KKTC’de Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Yasemin Öztürk yaptığı açıklamada, "Hem Güney Kıbrıs’ı hem Kuzey Kıbrıs’ın halkını aptal yerine koyuyorlar. Bizim iyi niyetimizi kullanıyorlar. İsrail’den Güney Kıbrıs’a savaşı da bahane ederek ciddi anlamda bir göç başladı" dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Yasemin Öztürk, bölgede artan Yahudi nüfus hareketliliği ve Chabad isimli örgütün faaliyetlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öztürk düzenlediği basın toplantısında, hem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) hem KKTC’de mülkiyet edinimi, göç akışı, uluslararası siyasi baskılar ve sosyal yapıdaki dönüşüm riski gibi konulara dikkat çekti. Milletvekili Öztürk, "Öncelikle şunu söylüyorum, biz, özellikle bizim parti veya ben anti-seministlik asla yapmadık, çünkü bizim için ister Hristiyan ister Yahudi ister Müslüman olsun herkes birdir. Yeter ki diğer insanların veya diğer canlıların hayatlarına saygı duysun" dedi.
"Chabad örgütü, ada genelinde gayrimenkul alıyor"
Öztürk, Chabad isimli örgütün Kıbrıs Adası’nın iki tarafında da etkili bir şekilde mülk edinimi gerçekleştirdiğini kaydederek, "Chabad isimli örgüt maalesef her geçen gün güçleniyor ve örgütü bir şekilde hem güneyde hem KKTC’de gayrimenkul mal alıyor. Bunun öncesinde çok defa konuştum. Yakın zamanda da bildiğiniz gibi Girne’de Kıbrıs Yahudi Merkezi diye bir tabelayı indirmek için büyük bir mücadele verdim. Ve orada bir eylem sonucu kaldırabildik. Orada resmi bir izin olmadığı halde indirmek için bir mücadele gerekti" diye konuştu.
"Bir gün buranın bizim olmadığını fark edeceğiz"
Güney Kıbrıs’taki siyasi çevrelerin de bu gelişmelerinden haberdar olduğunu belirten UBP’li Yasemin Öztürk, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki (GKRY) ana muhalefet konumundaki Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri’nin açıklamalarını hatırlatarak, "Şu anda en son AKEL’in genel sekreteri bir açıklama yaptı. Dedi ki ‘Artık bir gün buranın bizim olmadığını fark edeceğiz.’ Orada sinagogların kurulması, okulların kurulması, gettoların oluşturulmasını Güney Kıbrıs da fark etti. Ben daha önceki konuşmalarımda defalarca söyledim. Yani bizden daha fazla paçalarını kaptırdılar" ifadelerini kullandı.
"Toplumu aptal yerine koyuyorlar"
Ada’nın iki kesimindeki halkın, iyi niyetinin suistimal edildiğini belirten Öztürk, bu noktada açık bir manipülasyon süreci yaşandığını savunarak, "Hem Güney Kıbrıs’ı hem Kuzey Kıbrıs’ın halkını ahmak aptal yerine koyuyorlar bir yerde. Bizim iyi niyetimizi, insancıl duygularımızı kullanıyorlar. İsrail’den Güney Kıbrıs’ta savaşı da bahane ederek ciddi anlamda bir göç başladı" şeklinde konuştu.
"Güçlünün haklı olduğu bir dönemdeyiz"
Orta Doğu’daki gelişmelere de değinen Öztürk, İsrail’in Filistin politikasını eleştirerek, "Biliyorsunuz Filistin’in topraklarını ele geçirdiler. Ve Birleşmiş Milletlerin (BM) kararları olmasına rağmen hiçbir kararı tanımadan orayı ele geçirdiler. Ve şu anda insanların vatan diyebilecekleri çok az toprak kaldı. Birçok sivil öldürülüyor orada. Maalesef o güçlü devletlerin hiç birinin sesi çıkmıyor. Öyle bir dönemdeyiz ki güçlünün haklı olduğu bir dönemdeyiz. Ve bu tehlikeli bir durum. Güney Kıbrıs’ta da Kuzey Kıbrıs’ta da ortak bir amacımız var ve ortak hareket etmemiz gerekiyor artık diye düşünüyorum. Şimdi bu tarafta da ciddi alımlar yapıldı. Ve nerelerden ne kadar alındığını bilmiyoruz" dedi.
