
Nesli yaklaşık 13.000 yıl önce tükenen ve "korkunç kurt" diye bilinen antik bir canlının genetik düzenleme yoluyla yeniden hayata döndüğü iddia edilmişti.
Euronews'te yer alan habere göre, Teksas merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Bioscience'ın bu hafta başı yaptığı duyuru, hem dünya çapında heyecan hem de bilimsel çevrelerde tartışma yarattı. Şirket, nesli yaklaşık 13.000 yıl önce tükenen ve "korkunç kurt" (dire wolf) diye bilinen antik bir canlıyı genetik düzenleme yoluyla yeniden hayata döndürdüğünü iddia etti. Şirket ekim ayında iki korkunç kurt yavrusunun, bu ocak ayında da üçüncü bir yavrunun dünyaya geldiğini açıkladı. Yavrulara Romulus, Remus ve Khaleesi adı verildi.
HBO'nun efsanevi dizisi Game Of Thrones'da Stark hanedanının çocuklarına hediye edilen kurtlar, bilimsel adı Aenocyon dirus olan bu türden esinlenmişti. Genetikçiler bu yüzden yavrulardan birine dizideki ünlü bir karakterin adını (Khaleesi) verdi. Hatta Colossal'ın yatırımcısı ve danışmanı (aynı zamanda Game of Thrones serisinin yaratıcısı) George RR Martin'in "korkunç kurtlarla" tanıştığı ve gözyaşlarına boğulduğu söyleniyor.
Bu kurtlar 13.000 yıl önce hayattalarken yaklaşık 1,8 metre uzunluğunda ve 76 kilo ağırlığındaydı. Yani bugün hayatta olan gri kurtlardan yüzde 25 daha büyük oldukları biliniyor.
Yünlü mamutları geri getirmek
Şirket daha önce, yine nesli tükenmiş bir canlı olan yünlü mamutların kalıntılarından elde ettiği genetik verileri kullanarak soğuğa daha dayanıklı "yünlü fareler" üretmişti. Dünyaya gelen farenin tıpkı yünlü mamutlarınki gibi kahverengi, uzun tüylü bir kürke sahip olduğu görülmüştü. Şirketin nihai hedeflerinden biri de ünlü animasyon serisi Buz Devri'nden (Ice Age) tanıdığımız iri yünlü mamutları geri getirmek.
Şirket, yünlü mamutları da gen düzenleme teknolojisi CRISPR'la Asya fillerini kullanarak geri getirmek istiyor ve çoğu kişi de şirketin bunu yapabileceği görüşünde. Colossal ayrıca, diğer nesli tükenmiş popüler türleri, örneğin dodo kuşunu ve Tazmanya kaplanını da geri getirmek istediklerini açıklamıştı.
Korkunç kurtlar gerçekten geri geldi mi?
Bütün bunlar, dinozorların yeniden üretilip bir çeşit hayvanat bahçesinde yaşadığı ünlü Jurassic Park serisini akla getirdi. Ancak birçok bilim insanı, Colossal'ın bu kez ürettiği şeyin aslında korkunç kurt olmadığını düşünüyor. Buna göre, genomu korkunç kurt benzeri özellikler kazandırmak için düzenlenmiş bir gri kurt olduğunu söylüyor.
Bu yavruları üretmek için bilim insanları, tarih öncesi iki korkunç kurt fosilinden DNA çıkardı: Ohio, Sheridan Pit'te keşfedilen 13.000 yıllık bir diş ve Idaho, American Falls'tan 72.000 yıllık bir iç kulak kemiği. Araştırmacılar bu DNA'yı kullanarak kısmi bir korkunç kurt genomu oluşturdu ve bunu daha sonra kurtlar, çakallar ve tilkiler de dahil olmak üzere korkunç kurdun en yakın yaşayan akrabalarının genomlarıyla karşılaştırdı.
