Ana Sayfa Arama
Yenidoğan Çetesi soruşturması devam ederken Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in de aralarında bulunduğu 13 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, tehdit edilen Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, "Aylin Arslantatar’ın benimle görüşmek istemesi ve tehdide devam etmesi üzerine, şikayeti oluşturdum. Arslantatar bana Tuğçe Toptemel’in tahliye olması gerektiğini, eşimin ve çocuğumun zarar göreceğini, soruşturmadaki kişilerin çok tehlikeli olduklarından, benim onlarla başa çıkamayacağımdan bahsetti. Bu durum sonrası Aylin Arslantatar yönünden kafamda oluşan şüpheler netleşti" dedi.
Yenidoğan Çetesi davası soruşturma aşamasında olduğu dönemde, Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in de aralarında bulunduğu 13 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülecek duruşmada, müşteki Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, aralarında tutuklu sanıklar Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar’ın da bulunduğu 13 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu.

"Arslantatar bana, ‘peşinde tetikçi var, annenle babanı İstanbul’a getirme’ dedi"
Duruşmada, ‘müşteki’ sıfatıyla beyanda bulunan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, Yenidoğan soruşturmasını yürüttüğü sırada tehditler aldığından bahsederek, "O dönem, yenidoğan çetesi olarak bilinen dosyanın soruşturmasını yürütmekteydim. Bu soruşturma süreci devam ederken, tehditler aldım. Bu konu üzerinden Aylin Arslantatar, 30 Ağustos 2024’te, İnstagram üzerinden mesaj attı. Benimle konuşup, soruşturmayı durdurmak istedi. Ben o dönem ailemin yanına, Bolu’ya gidiyordum. Yolda Arslantatar, beni İnstagram üzerinden aradı ve mesaj attı, bana Bolu’ya gittiğimden haberi olduğunu, erkek kardeşimin 9 ay hapis cezası aldıklarını, kız kardeşimin Ankara’da olduğundan bahsetti. Dosyanın çöp olmasını istediler. O dönem annemle babamı hiç görmediğim için İstanbul’a getirmek istiyordum. Bana, ‘peşinde tetikçi var, annenle babanı İstanbul’a getirme’ dedi. O dönem ben, Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürütüyordum. Aylin, bana Tuğçe Toptemel’den bahsetti. Arslantatar bana, 2 yaşındaki kızım ve eşimin olduğunu söyledi. Telefonlarımın dinlendiğinden, takip edildiğimden şüphe duydum. 3 buçuk yıl ailemden ayrı kalma sürecimiz vardı, bu tehditlerden dolayı. Arslantatar’a, şehit kızı olması nedeniyle bir kez çay ikram etmiştim. Benim hakkımdaki söylediği bilgileri bilmesi mümkün değildir." Şeklinde konuştu.

"Arslantatar bana Tuğçe Toptemel’in tahliye olması gerektiğini, eşimin ve çocuğumun zarar göreceğini, soruşturmadaki kişilerin çok tehlikeli olduklarından, benim onlarla başa çıkamayacağımdan bahsetti"
Müşteki savcı Yavuz Engin beyanında, soruşturma aşamasında yaşadıklarını Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcısına ilettiğini belirterek, "Biz yaptığımız işte kendimiz açısından hiçbir şeyden korkmadan görevinize devam edebiliriz ama yakınlarım için kaygı duyarız bu nedenle eşim ve kızımdan ayrı yaşamak zorunda kaldım. Yaşananlardan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcısına bahsettim, kendisi şikayet dilekçesi oluşturmamı istedi, ben de öncesinde 3-4 gün müsaade istedim. Bu sürede, Arslantatar’ın tehdit eylemine aracı olup olmadığını teyit edip, dosyaya dahil olmasını istedim. Aylin Arslantatar’ın benimle görüşmek istemesi ve tehdide devam etmesi üzerine, şikayeti oluşturdum. Arslantatar bana Tuğçe Toptemel’in tahliye olması gerektiğini, eşimin ve çocuğumun zarar göreceğini, soruşturmadaki kişilerin çok tehlikeli olduklarından, benim onlarla başa çıkamayacağımdan bahsetti. Bu durum sonrası Aylin Arslantatar yönünden kafamda oluşan şüpheler netleşti. Başsavcımız, bana sen elindeki her şeyi bize anlat, soruşturmaya ekleyelim, sen bu dosyada mağdursun, bu dosyayı sağlıklı yürümezsin diyerek, gerekli evrakları soruşturma savcısına gönderdim. Arslantatar bana, seni bu işten Mustafa Kemal Zengin kurtarabilir dedi. Zengin ve Arslantatar için bir görüşme ayarladım. Soruşturma savcısı, diğer suç ortaklarının tespiti için fevri davranmamam gerektiğini söylendi. Jandarma tarafından odama bir kamera sistemi kuruldu ve sonrasında bir görüşme gerçekleşti. Görüntülerde izlendiği üzere, Zengin’i bana müsteşar olarak tanıttılar. Ben o anda sessiz kaldım" dedi.