"Yahudi halkına değil, şiddet ve saygısızlığa karşıyız"
Antisemitizm suçlamalarına net bir yanıt veren Yasemin Öztürk, tutumlarının inançlara değil, insan haklarına karşı saygısızlığa yönelik olduğunu belirterek, "Yine altını çizmek istiyorum. Kesinlikle Yahudilere karşı hiçbir düşmanca duygumuz yok. Tabii ki gelecekler istedikleri kadar. Buradan yer alacaklar. Yeter ki diğer canlıların hayat bütünlüğüne saygı duysunlar. Biliyorsunuz bakanları da açıklama yaptı. ‘Filistin’de siviller öldürülürken, onlar insan değil ki’ dedi. Canlılara hiçbir saygıları yok" diye konuştu.
"Bunu yapmalarının amacı bir Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı oluşturup, burada onların yapmak istediğini görünmez kılmaktır"
Chabad örgütüne ilişkin bilgiler paylaşan Öztürk, "Bu Chabad örgütü aslında Siyonistlerin desteklediği örgüt. Netanyahu da bunların bir üyesi. Yakın zamanda Güney Kıbrıs bir karar aldı. Ve Türkiye’nin işgalci olduğunu söylediler. Bırakın bunun kararını hukukçular, tarihçiler versin. Biz diyoruz ki Osmanlı’nındı ve Osmanlı’nın burada vakıfları vardı büyük miktarda. Çünkü Güney Kıbrıs’ın topraklarının büyük bir kısmı zaten dağlıktır. Yüzde 80’inden fazla vakıf vardı. Vakıf malına zaten el koyamaz. Tartışmaları her dem yapıyorlar. Şu anda bunu yapmalarının amacı bir Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı oluşturup, burada onların yapmak istediğini görünmez kılmaktır. En büyük amaçları budur" ifadelerini kullandı.
"Bir olay olduğunda hemen Türk-Yunan düşmanlığını ön plana çıkarıyorlar"
Yasemin Öztürk, "Bir olay olduğunda hemen Kıbrıs - Yunan düşmanlığı, daha doğrusu Türk-Yunan düşmanlığı, Türk-Rum düşmanlığını ön plana çıkarıyorlar. Bu da Siyonistlerin, büyük bir ihtimalle Siyonistlerin mevcut hükümetteki bağlantıları vasıtasıyla esas yapmak istediklerini görülmez kılmadır. Onun için büyük bir tehlike var" şeklinde konuştu.
"Burası bizim topraklarımız, korumak en tabi görevimiz"
İnsan hakları ve toplumsal barış vurgusu yapan Öztürk, "Milleti ne olursa olsun, dili ne olursa olsun, ırkı ne olursa olsun hiç fark etmez. Yeter ki bütün canlıların hayatına saygı duysunlar. Burası bizim topraklarımız. Korumak en tabi görevimiz. Korumak için önlemler almak en tabi görevimiz. Bunları daha sürekli dile getiriyoruz. Dile getirmeye devam edeceğiz" dedi.
"Bugün İsrail’den Güney Kıbrıs’a günde 3-4 defa ve belki de daha fazla sefer yapılıyor"
UBP Milletvekili Öztürk, hava ve deniz trafiğindeki artışın da göç hareketini teyit ettiğini belirterek, "Şu anda Filistin-İsrail Savaşı’nda da hiçbir saygıları yok. İran Savaşı’nı gerekçe göstererek büyük bir göç başladı Güney Kıbrıs’a. Bugün İsrail’den Güney Kıbrıs’a günde 3-4 defa ve belki de daha fazla sefer yapılıyor. Bu seferler kimin için? Yolcu olmasa neden yapılsın? Ciddi anlamda buraya bir göç başladı. Bugün artık savaş gemisine döndü Güney Kıbrıs" diye konuştu.
