurguladı. Daniilidis, önümüzdeki haftalarda kazıların parkın diğer bölümlerine de genişletilmesi talimatını verdi. “Bir mesaj vermeliyiz,” dedi. “Bir daha asla.” Yunanistan Komünist Partisi ve tarihçilere göre, Yedi Kule’de yaklaşık 400 kişi infaz edildi. Bulunan eşyalar arasında bir kadın ayakkabısı, bir el çantası ve yüzük de yer alıyor.

 

Şehir yetkilileri, bulunan kalıntılar üzerinde DNA testi yapılması için harekete geçti ve kayıpların ailelerine genetik örnek sunmaları çağrısında bulundu. Bu sayede, kimlik tespiti yapılarak cenazeler ailelerine teslim edilebilecek. Agapios Sachinis, 19 yaşındayken siyasi görüşlerinden vazgeçmeyi reddettiği için kurşuna dizilmiş. Onunla aynı adı taşıyan 70 yaşlarındaki yeğeni de DNA örneği vermek isteyenler arasında yer alıyor. “Bu sadece cesaret değil, onur ve ilkeleri de içinde taşımakla ilgili,” dedi. Sachinis, 1960’larda komünist faaliyetlerinden dolayı hapse atılmış eski bir belediye meclis üyesi. Amcasının kemikleri bulunursa, onları yakıp küllerini evinde saklamak istiyor: “Hayattayken Agapios’u yanımda istiyorum.”

 

Soğuk Savaş’ın ilk sayfası

 

İç savaşın ardından dönemin ABD Başkanı Truman, Yunanistan’a askeri ve mali destek sağlayan Truman Doktrini’ni ilan etti. Selanik’te ortaya çıkarılan kemikler, Soğuk Savaş boyunca dünyanın dört bir yanında tekrarlanacak baskı politikalarının ilk örneğini yansıtıyor. O dönemde çıkarılan olağanüstü hal yasaları 1989’a kadar tamamen kaldırılmadı. Hızla yapılan yargılamaların kayıtları kamuoyuna hiç açıklanmadı. Hiçbir siyasi irade, şüpheli toplu mezarları kazmak için adım atmadı.

 

Ordunun infaz mangaları tarafından gerçekleştirilen idamlar 1950’li yıllara kadar sürdü ve kamuoyuna duyuruldu ancak mezarlar işaretlenmedi ve gizli tutuldu. Selanik doğumlu yazar ve tarihçi Spyros Kouzinopoulos, Yedi Kule’deki infazlar üzerine yıllar süren bir araştırma yürüttü: mahkûmların son saatlerinde maruz kaldıkları insanlık dışı muameleleri de bu süreçte inceledi.

 

Buna göre, askeri mahkeme idam cezası verdiğinde, başgardiyan mahkûmu hücre hapsine alıyordu. Bunlar öyle dar hücrelerdi ki ayakta durmak neredeyse imkânsızdı. Pek çoğu, son saatlerini ailelerine mektup yazarak geçiriyordu. Şafakta, başgardiyan iki görevliyle birlikte mahkûmu alıyor ve infaz mangasına teslim ediyordu. Genellikle kamuoyunun dikkatini çekmemek için mahkûmlar kamyonlara bindiriliyordu. Bazen de ölüme yaya olarak götürülüyorlardı.

 

Kurbanların çoğu daha gençliklerinin başındaydı. Kouzinopoulos bu gençleri, “kuşaklarının çiçekleri” olarak nitelendiriyor. İki 17 yaşındaki lise öğrencisi kız, Efpraxia Nikolaidou ve Eva Kourouzidou’nun üniformalarıyla birlikte infaz edildiğini anlatan Kouzinopoulos, “Beni derinden sarstı,” dedi.