İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, "İran, ABD ile savaş halinde değildi ki savunma hakkına başvursun. Siyonist rejim için de durum aynı. ABD’nin savaşa girmesi açık bir saldırganlık. İran halkına verilen zarar uluslararası platformda takip edilecektir" ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarına ilişkin haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bekayi, "Bugün, Siyonist rejimin vahşi saldırısına karşı İran halkının direnişinin 11’inci, ABD’ye karşı verilen mücadelenin 2’nci günüdür. ABD, topraklarımızı kendi savaş uçaklarının oyun alanına çevirdi ve Natanz, Fordow ve İsfahan’daki barışçıl nükleer tesislerimize saldırarak açık bir saldırganlıkta bulundu" dedi. İran halkının tarih boyunca barış yanlısı olduğunu ancak "vatan ve onur" söz konusu olduğunda asla geri adım atmadığını vurgulayan Bekayi, "Silahlı kuvvetlerimiz, meşru müdafaa kapsamında askeri hedefleri meşru hedefler olarak vurmuştur. Bu savaşı biz başlatmadık, bize zorla dayatıldı. İnşallah bu kez düşmanların hedeflerine ulaşmalarına izin vermeyeceğiz ve onları başarısızlığa uğratacağız" ifadelerini kullandı.
"Bu saldırıyı dünyada hiç kimse haklı gösteremez"
ABD’nin bu saldırıda İsrail’le iş birliği ve koordinasyon içinde olduğunu belirten Bekayi, "İran’ın tamamı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) denetiminde olan nükleer tesislerine yönelik saldırılar hukuka aykırı ve suç teşkil eden bir eylemdir. Bu saldırıyı dünyada hiçbir kişi ya da uluslararası kurum haklı gösteremez" dedi.
"İran milleti elindeki tüm imkanlarla bu saldırılara karşı mücadele edecektir"
Son 11 gün içinde çok sayıda masum insanın hayatını kaybettiğini, pek çok imkanın ise haksız yere yok edildiğini belirten Bekayi, "Son saatlerde iki küçük çocuk hayatını kaybetti ayrıca bir ambulans Siyonist rejimin saldırılarıyla doğrudan hedef alındı. İran milleti, topraklarının saldırganların işgali altına girmesine kesinlikle izin vermeyecek ve elindeki tüm imkanlarla bu saldırılara karşı mücadele edecektir" dedi.
"Öncelikli görevimiz, bu haksız savaşa karşı İran’ı korumak"
Bekayi, İran’ın bütünlüğünün tek öncelik olduğunu ve ülkeyi savunurken hiçbir yan konuya izin verilmeyeceğini ifade ederek, "Şu anda en önemli görevimiz, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin desteğiyle başlayan haksız savaşa karşı İran’ı korumaktır. Dünya, İran halkı, tarih ve gelecek nesiller, İranlıların diplomatik bir süreç devam ederken ve 2 gün sonra, savaşın bir parçası olan bir ülkeyle yapılacak müzakereye hazırlanırken saldırıya uğradığını unutmayacaktır" ifadelerini kullandı.
"Savunma ve güvenlik yetkisi tamamen yetkili makamlarda"
Bekayi ayrıca, "Savunmanın nasıl yapılacağı, hangi yöntemlerin kullanılacağı ve düşmanın bu tür saldırıları tekrarlamasının nasıl engelleneceği, yetkili İran makamlarının sorumluluğundadır. Silahlı kuvvetlerimiz, kendi düzenleri içinde İran’ın güvenliğini nasıl sağlayacaklarını iyi bilmekte ve bu konu silahlı kuvvetler seviyesinde ele alınmaktadır" dedi.
"Her devlet, gereken önlemleri almakla yükümlü"
Iran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin Moskova ziyaretine değinen Bekayi, "Rusya, uzun süredir dostane ilişkilerimizin olduğu, Nükleer Anlaşma tarafı, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve komşumuzdur. Bölgedeki gelişmeler Rusya için önemlidir. Stratejik ortak olarak Rusya’dan Güvenlik Konseyi ve bölgesel düzeyde aktif rol bekliyoruz. Arakçi’nin bu ziyareti çok önemli. Diplomatik ilişkimiz olmayan ülkelerle bile görüşmeler yapıyoruz. İran’a yapılan saldırı uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) kuralların ihlalidir. Her devlet, durumu takip edip gereken önlemleri almakla yükümlüdür" dedi.
"İyi niyetli diplomasiye ABD destekli İsrail saldırısı"
Avrupa’nın müzakere talebine ilişkin yaptığı açıklamada, İran’ın diplomasiyi önemsemesinin zayıflık olarak görülmemesi gerektiğini belirten Bekayi, "(Fransa, İngiltere ve Almanya) Üç Avrupa ülkesi, Nükleer Anlaşma ve 2231 sayılı BM Kararı’nın bir parçasıdır. Nükleer Anlaşma’nın tüm taraflarıyla temas halindeydik sadece anlaşmadan çekilen ABD ile görüşmedik. Altıncı tur görüşmelerde, Maskat’ta teklifimizi ABD’ye sunmamız planlanıyordu. Bu görüşme, Maskat’ta ABD tarafının teklifi üzerine yapılacaktı. Gerçek şu ki, İran iyi niyetle diplomatik bir süreç yürütüyordu ancak ABD’nin desteğiyle Siyonist rejimin saldırısına uğradı" dedi.
"Bu kara leke, sonsuza dek ABD’nin alnında kalacak"
ABD’nin saldırıyı "güzel bir operasyon" olarak tanımlamasına tepki gösteren Bekayi, "Bu, uluslararası ilişkiler ve hukukta yeni ve tehlikeli bir gelenek. Açık bir saldırı, suç ve yasa ihlalini nasıl ‘güzel’ olarak tanımlayabilirsiniz? Bu, açıkça saldırganlığı aklamaktır. ABD’nin İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik saldırısı asla meşrulaştırılamaz ve bu kara leke, sonsuza dek ABD’nin alnında kalacaktır" dedi.
"İran, ABD ile savaş halinde değildi"
ABD’nin eyleminin hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Bekayi, "İran, ABD ile savaş halinde değildi ki savunma hakkına başvursun. Siyonist rejim için de durum aynı. ABD’nin savaşa girmesi açık bir saldırganlık. İran halkına verilen zarar uluslararası platformda takip edilecektir" ifadelerini kullandı.