
Oğlunun video oyunu merakıyla başladığı kılıç sporu, babasının da katılmasıyla Eskişehir’de ortak bir tutkuya dönüştü. Antrenmanlarda omuz omuza olan baba-oğul, ilk turnuvalarında ise birbirlerine rakip oldu.
Eskişehir’de yaşayan 16 yaşındaki Kıvanç Alpan’ın video oyunlarından esinlenerek adım attığı Tarihi Avrupa Savaş Sanatları (HEMA), 48 yaşındaki babası Tarık Alpan’ın da dahil olmasıyla kuşak farkını ortadan kaldıran anlamlı bir aile aktivitesine dönüştü. Baba ve oğulun birlikte kaliteli vakit geçirmesini sağlayan bu sıra dışı hobi, onları GSB Şehit Suat Çelik Gençlik Merkezi’ndeki antrenmanlardan, rakip olarak karşılaştıkları turnuva minderine taşıdı ve unutulmaz hâtıralar biriktirmelerine vesile oldu.
"Oğlum sayesinde başladım, hastalık gibi oldu"
Spora oğlunun isteği üzerine başladığını ve bu sayede ergenlik dönemindeki oğluyla iletişimini güçlendirdiğini ifade eden baba Tarık Alpan, "Oğlum bir gün HEMA diye bir spor bulduğunu ve başlamak istediğini söyledi. Yaşı küçük olduğu için ona eşlik ettim. Ortamı görünce hocaya ben de yapabilir miyim diye sordum, ’uygun’ dedi. Başladıktan sonra bende hastalık gibi bir şey oldu. Tam da ergenlik döneminde, baba-oğul iletişiminin biraz kopabildiği bir zamanda bu sporu yakaladık ve ileride hatırlayacağımız çok güzel hâtıralar biriktirdik" dedi.
"Cami avlusunda antrenman yaptık"
Antrenmanlara ilk başladıkları zaman yaşadıkları ilginç bir anıyı anlatan Alpan, şunları söyledi:
"İlk dışarıda antrenman yaptığımızda uygun bir yer bulamadık. Yakınımızdaki bir caminin avlusunda ışıklandırma vardı. Orada kıyafetleri giydik ve baba-oğul dövüşmeye başladık. Cami çıkışındaki yaşlı amcalar ’ne oluyor’ diye etrafımıza doluştu. Maskeleri çıkarınca bizi tanıdılar ve bir problem olmadı."
"Hanımdan ’oğlumu yenme’ diye tehdit aldım"
Katıldıkları turnuvada oğluyla rakip olmasının unutulmaz bir an olduğunu belirten Tarık Alpan, eşinden aldığı tehdidi gülerek anlattı:
"Bir çaylaklar turnuvasına katıldık. İkimiz de gruplardan çıktık ve çeyrek finalde karşı karşıya geldik. Maçtan önce hanımdan ’Oğlumu yenme, eve almam seni’ diye tehdit aldım. Oğlum da ’Baba hadi gel seni de aradan çıkartayım’ diye takıldı. Elimden gelen her şeyi yaptım ama 10’a 7 o kazandı. Zaten hanım tarafından göz hapsindeydim. Turnuvanın en genci oğlum, en yaşlısı da bendim. Bu da bizim için ayrı bir anı oldu.",
"Oyun hevesiydi hem sosyalleşip hem spor yapıyorum"
Spora başlama sürecini ve faydalarını detaylandıran Kıvanç Alpan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce oynadığım oyunlardan bu tarz kılıç işlerine heveslendim, sonra internette videolarını gördüm. Türkiye’de bu sporu yapan insanlar var mı diye araştırıp bu kulüple karşılaştım. Babam ilk başta merak edip görmek istedi, gelince o da sevdi ve benimle çalışmalara devam etti. Burada hem yeni insanlarla tanışıyorum hem sevdiğim bir hobiyle ilgileniyorum hem de spor yaparak vücuduma iyi bakıyorum. Herkesin dışarıya çıkıp bir hobisi olmalı. Bu sayede derslerim, hobilerim ve oyun arasında bir denge kurabiliyorum."
