Imperial College London’dan Prof. Sian Harding, çalışmayı çığır açıcı olarak tanımladı.
Euronews'te yer alan habere göre, Araştırmacılar hasar görmüş kalpleri tedavi ederek daha iyi çalışmasını sağlamak amacıyla yeni bir yöntem bulmuş olabilir. Bu gelişme ileri düzey kalp yetmezliği yaşayan milyonlarca insan için dönüm noktası olarak nitelendiriliyor.
Son çalışmalar dünya genelinde 64 milyondan fazla kişinin kalp yetmezliği yaşadığını ve bu durumun kalp krizi, yüksek tansiyon ve koroner arter hastalığı gibi nedenlerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Bu hastalığın çözümü ise sınırlı.
Alman Göttingen Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Prof. Ingo Kutschka, “İlk defa laboratuvar ortamında üretilmiş biyolojik bir nakil seçeneğine sahibiz. Bu 'yama' kalp kasını stabilize etme ve güçlendirme potansiyeline sahip” diyerek bu önemli gelişmeyi duyurdu.
Kalp yamalarının üretimi nasıl gerçekleşiyor?
Araştırmacılar dört temel aşamayı şöyle sıralıyor:
Kan hücreleri kök hücreleri taklit edecek şekilde 'yeniden programlanıyor' ve vücuttaki herhangi bir hücre tipine dönüşebilecek hale getiriliyor.
Bu kök hücreler, kalp kası ve bağ doku hücrelerine dönüştürülüyor.
Hücreler, kolajenle birleştirilip özel kalıplarda büyütülerek altıgen kalp yamaları oluşturuluyor.
Yamalar, hasar görmüş kalbe implante edilerek kalp duvarını güçlendiriyor ve kalp fonksiyonlarını iyileştiriyor.
Klinik başarılar
Araştırma ekibi, bu yamaları sağlıklı rhesus maymunlarında test etti ve tümör oluşumu, düzensiz kalp ritimleri veya ölüme yol açabilecek hastalık bulguları tespit etmedi. Ayrıca yamaların kalp duvarını kalınlaştırdığı ve kullanılan yama sayısına bağlı olarak bu etkinin arttığı belirlendi.
Benzer olumlu sonuçlar, kronik kalp yetmezliği rahatsızlığı bulunan maymunlarda da görüldü. Yamalar, kalp duvarının daha iyi kasılmasını sağladı ve genel kalp fonksiyonunu iyileştirdi.
Son olarak bu yöntem ileri düzey kalp yetmezliği olan 46 yaşındaki bir kadın hastada uygulandı. Hastadan alınan insan hücrelerinden üretilen yamalar, minimal cerrahi ile hastanın atan kalbine dikildi.
Üç ay sonra kalp nakli gerçekleştirilen hasta stabil durumda kalmayı başardı. Bu nakil işlemi, araştırma ekibine çıkarılan kalbi analiz etme fırsatı sundu. İncelemeler sonucunda, yamaların hayatta kaldığı ve kan dolaşımının geliştiği belirlendi.
Araştırmacılar donörlerden alınan hücrelerin kullanılması durumunda bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların gerekli olduğunu ifade etse de acil müdahaleye ihtiyaç duyan bir hasta için kendi hücrelerinden yama üretmenin maliyetli ve zaman alıcı olacağını belirtildi. Donör hücreleriyle daha hızlı ve güvenli 'raf ürünü' yamalar sunma şansı doğarken daha kapsamlı güvenlik testleri de mümkün hale geliyor.
Araştırma ekibi, yamaların etkilerinin görülmesinin üç ila altı ay sürdüğünü ve bu durumun yamaları her hasta için uygun olmaktan uzaklaştırdığını belirtti. Ancak şimdiye kadar 15 hastaya bu yamalar başarıyla yerleştirildi.
Prof. Kutschka, devam eden klinik denemeler hakkında şunları söyledi: “Umarız, bu mühendislik ürünü kalp kası greftlerinin hastalarımızdaki kalp fonksiyonunu iyileştirip iyileştirmeyeceğini göstereceğiz.”
Göttingen Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Prof. Wolfram-Hubertus Zimmermann ise, “Bu yamalar sayesinde, dört ila sekiz yaşındaki bir kalbin özelliklerini taşıyan genç kas dokularını hastalara naklediyoruz” diyerek bu çığır açıcı yöntemin potansiyelini vurguladı.
Prof. Zimmermann bu yöntemin kalp nakillerinin yerini almasını amaçlamadıklarını belirtti: “Bu yaklaşım, şu anda sadece palyatif bakım altında olan ve 12 ay içinde yüzde 50 ölüm riski taşıyan hastalar için yeni bir tedavi seçeneği sunuyor.”
Uzman görüşleri
Imperial College London’dan Prof. Sian Harding, çalışmayı çığır açıcı olarak tanımlarken, kalp kası hücrelerinin yamalarda tamamen olgunlaşmaması ve kan akışının yavaş gelişmesi gibi unsurlar nedeniyle daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
Sheffield Üniversitesi’nden Prof. Ipsita Roy da bu yöntemin kalp nakline göre daha basit bir cerrahi işlem gerektirmesi nedeniyle önemli bir adım olduğunu söyledi: “Bu gerçekten etkileyici bir çalışma. Konsept oldukça net: Kalbin hasar gördüğü her yere yama yapabilirsiniz.”