7. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da başladı. Zirvede Rusya’nın Avrupa için oluşturduğu tehdide dikkat çekildi.
Danimarka, 7. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Zirve, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin yanı sıra Batı Balkan ülkeleri, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İngiltere, Ukrayna dahil 50’ye yakın devlet ve hükümet başkanının katılımıyla başkent Kopenhag’da başladı. Bella Center’da Avrupa’nın savunması ve Ukrayna gündemleriyle gerçekleştirilen ve ev sahipliğini Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in üstlendiği zirveye Grönland ve Faroe Adaları ise ilk kez katıldı.
"Rusya, durmaya zorlanmadığı sürece durmayacak"
AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenen Danimarka’nın Başbakanı Mette Frederiksen, zirvenin açılışında konuştu. Frederiksen, "Son birkaç aydır toplantılar, ön toplantılar ve toplantılara ilişkin brifingler gerçekleştiriliyor ve Ukrayna’da barış fazlasıyla konuşuluyor. Ama bu sırada Rusya, acımasız saldırılarına devam ediyor. Artık herkes için net olmalı. Rusya, durmaya zorlanmadığı sürece durmayacak" dedi.
Frederiksen, "Önümüzde tek büyük görev var. Avrupa’yı öyle güçlü kılmalıyız ki, bize karşı savaş düşünülemez olsun. Ve bunu şimdi yapmalıyız" şeklinde konuştu.
Danimarka Başbakanı Frederiksen, "Ama artık hiçbirimiz saf olamayız. Bu savaş asla sadece Ukrayna ile ilgili değildi. Bu savaş Avrupa ile ilgili. Bütün uluslar, vatandaşlar, değerlerimiz ve özgürlüğümüzle ilgili. Lütfen kıtamızın tarihine bir göz atın. Rus İmparatorluğu’nun genişlemesinden Soğuk Savaş sırasında tankların birçok sınırı aşarak özgürlük umutlarını paramparça etmesine kadar. Yakın tarih, bize tamamen aynı hikayeyi anlatıyor. O halde yeniden yaşanmasına niçin izin verelim?" diye konuştu.
Rusya’nın savaşının Çin, Kuzey Kore ve İran tarafından desteklendiğini vurgulayan Frederiksen, "Rusya’nın emperyal arzularla gördüğü düşün Ukrayna ile sınırlı kalacağına dair hiçbir işaret görmüyorum" şeklinde konuştu.
"Bu yalnızca Ukrayna’nın egemenliği meselesi değil"
Zirve öncesinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın başkanlığında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın katıldığı bir panel gerçekleştirildi. Paneldeki konuşmasında Starmer, "Rusya’nın eylemleri, Putin’in Ukrayna’ya yönelik acımasız saldırılarını sürdürme ve Avrupa genelinde müdahale girişimlerinde bulunma iştahını gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Starmer, "Son haftalarda Putin’in iştahının yalnızca Ukrayna üzerine bomba yağdırmakla kalmadığını gördük. Aynı zamanda tüm Avrupa genelinde, hava sahamızla ilgili olsun, siber saldırılarla ya da başka saldırılarla olsun, farklı yollarla harekete geçtiğini ve müdahil olduğunu gördük" dedi.
İngiltere Başbakanı Starmer, "Bu yalnızca Ukrayna’nın egemenliği meselesi değildir. Bu hepimizin, özellikle de Avrupa’dakilerin değerleri ve özgürlükleri ile ilgili bir meseledir. Rus saldırganlığına karşı mücadelede hepimiz birlikteyiz" şeklinde konuştu.
"Hayır, Rusya kazanmıyor"
Panelde konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Ukrayna’nın senenin başından çok daha iyi bir noktada bulunduğunu söyledi. Rusya’nın ana hedefi çerçevesinde Ukrayna’da rejim değişikliğini başaramadığını vurgulayan Macron, "Bana sorarsanız durum, sene başında olduğundan çok daha iyi. O sırada bir tür acil barış yapılacağından endişe ediyorduk ve ABD’nin desteğinin düzeyine ilişkin bazı endişelerimiz vardı" dedi.
