Küresel Isınma'da İnsanın Rolünü Reddeden ABD Başkanı Trump Haklı Olabilir Mi?
“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” başlıklı son yazımda ABD Başkanı Donald Trump döneminde küresel ısınmada insanın etkisiyle ilgili raporların çöpe atılacağını, bu raporların özünü oluşturan fosil yakıt (Petrol, doğal gaz, kömür) üretiminin alabildiğine destekleneceğini, buna karşılık yenilenebilir enerji kaynaklarının (Güneş, rüzgar) arka plana itileceğini anlatmıştım.
Zaten Trump da petrol ve gaz şirketlerine “Kazın, kazın… Bulabileceğiniz her yeri kazın” diyerek “Gaz verdi”. Ayrıca Beyaz Saray’a oturur oturmaz imzaladığı ilk kararnamelerle “Devir değişti” mesajı iletti.
Ancak…
Madalyonun bir de arka yüzü var.
O yüzde de küresel ısınmada insanın rolüne ilişkin iddialara “Safsata” diyen Trump’ın duruşuna ilişkin sorular gizli.
Kısacası, Trump haklı olabilir mi?
Gelin, bir cevap bulmaya çalışalım.
---
Öncelikle bilimin objektif olması gerektiğini hatırlatalım.
Ancak küresel ısınma konusunda bu objektiflik paspas edildiği gibi, iki tarafın da lobilerinin (Not: Bir tarafta fosil yakıtçılar, öbüründe yenilenebilir enerji taraftarları) yoğun mu yoğun propagandaları sonucu sular o kadar bulandı ki, bırakın balıkları, tek hücreli canlılar bile yaşayamaz.
Şimdi sap ile samanı ayırt etmeye çalışalım.
Aslında dünyamızın 2,5 milyon yıldan bu yana Buzul Çağı’nda olduğunu biliyor musunuz?
Bu çok uzun sürede arada bir dünya ile güneş arasındaki ilişkilerden kaynaklanan “Ara sıcak” dilen dönemler yaşanıyor. Bunlara “Döngü” deniyor. Bu döngülerde örneğin Avrupa’da buzullar onlarca kez büyüdü, yine onlarca kez küçüldü.
Bu döngüleri ilk kez keşfedip sürelerini hesaplayan matematikçi Milutin Milankoviç oldu. O nedenle onun adıyla anılıyor.
Milankoviç’e göre dünyanın uzun dünya tarihinde kısa sayılabilecek dönemlerde ısınmasına neden olan 3 döngü var:
Dünyanın güneş etrafındaki yörüngesinin daire değil elips şeklinde olması ve güneşin tam merkezde bulunmamasının tetiklediği döngü: 100 bin yıl süren bu döngüde yörünge tam bir daire ile bir yumurta şekli arasında gidip geliyor. Yörüngenin yumurta şeklinde olduğu binyıllarda daire şeklinde olduğu döneme oranla dünyamız güneşten daha uzağa gidiyor. Dünyanın bazı bölgeler daha az güneş ışığı aldığı için buzullar birikiyor.
Bu büyük ve uzun döngünün içinde 2 daha küçük döngü var: 42 bin yıllık dönemde dünyanın ekseni 22,1 ile 24,5 derece arasında değişiyor, bu da yazların ve kışların şiddetini artırıyor. Üçüncü döngü ise, dünyanın dönerken yalpalaması nedeniyle 21 bin yıllık bir süreyi etkiliyor. Bu döngüde mevsimler arası sıcaklık değişiminin farkı artıyor.
Biz şimdi bu üçüncü döngünün hüküm sürdüğü dönemdeyiz.
Ne kadar süredir? Cevap: 5 bin yıldır. Yani, Bronz Çağı’ndan bu yana.
Bir grup bilim insanı bu döngünün 5 bin yıl daha süreceğini, sonra buzul çağının geri geleceğini düşünüyor.
Bazıları ise 45 bin yıl daha bu döngüde kalacağımızı iddia ediyor. Yani dünyanın giderek daha da ısınacağını söylüyor.
Bu ikinci görüştekiler haklıysa, insan türünün 45 bin yıl daha var olamayacağımızı bildiğimize göre, kürsel ısınma da devam edeceğine göre, bizim yerimizi alacak üstün canlılar bunun sorumluluğunu kime yükleyecekler?
Ölümsüz “Tardigrad”lara mı, yani “Su ayıcıkları”na mı?
---
Bu bilgiler ışığında soruyorum:
Küresel ısınma insan eseri mi?
Trump küresel ısınmada insan etkisine safsata derken haksız mı?
Cevabı siz verin…