Sevap Ve Günah Üzerine!
Evren bulunuştur ve içerisindeki hareket dualdir ve dualitesi olmayanlar ise dualitik hareketten etkilenerek oluşunu gerçekleştirip, akışa katılır ve biçimini alır. Sevap da akıl ve arzudan, Günah da akıl ve arzudan gelir ancak sebepleri farklıdır ve Sevap olumluyu, Günah ise olumsuzu temsil etmiştir bugüne kadar. -İyilik ve Kötülük bu konudan daha kapsamlı bir konudur ve gelecek yazılarımda belirteceğim- Günah denilen şeyin yapıcılığını ortaya koyarsak, Günah; düzeltici, fazlalığı eriten ve sevaplardan ortaya çıkan durumlara yön veren, biçimlendiren bir olgudur demek mantıklıdır. Belirttiği satırlar Günah’a güzelleme gibi ancak, tanımlar mantığı yönlendirir ve mantık ile kabul edilmiş olanlar birleşince akıl ve zeka görünür olur; fark edilemeyenler fark edilir, söylenemeyen veya söylenmek istenenler ifadeye dökülür.
İnsanca yaşamak için gerekli olan veya insanlardan ve topluluklardan beklenilen doğru niyet, doğru söz, doğru eylem ve doğru çaba beraberce yaşamanın koşulları olduğu gibi, Sevap veya Günah’ın ortaya çıkması için gerekeli olan ortak durum ve hareketler de beraberce yaşadığın her şeye dair farkında ve dikkatli olmaktır. Sevap, anlam ve hareket olarak: “Düzene sokan, düzene sokulması, düzenlenmesi” anlamına gelir, ancak kelime Arapça lisanından Türkçe diline katılmış olduğundan ve din eğilimini işaret ettiğinden dikkatlice kullanılan kelimelerdendir. Bunun yanı sıra Günah’ın kelime kökeni de Sevap ile aynıdır, ancak hareket ve anlam bakımından Sevap’ın eş karşıtıdır. Günah: Karmaşa yaratan, Karmaşıklaştıran veya zorlaştıran anlamına gelip, belirttiğim düzeltici, fazlalığı eriten ve olumlunun bilinmesini sağlayan hareket ve durumları ortaya çıkartır.
Sevap, “Bende yok bunda olsun”, “Ben de var bunda da olsun” yargıları gerektirir ve bu yargılar sebepleri uyandırarak Sevap denilen durumu ortaya çıkartır. Belirttiğim yargıların Sevap denilen durumu veya Sevap isteğini uyandıran sebepleri şunlardır; yardım etmek, gönüllük, alicenaplık, cömertlik, şefkat ve fedakarlıktır ve belirttiğim yargılar bu sebepleri kaçınılmaz kılar ve bu sebepleri içerisinde taşır.
Günah, “Bende yok bunda da olmasın”, “Bu da benim kadar olsun” veya “Bu da diğerleri kadar olsun” temel yargıları gerektirir ve bu yargıların Günah denileni ortaya çıkartan sebepler veya insanı Günah’a sokan sebepler; acımamak, vicdansızlık, oburluk, cimrilik, öfke, inkar, şiddet, riyakarlık, yalancılık ve sahtekârlıktır. Tüm Sevap ve Günah’lar, insanların yaşantısında cinsellik, para, bilgi ve sosyal ve zihinsel yaşam gücü üzerinde etkinlik gösterir ve iyileşme veya bozulma olarak görülür.
Murat Dal
Sosyoloji ve Felsefe Araştırmacısı Yazar