Daha sonra gri kurt kan örneklerinden hücreler topladılar ve bunları korkunç kurt fosillerinde buldukları hücrelere benzeyecek şekilde değiştirdiler. Burada CRISPR gen düzenleme teknolojisini kullanan ekip, korkunç kurtlara ayırt edici özelliklerini kazandırmak için hücre çekirdeklerindeki 14 gende toplam 20 düzenleme yaptı.
Ekip bunun ardından, değiştirilmiş hücrelerin DNA'sını daha önce genetik materyali çıkarılmış olan gri kurt yumurta hücrelerine yerleştir. Bu noktada, gri kurt yumurta hücreleri korkunç kurtların tanımlayıcı özelliklerinden bazılarını taşıyan kurtların dünyaya gelmesi için gereken tüm genetik bilgiyi içeriyordu. Yumurta hücreleri daha sonra laboratuvarda olgunlaşmaya bırakıldı ve ortaya çıkan embriyolar teknik olarak gri kurdun bir alt türü olan evcil köpeklerin rahimlerine yerleştirildi.
Böylece bebekler dünyaya geldi. Yani gri kurdun genomuna aslında hiçbir korkunç kurt DNA'sı eklenmedi.
Daha büyük çeneler, güçlü omuzlar, farklı uluma
Tüm bu sürecin sonucunda dünyaya gelen Romulus ve Remus'un beyaz kürkü olduğu, daha büyük boyut, daha güçlü omuzlar, daha geniş kafa, daha büyük dişler ve çeneler, daha kaslı bacaklara sahip olduğu belirtiliyor. Nitekim şirketin bilim insanları da kürk rengini ve kalınlığını ve vücut boyutunu, ayrıca kulak, kafatası ve yüz şeklini etkileyen genleri düzenledi. Firmanın uzmanları, yavruların sesi ve uluma şeklinin de gri kurt yavrularından farklı olduğunu savunuyor. Gri kurtlar ve bu antik tür arasında yüzde 99,5 oranında DNA benzerliği mevcut. Ancak iki tür aslında akraba bile değil.
İskeletlerindeki benzerlikler nedeniyle bilim insanları ilk başta korkunç kurtların modern gri kurtların akrabaları olduğunu düşünmüştü. Ancak 2021 tarihli bir çalışmada yayınlanan DNA bulguları, korkunç kurtların çok daha eski bir köpek evrimsel soyuna ait olduğunu ortaya koymuştu. Yani korkunç kurtlar ile gri kurtlar arasındaki benzerliğin, türlerin benzer bir yaşam tarzı sürdürdükleri için birbirinden ayrı ama benzer adaptasyonlar geliştirdiği "yakınsak evrim" sürecinin bir örneği olduğu düşünülüyor..
Minnesota Üniversitesi'nde kurt ekolojisi ve davranışları konusunda uzman David Mech, Live Science'a verdiği röportajda, "Yeni bilgiler, antik korkunç kurtların aslında bir kurt olmadığını gösteriyor," dedi. Otago Üniversitesi'nde zooloji profesörü olan Philip Seddon da NZ SMC'ye "Evrimsel olarak konuşursak, korkunç kurtlar yaklaşık 6 milyon yıl önce kurtlardan ayrılarak günümüz gri kurtlarından tamamen ayrı bir grup oluşturdular. Korkunç kurtlar kendi cinslerinden, yani çok farklı bir türdür," diye konuştu. "Afrika çakalı korkunç kurtlarla daha yakın akraba olabilir.”
"GDO'lu kurtlar”
Şirketin kendisi de gen düzenlemesi yoluyla eski bir korkunç kurtla genetik açıdan aynı bir canlıyı üretmenin mümkün olmadığı görüşünde. Aynı anda bu kadar çok genetik düzenleme yapmak mümkün değil. Şirket sözcüleri, "Genetik açıdan yüzde 100 aynı olan bir şeye sahip olmak zorunda değiliz," açıklamasında bulundu.