"Bir an önce bunun önlemini almak lazım"
KKTC’li Milletvekili Öztürk, "AKEL Partisi büyük bir parti, önemli bir parti. Dedi ki ‘diğer taraf ile biz birlikte bir adım atmalıyız.’ Artık onlar da ciddi anlamda bir tehlike olduğunun farkındalar. Orada gettolaşmaya başladıklarını, kendi okullarının olduğunu, sinagoglarının olduğunu da dile getirdiler. Bir an önce bunun önlemini almak lazım" ifadelerini kullandı.
"İsrail’in Orta Doğu projesinde Kıbrıs büyük bir öneme sahip"
Kıbrıs Adası’nın neden bu kadar göç aldığı sorusuna yanıt veren Öztürk, "Çünkü İsrail’in Orta Doğu projesinde Kıbrıs büyük bir öneme sahip. Bu önemle birlikte buraya adım adım bir işgal yapılıyor. Ve bunu ön plana çıktığı anda hemen Kıbrıslı Türkler ile Rum düşmanlığı alevlendiriliyor. Onun için çok dikkatli olmalıyız" şeklinde konuştu.
"Chabad örgütünün çok tehlikeli olduğunu söylüyorum"
İyi niyetli olduklarını vurgulayan Yasemin Öztürk, "İnsancıl bir yapımız var. Ama maalesef Siyonizm’in ve Chabad örgütünün çok tehlikeli olduğunu söylüyorum. Bugün Yahudilerin büyük bir kısmı da Chabad örgütüne karşı. Çünkü diğer canlıların hayat bütünlüğünü görmezden geliyor" dedi.
"Bugün ne oldu ki birdenbire büyük bir göç gerçekleşti"
Milletvekili Yasemin Öztürk, "Bugün ne oldu ki birdenbire büyük bir göç gerçekleşti? Kaç tane insan öldü? İsrail’de en son 28 kişi öldü, bunun dışında da yaralılar var. Kendileri Filistin’e saldırdı. Kendileri nükleer santral var gerekçesiyle İran’a saldırdı" diye konuştu.
"ABD’nin açık desteği dengeyi bozuyor"
Öztürk, "Üzülerek şunu da gözlemliyoruz, dünyanın büyük güçleri, özellikle ABD, açık bir şekilde destek veriyor. Onun için bizim, bu yaşananlardan sonra daha dikkatli ve tabloyu daha iyi okumamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Yasemin Öztürk, bölgede artan Yahudi nüfus hareketliliği ve Chabad isimli örgütün faaliyetlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öztürk düzenlediği basın toplantısında, hem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) hem KKTC’de mülkiyet edinimi, göç akışı, uluslararası siyasi baskılar ve sosyal yapıdaki dönüşüm riski gibi konulara dikkat çekti. Milletvekili Öztürk, "Öncelikle şunu söylüyorum, biz, özellikle bizim parti veya ben anti-seministlik asla yapmadık, çünkü bizim için ister Hristiyan ister Yahudi ister Müslüman olsun herkes birdir. Yeter ki diğer insanların veya diğer canlıların hayatlarına saygı duysun" dedi.
"Chabad örgütü, ada genelinde gayrimenkul alıyor"
Öztürk, Chabad isimli örgütün Kıbrıs Adası’nın iki tarafında da etkili bir şekilde mülk edinimi gerçekleştirdiğini kaydederek, "Chabad isimli örgüt maalesef her geçen gün güçleniyor ve örgütü bir şekilde hem güneyde hem KKTC’de gayrimenkul mal alıyor. Bunun öncesinde çok defa konuştum. Yakın zamanda da bildiğiniz gibi Girne’de Kıbrıs Yahudi Merkezi diye bir tabelayı indirmek için büyük bir mücadele verdim. Ve orada bir eylem sonucu kaldırabildik. Orada resmi bir izin olmadığı halde indirmek için bir mücadele gerekti" diye konuştu.
