Ana Sayfa Arama
Erdal Şafak'tan Dikkat Çeken Yazı "Kaç İhtimal Daha Var?"

Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak yeni yazısını okuyucuyla buluşturdu. 

 

Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak yeni yazısını okuyucuyla buluşturdu. 

 

İşte Erdal Şafak'ın "Kaç İhtimal Daha Var?" başlıklı yazısı.. 

 

 

En az iki yazıyı hak eden, üstelik ABD Başkanı Donald Trump’ın fevri hareketleri ve sürekli zig-zag çizen politikaları nedeniyle, güncel mi güncel bir konu bu.

 

İlk yazıyla başlayayım…

 

---

 

Ne güzel yıllardı onlar…

 

Cızırtılı radyodan Hamiyet Yüceses’in billur gibi sesi yükselirdi:

 

“Bir ihtimal daha var

 

O da ölmek mi dersin…”

 

(Osman Nihat Akın’ın nihavend şarkısı.)

 

1950’ler, 60’lar…

 

İkinci Dünya Savaşı sonrasının suların durulmuş olduğu birkaç yıl

 

---

 

Biraz geriye gidelim…

 

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından iki kutup doğmuştu.

 

İlki elbette Batı topluluğu.

 

İkincisi İngiltere eski Başbakanı, Alman Nazi lideri Adolf Hitler’in bileğini büken .Sir Winston Churchill’in 1946’da ABD’nin Fulton’daki Westminser Koleji’nde  yaptığı ünlü konuşmada “Demir Perde” diye tanımladığı topluluk: “Baltık’taki Stettin’den Adriyatik’teki Trieste’ye kadar Avrupa boyunca bir Demir Perde indi…”

 

Türkiye Batı blokunu seçerek o Demir Perde’nin dışında kaldı. Yunanistan ise gitti geldi. 3 yıl aşkın süre boyunca Batı yanlıları ile Doğu yanlısı komünistler arasında çok kanlı bir iç savaş patlak verdi. Sonunda ABD ve İngiltere’nin her türlü desteğiyle Batı yanlıları kazandı.

 

Derken Kore savaşı patlak verdi. O savaşa Türkiye de asker gönderdi. Batı’nın hiçbir askeri organizasyonunda henüz yer almamasına rağmen

 

Kim hatırlar veya bilir; Kore tugayı komutanı General Tahsin Yazıcı’nın posteri o dönemde tüm dükkanlarda duvarı süslerdi.

 

Kore savaşındaki desteğine ödül olarak Türkiye’ye NATO üyeliği verildi. Yunanistan ile birlikte.

 

Ayrıca Türkiye’yi Batı’ya iyice perçinlemek için Orta Doğu ülkeleriyle arasında “Bağdat Paktı” köprüsü kuruldu. Üyeleri: Türkiye, Irak, İran, Pakistan ve gözlemci olarak İngiltere.

 

---

 

Gel zaman git zaman..

 

Tarih: 14 Temmuz 1958. Bağdat Paktı zirvesi Türkiye’de yapılacak. Kuşadası’ndaki Kısmet Oteli’nde. Başbakan Adnan Menderes ile İran Şahı Rıza Pehlevi, Çiğli Havalimanı’nda Irak Kralı 2’nci Faysal’ın uçağını bekliyorlar.

 

Kral gecikiyor. Sonra bir haber: Irak’ta ihtilal oldu! General Abdülkerim Kasım ile Albay Abdüsselam Arif liderliğindeki darbeciler krallığı devirdiler. Kral 2’nci Faysal, oğlu Veliaht Prens Abdullah ve Başbakan Nuri es-Said kurşuna dizildiler. Nuri es-Said’in cesedi bir ata bağlanıp Bağdat sokaklarında paramparça edildi.

 

Menderes ile Şah üzgün bir biçimde Çiğli Havalimanı’ndan ayrıldılar.

 

Kaderin cilvesi; Menderes 2 yıl sonra darbeyle, Şah ise 21 yıl sonra ihtilalle devrileceklerdi. Diğer üye Pakistan’da da darbeler birbirini izleyecekti…

 

Hepsinde de ABD’nin parmağı vardı.

 

Yazı uzadı. Devamı haftaya.