
Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak Donald Trump'ın medyaya yaptığı açıklamaların altında yatanları masaya yatırırken dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar..
Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak Donald Trump'ın medyaya yaptığı açıklamaların altında yatanları masaya yatırırken dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar..
Trump Medyayı Nasıl Boğuyor?
ABD Başkanı Donald Trump’ın medyayı boğma planı büyük adımlarla ilerliyor. Trump ve ekibinin geliştirdiği sinsi plan birçok ayaktan oluşuyor.
Bunun ilk ve en önemli ayağını “Trump haberleri” oluşturuyor. Çünkü Trump medya kuruluşlarını bu haberlerin değerlendirilmesine göre belirliyor.
Trump, Beyaz Saray sözcüleri günde en az 10 açıklama yapıyor, karar alıyor, genelge yayınlıyor. Aklınıza gelecek her konuda: Ticaret ve gümrük vergisi savaşları, Kanada’nın ve Grönland’ın ilhakı tartışmaları, Ukrayna’yı teslim olmaya zorlayan politikaları, Gazze’yi önce insansızlaştırmak, daha sonra “Ortadoğu’nun Cote d’Azur’ü yapmak” planları, dağların-taşların-körfezlerin-denizlerin adlarını değiştirme girişimleri…
Hiçbir konu bulamazlarsa, balinaları, yunusları, baykuşları düşman ilan etmeleri…
Avrupa, AB, NATO düşmanlığından hiç söz etmeyeyim. Avrupalılar’a “Başınızın çaresine bakın. Rusya’ya ve Çin’e karşı bize güvenmeyin” mesajı neredeyse hergün tekrarlanıyor. Bu da Avrupalılar’ı doğal olarak panikletiyor.
Daha Trump’ın hergün yaptığı bazen olumlu, bazen olumsuz çıkışlarla New York Borsası’nı (Wall Street) parmağında oynatması var. Ve daha neler neler…
Medyaya karşı stratejinin ikinci ayağında “Akreditasyon” silahı bulunuyor. Trump yayınlarından hoşlanmadığı medya kuruluşlarının muhabirlerinin, yazarlarının Beyaz Saray’daki günlük brifinglere katılmalarını, başkanlık uçağına binmelerini yasaklamaya başladı. Gerekçe: “Neyin haber yapılacağına, neyin yazılıp neyin yazılmayacağına ben karar veririm!”
Elbette basın özgürlüğünün sansür girişimiyle baltalanması bu.
Ancak Trump daha da göstere göstere sansür uyguluyor. Hayır, medya patronları üstünden uygulatıyor.
Örnek: “Amazon”un patronu Jeff Bezos sahibi olduğu “The Washington Post”ta Trump yönetimi aleyhinde yorumların yayınlanmasını yasakladı. O gazete “Watergate skandalı”nı ortaya çıkarması ve dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’u istifa ettirmesiyle basın tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Nereden nereye…
Ve “Bomba gibi” bir karar daha: Beyaz Saray, ABD kamu birimlerinin üç büyük uluslararası haber ajansına aboneliklerini iptal edeceğini açıkladı. Bu ajanslar: “Agence France-Presse”, “Associated Press” ve “Reuters”.
Gerekçe, medya özgürlüğü açısından gerçekten tüyler ürpertici: “Yönetim olarak kendi haberlerimizi kendimiz üreteceğiz!”
Ve bardağı taşıran damla: Trump, dinlenmiyor, izlenmiyor gerekçesiyle kamu medya kuruluşları olan “Amerika’nın Sesi Radyosu” ile “Özgür Avrupa Radyosu”nun faaliyetlerine son verilmesini istedi, “Amerikalı vergi mükelleflerinin parasını çar-çur ediyorlar!” dedi.