"Bir gün buranın bizim olmadığını fark edeceğiz"
Güney Kıbrıs’taki siyasi çevrelerin de bu gelişmelerinden haberdar olduğunu belirten UBP’li Yasemin Öztürk, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki (GKRY) ana muhalefet konumundaki Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri’nin açıklamalarını hatırlatarak, "Şu anda en son AKEL’in genel sekreteri bir açıklama yaptı. Dedi ki ‘Artık bir gün buranın bizim olmadığını fark edeceğiz.’ Orada sinagogların kurulması, okulların kurulması, gettoların oluşturulmasını Güney Kıbrıs da fark etti. Ben daha önceki konuşmalarımda defalarca söyledim. Yani bizden daha fazla paçalarını kaptırdılar" ifadelerini kullandı.
"Toplumu aptal yerine koyuyorlar"
Ada’nın iki kesimindeki halkın, iyi niyetinin suistimal edildiğini belirten Öztürk, bu noktada açık bir manipülasyon süreci yaşandığını savunarak, "Hem Güney Kıbrıs’ı hem Kuzey Kıbrıs’ın halkını ahmak aptal yerine koyuyorlar bir yerde. Bizim iyi niyetimizi, insancıl duygularımızı kullanıyorlar. İsrail’den Güney Kıbrıs’ta savaşı da bahane ederek ciddi anlamda bir göç başladı" şeklinde konuştu.
"Güçlünün haklı olduğu bir dönemdeyiz"
Orta Doğu’daki gelişmelere de değinen Öztürk, İsrail’in Filistin politikasını eleştirerek, "Biliyorsunuz Filistin’in topraklarını ele geçirdiler. Ve Birleşmiş Milletlerin (BM) kararları olmasına rağmen hiçbir kararı tanımadan orayı ele geçirdiler. Ve şu anda insanların vatan diyebilecekleri çok az toprak kaldı. Birçok sivil öldürülüyor orada. Maalesef o güçlü devletlerin hiç birinin sesi çıkmıyor. Öyle bir dönemdeyiz ki güçlünün haklı olduğu bir dönemdeyiz. Ve bu tehlikeli bir durum. Güney Kıbrıs’ta da Kuzey Kıbrıs’ta da ortak bir amacımız var ve ortak hareket etmemiz gerekiyor artık diye düşünüyorum. Şimdi bu tarafta da ciddi alımlar yapıldı. Ve nerelerden ne kadar alındığını bilmiyoruz" dedi.
"Yahudi halkına değil, şiddet ve saygısızlığa karşıyız"
Antisemitizm suçlamalarına net bir yanıt veren Yasemin Öztürk, tutumlarının inançlara değil, insan haklarına karşı saygısızlığa yönelik olduğunu belirterek, "Yine altını çizmek istiyorum. Kesinlikle Yahudilere karşı hiçbir düşmanca duygumuz yok. Tabii ki gelecekler istedikleri kadar. Buradan yer alacaklar. Yeter ki diğer canlıların hayat bütünlüğüne saygı duysunlar. Biliyorsunuz bakanları da açıklama yaptı. ‘Filistin’de siviller öldürülürken, onlar insan değil ki’ dedi. Canlılara hiçbir saygıları yok" diye konuştu.
"Bunu yapmalarının amacı bir Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı oluşturup, burada onların yapmak istediğini görünmez kılmaktır"
Chabad örgütüne ilişkin bilgiler paylaşan Öztürk, "Bu Chabad örgütü aslında Siyonistlerin desteklediği örgüt. Netanyahu da bunların bir üyesi. Yakın zamanda Güney Kıbrıs bir karar aldı. Ve Türkiye’nin işgalci olduğunu söylediler. Bırakın bunun kararını hukukçular, tarihçiler versin. Biz diyoruz ki Osmanlı’nındı ve Osmanlı’nın burada vakıfları vardı büyük miktarda. Çünkü Güney Kıbrıs’ın topraklarının büyük bir kısmı zaten dağlıktır. Yüzde 80’inden fazla vakıf vardı. Vakıf malına zaten el koyamaz. Tartışmaları her dem yapıyorlar. Şu anda bunu yapmalarının amacı bir Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı oluşturup, burada onların yapmak istediğini görünmez kılmaktır. En büyük amaçları budur" ifadelerini kullandı.
