İKİ DÜNYA SAVAŞI ÇIKARAN ÜLKE ÜÇÜNCÜSÜNÜ DE TETİKLEYEBİLİR Mİ?

Birinci Dünya Savaşı’nı Almanya çıkardı. 1914-1918 arasındaki savaş tüm Avrupa’yı ve Ortadoğu’yu mahvetti. Haritaları değiştirdi, 4 imparatorluğu tarihe gömdü: Almanya, Rusya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı. Bilanço: 10 milyon ölü, 7,5 milyon kayıp.

İkinci Dunya Savaşı’nı da Almanya çıkardı. 1939-1945 yılları arasındaki savaşta Avrupa’ birçok kent neredeyse haritadan silindi. Bilanço: En az 70 milyon ölü. Bu rakamı 85 milyona kadar çıkaranlar var.

Avrupa Birliği yaşlı kıtada bir daha savaş olmaması için kuruldu.

Şimdi Almanya, bu kanlı geçmişini bir yana bırakıp yeniden savaşa hazırlanmaya karar verdi.

Bunun ilk adımı savunma bütçesinin Adolf Hitler’in Nazi rejiminden, yani 1935-1940’lardan bu yana ilk kez görülmemiş ölçüde artırılması oldu.

Yani halkın refahı, gelecek kuşakların sağlığı ve güvencesi için oluşturulan fonlar, günümüz kuşağına kurşun, hatta ölüm olarak dönebilecek yatırımlara aktarıldı.

Şimdi sırada zorunlu askerliğe dönüş var. Çünkü, Genelkurmay Başkanı General Carlsten Breuer, “Ben bu kadar az askerle savaşa giremem” diyor.  Hedefi: 4 yıl içinde asker sayısını en az 460 bine çıkarmak. Bu da ancak zorunlu askerlikle sağlanabilir.

Almanya’nın bu paniğinin ardında geçenlerde sızdırılan bir Pentagon, yani ABD Savunma Bakanlığı’nın bir gizli belgesi veya bir stratejik kararı bulunuyor: “Avrupa’da bir savaş çıkarsa, ya da Putin bir Avrupa ülkesine (Not: En güçlü aday Litvanya) saldırırsa, ABD’nin desteği en alt seviyede kalacak.” Anlamı: ABD parmağını bile kıpırdatmayacak.

Bu koşullarda, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in “Bildiğimiz NATO bu yaz sonunda artık olmayacak” açıklaması ne anlama geliyor? 

Cevap: Çünkü ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalılar’a karşı “<kendi başınızın çaresine bakın” politikasını ya da yaklaşımını benimsedi.

Zaten hemen yukarıda söz ettiğim Pentagon belgesi de bunu doğruluyor.

Son söz: 24-26 Haziran tarihlerinde Hollanda’nın başkenti Lahey’de  düzenlenecek NATO liderler zirvesi çok şenlikli geçecek.