"Mustafa Kemal Zengin bana ’iddianame yazıldıktan sonra kırılan bir kalem var’ dedi"
Müşteki Yavuz Engin beyanın devamında ise, sanık Zengin ile olan görüşmesine değindi. Engin, "Görüşme sırasında kaydedilen görüntülerde, Zengin’in bana parmak sakladığı, kendini istihbarat görevlisi olarak tanıtarak, İnstagram hesaplarını gösterdiği mevcuttur. O an talimata uyarak sessiz kaldım. Bana söylenen tehdit sözleri kamera kayıtlarının dökümlerinde mevcuttur. Benimle görüşmeye geldiklerinde, tek amaçlarının Tuğçe Toptemel’in tahliyesini sağlamak olmadığı, diğer sanıkların da tahliye edilmesini istedikleri bellidir. Arslantatar bana ’sen bize söz vereceksin, bu iş burada çözülecek’ dedi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, konudan bahsederken, ’sana bu şahıslardan çeşitli talepler gelir, sen onları oyalayacaksın’ dedi. Mustafa Kemal Zengin bana ’iddianame yazıldıktan sonra kırılan bir kalem var’ dedi. Aylin bana, ’seni vuramazlarsa, kız kardeşini vuracaklar’ dedi. Kız kardeşimin Van’da yaşadığını söylediler ancak benim kardeşim Van’a hiç gitmedi. Benim mahkemeden ricam, bir daha hiç kimsenin böyle bir şeye cüret etmemesi adına caydırıcı bir ceza verilmesini talep ediyorum" dedi

"Kızımı savunmak isterken, düştüğüm duruma bakın"
Savunma yapan tutuklu sanık ve Yenidoğan Çetesi davasının tutuklu sanıklarından Tuğçe Toptemel’in üvey babası Yavuz Çelik, "Ben niye buradayım anlamıyorum. Bu tutuklama usulsüz bir tutuklama. Soruşturma dosyasında açık ve net bir şekilde yazıyor. Biz de defalarca savcılığa itiraz dilekçesinde bulunuyoruz. Ben et işleri ile ilgileniyorum. Mustafa Kemal Zengin’den sadece kızımın dosyasına bakmasını, bize yardımcı olmasını istedim. Kızımı savunmak isterken, düştüğüm duruma bakın. Dosyada sanık olarak bulunan diğer kişilerin kendi arasındaki meseleler benimle yakından uzaktan alakası yoktur. Sanık Zengin’in soruşturma savcısı Yavuz Engin’i tehdit ettiğini veya tehdit edeceğini bilseydik, bunun cezasını sizden önce biz verirdik. Biz devletini ve milletini seven insanlarız. Mustafa Kemal Zengin’in savcı ile görüşmesine ilişkin içeriğinden haberim yoktu. Öldürmeye teşebbüs iddialarını kabul etmiyorum. Örgüt iddiaları çok saçma bir suçlamadır. Hiç tanımadığım kişilerle bir örgüt kurmamız söz konusu olamayacağı açık ve nettir. Soruşturmada bahsi geçen silah, benim çalışanımın silahıdır. Ben suçsuzum" ifadelerini kullandı.

"Ben savcı değilim şu an mağdurum, savunmanı mahkemeye yap aslanım"
Tutuklu sanık Aylin Arslantatar’ın abisi tutuksuz sanık Tarık Arslantatar ise savunmasında, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Benim kardeşimin işleriyle işim olmaz, sanıklarla illiyet bağım yoktur, Mustafa Kemal Zengin’i tanırım onu da kardeşim Aylin Arslantatar sayesinde istiyorum. Hakkımda soruşturma başlatıldığında, evime operasyon yapıldı. Bu sırada kardeşim Aylin beni aradı. Kardeşimin neden gözaltına alındığını ve evde arama yapma sebebini öğrenirken, adrese gelen savcı ve baro temsilcisi bir açıklama yapmadı. Ben çaresizlik içinde ailem söz konusu olduğu için çaba sarf etmeye başladım. Arama sırasında jandarma görevlilerinden biri sima olarak tanıdık geldi. Ben emekli polis memuruyum. Çok sayıda birimde çalıştım. Aylin emniyete götürülürken neden gözaltına alındığını söylemediler. Benim kardeşim kendi gölgesinden bile korkar. Kardeşim ifade çıkışında, ‘abi içeride senin de ismin konuşuluyor’ dedi. Ben de, ‘konuşsunlar benim neyim var ki?’ dedim. Gece geç saatte eve döndüm, sabaha karşı polis benim evime geldi. Bu soruşturma, şeffaf ve masumiyet karinesine uygun yürütülmedi. Ben hangi kişisel veriyi ele geçirmişim? Bir veriyi temin etmem söz konusu değil. Hukuksuzluklar yüzünden benim çocuklarımın rızkı ile oynandı." Dedi.
Sanık, müşteki savcı Yavuz Engin’e dönerek, savunma yapmaya devam etmesi üzerine, Engin, "Ben savcı değilim şu an mağdurum, savunmanı mahkemeye yap aslanım" dedi.

Duruşma yarına ertelendi
Savunmaların ardından duruşma, diğer sanık ve avukatlarının savunmalarının alınması için yarın saat 10.30’a ertelendi.

İhlas Haber Ajanası
İhlas Haber Ajanası

Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.