Ana Sayfa Arama
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, "Zamana yayılan her şeyin provokasyona açık olduğunun, zamana yayılan her şeyin çürüdüğünün, sabotaja açık hale geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu ülkede çözüm isteyenler kadar olmasa da çözüm istemeyen kesimlerin olduğu gerçeğini de iyi biliyoruz. Herkesin bu konuda uyanık olması, herkesin bu konuda sorumluluk alması, herkesin bu konuda duyarlı davranması gerekiyor" dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Koçyiğit, mağduriyet yaşamış ailelerin dinlenmesinin önemine işaret ederek, "Bugün komisyon toplantısında Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği, yine Tahir Elçi Vakfı gibi kurumlar dinlenecek. Bu anlamıyla özellikle Barış Anneleri açısından şunun altını çizmek gerekiyor. Gerçekten Barış Anneleri evlatlarını yitirdikleri halde yıllardır beyaz tülbentleriyle barış mücadelesinde ısrarcı olmuş, bir an olsun barış mücadelesinden geri adım atmamış, çatışmalı sürecin son bulması için her türlü fedakarlığı yapıp, her türlü çağrıyı yapmış ve bu konuda en büyük acıyı çekmiş olmalarına rağmen en büyük direnci, en büyük barış mücadelesini yürütmüş kesimlerden birini oluşturuyor. O anlamıyla onların barış mücadelesinin komisyonun çalışmalarına da ışık tutacağını, komisyon çalışmalarına da katkı sunacağını ifade etmek gerekiyor. Tabii ki bu bizim komisyon üyeleri olarak da sorumluluğumuzu arttıran bir yerde. Tabii İnsan Hakları Derneği yine dinlenecek. 90’lı yıllar, faili meçhul cinayetler, bu ülkedeki her toplumsal kesimin yaşadığı hak ihlallerini kayıt altına alan, bunun raporlarını yayınlayan, bunun takipçisi olan bir dernekten bahsediyoruz. Kendisi de dönem dönem mağduriyetler yaşamış, hedefe konulmuş, hedef gösterilmiş bir dernekten bahsediyoruz. Yine Cumartesi Anneleri, 30 yıllık tarihi bir mücadeleleri var. Evrenselleşmiş bir mücadelesi var. Biliyorsunuz Cumartesi Anneleri bir günle, bir meydanla anılmakla beraber bir kente, bir ülkeye ve aslında bir toplumsal kesimin kaybıyla simgeleşmiş bir mücadeleden bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümünde Abdullah Öcalan’ın önemli bir rolü olduğunu söyleyen Koçyiğit, "O nedenle bütün bu politik atmosferin, bütün bu yeni sürecin içerisinde tartışmaları yürütmemiz ve buna göre pozisyon almamız gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Evet siyaset sorumluluk almalı ve siyaset sürecin hukuki gereklerini yerine getirecek adımları hızlı bir şekilde atmalıdır. O anlamıyla burada toplumsal kesimler dinlendiği gibi, bütün süreç içerisindeki mağdur kesimler dinlendiği gibi, toplumun önemli demokratik kitle örgütlerinden, farklı siyasi yapılardan insanların, akademisyenlerin görüşlerine, düşüncelerine başvurulduğu gibi bu süreci yürüten, bu sürecin öncüsü olan, bu süreçte bağlayıcı kararlar alan sayın Öcalan’ın görüş ve düşüncelerine başvurulması ve diyalog kurulmasının da öneminin altını çizmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
Belediyelere kayyum atanmasını da eleştiren Koçyiğit, durumu "siyasal muhalefeti ve toplumsal muhalefeti hizaya çekme operasyonu" ve "demokrasiye, sandığa, seçmenin iradesine darbe" olarak değerlendirdi.

"Halkımızın vicdanına havale ediyoruz"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan’ın "DEM Parti’nin özerklik istediği" iddialarına da cevap veren Koçyiğit, "Biz aslında çözüm süreci, daha doğrusu bu süreç başladığında bütün bu manipülasyonların, çözüm karşıtı güçlerin bunlara zemin olacağını, bütün bu provokasyonları yapacaklarını, algı operasyonları yapacaklarını, yalan yanlış haberler yapacaklarını çok iyi biliyorduk. Ama bunu bir milletvekilinin, üstelik de komisyona girmeyi kabul etmemiş, komisyon dışında kalmış, komisyon dışında kaldıktan sonra da sırf süreç dışında kaldı diye sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin yapmış olmasının da tesadüf olduğunu düşünmüyoruz açıkçası. Çok açık ve net söyleyelim; savaştan, kandan, gözyaşından, şiddetten beslenenleri halk çok iyi görüyor. Kimin çözüm istediğini, kimin barış istediğini, kimin eşitlik istediğini, kimin Kürt ve Türk halkının birlikte yaşamından yana olduğunu, ortak geleceğinden yana olduğunu, ortak vatanla eşit özgür yurttaşlar olmasından yana olduğunu da, kimin Kürt’ün kanının üzerinden Türk halkının, yoksulluğun kanı üzerinden Türkiye halklarının kanı üzerinden siyaset yaptığını, çözümsüzlükten beslendiğini ve çözümsüzlükle gelip burada koltuklarda oturmaya çalıştığını da herkes görüyor. O anlamıyla halkımızın vicdanına havale ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Herkesin bu konuda duyarlı davranması gerekiyor"
Komisyonun Öcalan’ın görüşlerine başvurup başvurmayacağı sorusu üzerine Koçyiğit, "Bir takvim ve bir yöntem üzerinde bir tartışma yürütmedik açıkçası. Ama biz DEM Parti olarak ilk günden beri bu sürecin sağlıklı yürümesi, gerçek anlamda bütün tarafların dinlenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bugün 27 Şubat çağrısı yapmış, 27 Şubat çağrısı karşılık bulmuş. 9 Temmuz çağrısını yapmış, 9 Temmuz çağrısı karşılık bulmuş. Sayın Öcalan’ın hiçbir şekilde bu süreçte dinlenmemiş olması sanırım sürecin ihtiyacına da, ruhuna da, gerekliliklerine de uygun bir yaklaşım olmayacaktır. O anlamıyla bu sürecin ihtiyaçları var, gerekleri var. Bu gereklerden biri de bütün tarafların dinlenmesi, bütün tarafların görüşüne başvurulmasıdır. O anlamıyla bunun yöntemini komisyon elbette kendisi takdir edecektir" diye konuştu.
TBMM önünde yakılan beyaz araçla ilgili soru üzerine Koçyiğit, "Şu anda resmi olarak İçişleri Bakanının yaptığı açıklama var. Farklı bir bilgiye biz de sahip değiliz açıkçası. Ama şunu bilmemiz gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı yürümesi gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı yürümesi için de gerçek anlamda çok uzun bir sürece yaymamak gerekiyor. Zamana yayılan her şeyin provokasyona açık olduğunun, zamana yayılan her şeyin çürüdüğünün, sabotaja açık hale geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu ülkede çözüm isteyenler kadar olmasa da çözüm istemeyen kesimlerin olduğu gerçeğini de iyi biliyoruz. Herkesin bu konuda uyanık olması, herkesin bu konuda sorumluluk alması, herkesin bu konuda duyarlı davranması gerekiyor" dedi.

İhlas Haber Ajanası
İhlas Haber Ajanası

Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.