Rusya’nın kazanmakta olduğuna ilişkin bir dezenformasyon bulunduğunu vurgulayan Macron, "Hayır, Rusya kazanmıyor. Hayır, Ukrayna bu savaşı kaybetmiyor. Durum çok daha farklı" diye konuştu. Macron, sonraki adımların Ukrayna’nın hava savunma sistemleri, insansız hava araçları (İHA) ve uzun menzilli füzelerine yoğunlaşmak olduğunu ifade etti.
Rusya aleyhindeki 19. yaptırım paketinin hızlı bir şekilde kabul edilmesi çağrısında bulunan Emmanuel Macron, "Gölge filo üzerindeki baskıyı artırmak büyük önem arz ediyor. Çünkü bu, savaşın finanse edilme kapasitesini net bir şekilde azaltacak" ifadelerini kullandı.
"Ukrayna’ya karşı kazanırlarsa bu ülkemin ve Avrupa’nın sonu olur"
Polonya Başbakanı Donald Tusk ise Avrupalı liderleri artık savaş öncesi dönemde değil, savaş döneminde olunduğu konusunda uyardı. Halen savaşın söz konusu olmadığı yönünde bir illüzyon olduğunu ve buna son verilmesi gerektiğini vurgulayan Tusk, "Hayır, bu bir savaş. Yeni türden, çok karmaşık bir savaş ama bir savaş" şeklinde konuştu.
Bölgede neredeyse her gün yeni bir olay yaşandığını söyleyen Tusk, savaşın Polonya için soyut olmadığını vurgulayarak, "Bu bizim savaşımız. Eğer Ukrayna kaybederse, bu bizim başarısızlığımız demek olacak" dedi.
Tusk, "Eğer Ukrayna’ya karşı kazanırlarsa, bu gelecekte benim ülkemin ve Avrupa’nın sonu olur. Bundan şüphem yok" dedi.
Danimarka, 7. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Zirve, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin yanı sıra Batı Balkan ülkeleri, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İngiltere, Ukrayna dahil 50’ye yakın devlet ve hükümet başkanının katılımıyla başkent Kopenhag’da başladı. Bella Center’da Avrupa’nın savunması ve Ukrayna gündemleriyle gerçekleştirilen ve ev sahipliğini Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in üstlendiği zirveye Grönland ve Faroe Adaları ise ilk kez katıldı.
"Rusya, durmaya zorlanmadığı sürece durmayacak"
AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenen Danimarka’nın Başbakanı Mette Frederiksen, zirvenin açılışında konuştu. Frederiksen, "Son birkaç aydır toplantılar, ön toplantılar ve toplantılara ilişkin brifingler gerçekleştiriliyor ve Ukrayna’da barış fazlasıyla konuşuluyor. Ama bu sırada Rusya, acımasız saldırılarına devam ediyor. Artık herkes için net olmalı. Rusya, durmaya zorlanmadığı sürece durmayacak" dedi.
Frederiksen, "Önümüzde tek büyük görev var. Avrupa’yı öyle güçlü kılmalıyız ki, bize karşı savaş düşünülemez olsun. Ve bunu şimdi yapmalıyız" şeklinde konuştu.
Danimarka Başbakanı Frederiksen, "Ama artık hiçbirimiz saf olamayız. Bu savaş asla sadece Ukrayna ile ilgili değildi. Bu savaş Avrupa ile ilgili. Bütün uluslar, vatandaşlar, değerlerimiz ve özgürlüğümüzle ilgili. Lütfen kıtamızın tarihine bir göz atın. Rus İmparatorluğu’nun genişlemesinden Soğuk Savaş sırasında tankların birçok sınırı aşarak özgürlük umutlarını paramparça etmesine kadar. Yakın tarih, bize tamamen aynı hikayeyi anlatıyor. O halde yeniden yaşanmasına niçin izin verelim?" diye konuştu.