Scientific American'a konuşan Maine Üniversitesi paleoekoloğu Jacquelyn Gill, "Bu bir tasarım köpek. Bu genetiği değiştirilmiş bir gri kurt," dedi. "İçimde 14'ten fazla Neandertal geni var ve bana Neandertal demeyiz.” Ayrıca birçok uzman Colossal'ın bu yavruları tanımlamak için kullandığı dilin yanıltıcı olduğu görüşünde. Otago Paleogenetik Laboratuvarı'nın eş direktörü Nic Rawlence, Livescience'a yaptığı açıklamada, "Colossal'ın ürettiği şey, korkunç kurt benzeri özelliklere sahip bir gri kurt," ifadelerini kullandı. "Bu, soyu tükenmiş korkunç bir kurt değil, daha ziyade bir ‘melez'."
PR çalışması mı?
Bu noktada akla şu soru geliyor: Şirket genetiği düzenlenmiş bu yavruya neden ısrarla "korkunç kurt" diyor? Birçok uzmana göre bunun amacı PR kampanyası. Kurtların Time dergisinde kapak olması, YouTube yüklenen uluma videolarının kısa sürede bir milyondan fazla görüntülenme alması, aynı zamanda şirketin bolca fotoğraf ve başka video kayıtlarıyla kampanyayı beslemesi birçok kişiyi bu düşünceye itti. The Guardian, şirketin destekçileri arasında George Martin'in yanı sıra Chris Hemswort, Peter Jackson ve Tiger Woods gibi isimlerin halkla ilişkiler ekiplerinin yer aldığını yazıyor.
Colossal neden kurtlarla ve mamutlarla uğraşıyor?
Soyu tükenmiş canlıları geri getirmenin etik açısından epey tartışmalı bir iddia olduğu da biliniyor. Dünyaya gelen yavruların gelecekte doğaya salınmasıyla türler arası çatışmalar çıkabilir ve hatta bu yeni türler, halihazırda var olanların yok olmasına bile sebebiyet verebilir. Ancak şirket üç yavrunun da ömrü boyunca özel bir tesiste tutulacağını söylüyor ki bu da ayrı bir etik tartışmasını gündeme getiriyor.
Ancak Colossal'ın söylediğine göre bu çalışmaların ardındaki ana motivasyon, halihazırda nesli tükenmekte olan türleri kurtarmak ve bunların iklim kriziyle şekillenen yeni dünyaya adapte olmasını sağlamak. Şirket, bu gen çalışmaları sürecinde elde ettikleri verileri bu amaç uğrunda kullanacağını belirtiyor. Nitekim Colossal, "korkunç kurt" yavrularının yanı sıra dört klonlanmış kızıl kurdun doğumunu da duyurdu. Kızıl kurtlar, ABD'ye özgü, kritik derecede tehlike altında bir tür. Şirketin ürettiği kızıl kurtlar üreyebilirse popülasyonun genetik çeşitliliğini ve dayanıklılığını artırabilir.
Colossal, korkunç kurt projesi için geliştirdiği teknolojinin aslında kızıl kurt projesini tamamlamada kullanıldığını savunuyor. Oysa bazı uzmanlar bu iddiaya da şüpheyle yaklaşıyor. Buna göre, kızıl kurtları klonlamak için dünyaya "korkunç kurt" olduğu iddia edilen yeni bir melez tür getirmek gerekmeyebilirdi. Nitekim 22 yıl önce bilim insanları, bucardo adı verilen bir keçi türünün neslini genetik çalışmalar sayesinde başarabilmişti. Bucardo keçileri yok olunca araştırmacılar, ölmeden önce dünyadaki son dişiden alınan DNA yüklü hücrelerle bir klon oluşturmuş ve ortaya çıkan embriyo yaşayan bir evcil keçinin rahmine nakledilmişti. Böylece yabani keçileri hayata döndürmek mümkün olmuştu.