"Bir olay olduğunda hemen Türk-Yunan düşmanlığını ön plana çıkarıyorlar"
Yasemin Öztürk, "Bir olay olduğunda hemen Kıbrıs - Yunan düşmanlığı, daha doğrusu Türk-Yunan düşmanlığı, Türk-Rum düşmanlığını ön plana çıkarıyorlar. Bu da Siyonistlerin, büyük bir ihtimalle Siyonistlerin mevcut hükümetteki bağlantıları vasıtasıyla esas yapmak istediklerini görülmez kılmadır. Onun için büyük bir tehlike var" şeklinde konuştu.
"Burası bizim topraklarımız, korumak en tabi görevimiz"
İnsan hakları ve toplumsal barış vurgusu yapan Öztürk, "Milleti ne olursa olsun, dili ne olursa olsun, ırkı ne olursa olsun hiç fark etmez. Yeter ki bütün canlıların hayatına saygı duysunlar. Burası bizim topraklarımız. Korumak en tabi görevimiz. Korumak için önlemler almak en tabi görevimiz. Bunları daha sürekli dile getiriyoruz. Dile getirmeye devam edeceğiz" dedi.
"Bugün İsrail’den Güney Kıbrıs’a günde 3-4 defa ve belki de daha fazla sefer yapılıyor"
UBP Milletvekili Öztürk, hava ve deniz trafiğindeki artışın da göç hareketini teyit ettiğini belirterek, "Şu anda Filistin-İsrail Savaşı’nda da hiçbir saygıları yok. İran Savaşı’nı gerekçe göstererek büyük bir göç başladı Güney Kıbrıs’a. Bugün İsrail’den Güney Kıbrıs’a günde 3-4 defa ve belki de daha fazla sefer yapılıyor. Bu seferler kimin için? Yolcu olmasa neden yapılsın? Ciddi anlamda buraya bir göç başladı. Bugün artık savaş gemisine döndü Güney Kıbrıs" diye konuştu.
"Bir an önce bunun önlemini almak lazım"
KKTC’li Milletvekili Öztürk, "AKEL Partisi büyük bir parti, önemli bir parti. Dedi ki ‘diğer taraf ile biz birlikte bir adım atmalıyız.’ Artık onlar da ciddi anlamda bir tehlike olduğunun farkındalar. Orada gettolaşmaya başladıklarını, kendi okullarının olduğunu, sinagoglarının olduğunu da dile getirdiler. Bir an önce bunun önlemini almak lazım" ifadelerini kullandı.
"İsrail’in Orta Doğu projesinde Kıbrıs büyük bir öneme sahip"
Kıbrıs Adası’nın neden bu kadar göç aldığı sorusuna yanıt veren Öztürk, "Çünkü İsrail’in Orta Doğu projesinde Kıbrıs büyük bir öneme sahip. Bu önemle birlikte buraya adım adım bir işgal yapılıyor. Ve bunu ön plana çıktığı anda hemen Kıbrıslı Türkler ile Rum düşmanlığı alevlendiriliyor. Onun için çok dikkatli olmalıyız" şeklinde konuştu.
"Chabad örgütünün çok tehlikeli olduğunu söylüyorum"
İyi niyetli olduklarını vurgulayan Yasemin Öztürk, "İnsancıl bir yapımız var. Ama maalesef Siyonizm’in ve Chabad örgütünün çok tehlikeli olduğunu söylüyorum. Bugün Yahudilerin büyük bir kısmı da Chabad örgütüne karşı. Çünkü diğer canlıların hayat bütünlüğünü görmezden geliyor" dedi.
"Bugün ne oldu ki birdenbire büyük bir göç gerçekleşti"
Milletvekili Yasemin Öztürk, "Bugün ne oldu ki birdenbire büyük bir göç gerçekleşti? Kaç tane insan öldü? İsrail’de en son 28 kişi öldü, bunun dışında da yaralılar var. Kendileri Filistin’e saldırdı. Kendileri nükleer santral var gerekçesiyle İran’a saldırdı" diye konuştu.
"ABD’nin açık desteği dengeyi bozuyor"
Öztürk, "Üzülerek şunu da gözlemliyoruz, dünyanın büyük güçleri, özellikle ABD, açık bir şekilde destek veriyor. Onun için bizim, bu yaşananlardan sonra daha dikkatli ve tabloyu daha iyi okumamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.