Eskişehir’de yaşayan 16 yaşındaki Kıvanç Alpan’ın video oyunlarından esinlenerek adım attığı Tarihi Avrupa Savaş Sanatları (HEMA), 48 yaşındaki babası Tarık Alpan’ın da dahil olmasıyla kuşak farkını ortadan kaldıran anlamlı bir aile aktivitesine dönüştü. Baba ve oğulun birlikte kaliteli vakit geçirmesini sağlayan bu sıra dışı hobi, onları GSB Şehit Suat Çelik Gençlik Merkezi’ndeki antrenmanlardan, rakip olarak karşılaştıkları turnuva minderine taşıdı ve unutulmaz hâtıralar biriktirmelerine vesile oldu.
"Oğlum sayesinde başladım, hastalık gibi oldu"
Spora oğlunun isteği üzerine başladığını ve bu sayede ergenlik dönemindeki oğluyla iletişimini güçlendirdiğini ifade eden baba Tarık Alpan, "Oğlum bir gün HEMA diye bir spor bulduğunu ve başlamak istediğini söyledi. Yaşı küçük olduğu için ona eşlik ettim. Ortamı görünce hocaya ben de yapabilir miyim diye sordum, ’uygun’ dedi. Başladıktan sonra bende hastalık gibi bir şey oldu. Tam da ergenlik döneminde, baba-oğul iletişiminin biraz kopabildiği bir zamanda bu sporu yakaladık ve ileride hatırlayacağımız çok güzel hâtıralar biriktirdik" dedi.
"Cami avlusunda antrenman yaptık"
Antrenmanlara ilk başladıkları zaman yaşadıkları ilginç bir anıyı anlatan Alpan, şunları söyledi:
"İlk dışarıda antrenman yaptığımızda uygun bir yer bulamadık. Yakınımızdaki bir caminin avlusunda ışıklandırma vardı. Orada kıyafetleri giydik ve baba-oğul dövüşmeye başladık. Cami çıkışındaki yaşlı amcalar ’ne oluyor’ diye etrafımıza doluştu. Maskeleri çıkarınca bizi tanıdılar ve bir problem olmadı."
"Hanımdan ’oğlumu yenme’ diye tehdit aldım"
Katıldıkları turnuvada oğluyla rakip olmasının unutulmaz bir an olduğunu belirten Tarık Alpan, eşinden aldığı tehdidi gülerek anlattı:
"Bir çaylaklar turnuvasına katıldık. İkimiz de gruplardan çıktık ve çeyrek finalde karşı karşıya geldik. Maçtan önce hanımdan ’Oğlumu yenme, eve almam seni’ diye tehdit aldım. Oğlum da ’Baba hadi gel seni de aradan çıkartayım’ diye takıldı. Elimden gelen her şeyi yaptım ama 10’a 7 o kazandı. Zaten hanım tarafından göz hapsindeydim. Turnuvanın en genci oğlum, en yaşlısı da bendim. Bu da bizim için ayrı bir anı oldu.",
"Oyun hevesiydi hem sosyalleşip hem spor yapıyorum"
Spora başlama sürecini ve faydalarını detaylandıran Kıvanç Alpan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce oynadığım oyunlardan bu tarz kılıç işlerine heveslendim, sonra internette videolarını gördüm. Türkiye’de bu sporu yapan insanlar var mı diye araştırıp bu kulüple karşılaştım. Babam ilk başta merak edip görmek istedi, gelince o da sevdi ve benimle çalışmalara devam etti. Burada hem yeni insanlarla tanışıyorum hem sevdiğim bir hobiyle ilgileniyorum hem de spor yaparak vücuduma iyi bakıyorum. Herkesin dışarıya çıkıp bir hobisi olmalı. Bu sayede derslerim, hobilerim ve oyun arasında bir denge kurabiliyorum."

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.