Rusya’nın savaşının Çin, Kuzey Kore ve İran tarafından desteklendiğini vurgulayan Frederiksen, "Rusya’nın emperyal arzularla gördüğü düşün Ukrayna ile sınırlı kalacağına dair hiçbir işaret görmüyorum" şeklinde konuştu.
"Bu yalnızca Ukrayna’nın egemenliği meselesi değil"
Zirve öncesinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın başkanlığında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın katıldığı bir panel gerçekleştirildi. Paneldeki konuşmasında Starmer, "Rusya’nın eylemleri, Putin’in Ukrayna’ya yönelik acımasız saldırılarını sürdürme ve Avrupa genelinde müdahale girişimlerinde bulunma iştahını gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Starmer, "Son haftalarda Putin’in iştahının yalnızca Ukrayna üzerine bomba yağdırmakla kalmadığını gördük. Aynı zamanda tüm Avrupa genelinde, hava sahamızla ilgili olsun, siber saldırılarla ya da başka saldırılarla olsun, farklı yollarla harekete geçtiğini ve müdahil olduğunu gördük" dedi.
İngiltere Başbakanı Starmer, "Bu yalnızca Ukrayna’nın egemenliği meselesi değildir. Bu hepimizin, özellikle de Avrupa’dakilerin değerleri ve özgürlükleri ile ilgili bir meseledir. Rus saldırganlığına karşı mücadelede hepimiz birlikteyiz" şeklinde konuştu.
"Hayır, Rusya kazanmıyor"
Panelde konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Ukrayna’nın senenin başından çok daha iyi bir noktada bulunduğunu söyledi. Rusya’nın ana hedefi çerçevesinde Ukrayna’da rejim değişikliğini başaramadığını vurgulayan Macron, "Bana sorarsanız durum, sene başında olduğundan çok daha iyi. O sırada bir tür acil barış yapılacağından endişe ediyorduk ve ABD’nin desteğinin düzeyine ilişkin bazı endişelerimiz vardı" dedi.
Rusya’nın kazanmakta olduğuna ilişkin bir dezenformasyon bulunduğunu vurgulayan Macron, "Hayır, Rusya kazanmıyor. Hayır, Ukrayna bu savaşı kaybetmiyor. Durum çok daha farklı" diye konuştu. Macron, sonraki adımların Ukrayna’nın hava savunma sistemleri, insansız hava araçları (İHA) ve uzun menzilli füzelerine yoğunlaşmak olduğunu ifade etti.
Rusya aleyhindeki 19. yaptırım paketinin hızlı bir şekilde kabul edilmesi çağrısında bulunan Emmanuel Macron, "Gölge filo üzerindeki baskıyı artırmak büyük önem arz ediyor. Çünkü bu, savaşın finanse edilme kapasitesini net bir şekilde azaltacak" ifadelerini kullandı.
"Ukrayna’ya karşı kazanırlarsa bu ülkemin ve Avrupa’nın sonu olur"
Polonya Başbakanı Donald Tusk ise Avrupalı liderleri artık savaş öncesi dönemde değil, savaş döneminde olunduğu konusunda uyardı. Halen savaşın söz konusu olmadığı yönünde bir illüzyon olduğunu ve buna son verilmesi gerektiğini vurgulayan Tusk, "Hayır, bu bir savaş. Yeni türden, çok karmaşık bir savaş ama bir savaş" şeklinde konuştu.
Bölgede neredeyse her gün yeni bir olay yaşandığını söyleyen Tusk, savaşın Polonya için soyut olmadığını vurgulayarak, "Bu bizim savaşımız. Eğer Ukrayna kaybederse, bu bizim başarısızlığımız demek olacak" dedi.
Tusk, "Eğer Ukrayna’ya karşı kazanırlarsa, bu gelecekte benim ülkemin ve Avrupa’nın sonu olur. Bundan şüphem yok" dedi.

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.