İsviçre’nin kırsal bölgelerinde inekler insanlardan fazla. 

PostGazetesi.Ch'nin haberine göre, İsviçre’nin bazı kırsal bölgelerinde inek nüfusu, insan nüfusunu geçmiş durumda. Ülkede tarım ve hayvancılığın büyük önem taşıdığı bölgelerde, süt üretimi ve besicilik faaliyetleri nedeniyle bazı kasabalarda yaşayan inek sayısı, insan sayısından fazla. 

Hangi Kasabalar Öne Çıkıyor?

İsviçre’nin özellikle dağlık ve tarıma elverişli bölgelerinde inek nüfusu oldukça yüksek. Uri, Graubünden, Obwalden, Nidwalden ve Bern kantonlarında bazı küçük yerleşim yerlerinde kişi başına birden fazla inek düşüyor. Örneğin:

Meien (Uri): Yaklaşık 90 kişi yaşarken, kasabada 270’ten fazla inek bulunuyor.
Trient (Wallis): Yaklaşık 140 kişilik nüfusa karşılık 250’den fazla inek var.
Safien (Graubünden): 290 kişilik nüfusa karşılık 350’den fazla inek yaşıyor. 

Bu gibi kasabalarda süt üretimi, peynircilik ve et üretimi en büyük geçim kaynakları arasında yer alıyor.

Hayvancılığın Bölge Ekonomisine Katkısı

İsviçre’nin tarıma dayalı ekonomisinde hayvancılık önemli bir yer tutuyor. Ülke genelinde yaklaşık 1.4 milyon inek bulunuyor ve bu sayı, tarım ve süt ürünleri sektörünün büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Özellikle Emmental ve Gruyère gibi ünlü İsviçre peynirlerinin üretildiği bölgelerde hayvancılığa verilen önem çok büyük.

Turizm ve Sürdürülebilir Tarım

Bu tür kasabalar sadece süt ve et üretimiyle değil, aynı zamanda agroturizm ile de dikkat çekiyor. Doğal yaşamı deneyimlemek isteyen turistler, bu bölgelerde çiftlik tatilleri yapabiliyor ve yerel üreticilerden doğrudan süt ürünleri satın alabiliyor. 

İsviçre hükümeti, sürdürülebilir tarımı teşvik ederek hayvancılığı doğayla uyumlu bir şekilde sürdürmeyi amaçlıyor. Yerel üreticilere verilen destekler sayesinde, kırsal bölgelerdeki küçük çiftlikler varlıklarını sürdürebiliyor. İsviçre’nin kırsal kasabalarında ineklerin insanlardan fazla olduğu gerçeği, ülkenin hayvancılığa verdiği önemi gözler önüne seriyor. Tarım ve hayvancılığın İsviçre ekonomisinde ve kültüründe ne kadar büyük bir yer tuttuğu düşünüldüğünde, bu dengenin uzun yıllar boyunca korunacağı öngörülüyor.