Dünya hayatı bir imtihan yeri. 

İmtihan yeri olduğundan dolayı bazen bazı hadiseler gırtlağımıza kadar çökecek ve malesef boğulacak hale düşeceğiz... Sebebi de bütün yaşadığımız hadiseleri kendi irademiz ile yönetebileceğimizi sanıyoruz. Böyle olduktan sonra da hangi suya düşsek boğuluyoruz. Meşhur bir kaidedir: "kişinin boğulduğu su onun okyanusudur”

Bazen bir genç kazanamadığı üniversite sınavının kendi iradesinden dolayı olduğunu düşünür ve boğulur. Belki içinizden kimileri başka üniversite istiyordu da onda boğulur. Kimileri de vardır ki, yırtılmış pantolonuna kocaman gönlüğünü bağladığından dolayı küçüçük pantolon imtihanından dolayı boğulur, gider! Kimileri de vardır gönlündeki sevdiği kadın ile evlilik olsun ister sevdiği kadına kavuşamazda boğulur gider. Yani bu dünya imtihan yeri olduğundan dolayı boğulabileceğimiz suların sayısı bir hayli fazla. 

Kimileri dünya yükünün altında eziliyor; "Benim çocuklarımın geleceği ne olacak? Sağlık sorunu yaşıyorum acaba ben düzelebilecek miyim?" bunların her sebebinin kendimizden zannetmemiz. 

Bu ve bunun gibi dertlerin altında ezilip kalıyoruz. 

Acaba, 'bunca derdin arasında ezilmemenin formülü var mı?’

Var var.

Bir formülü var. 

Bütün mülkün sahibini bulursak. Çocuğun sahibini bulursak. Annenin sahibini bulursak. Geleceğimin sahibini bulursak ve bu başıma gelen hadiseler kimin elinden geldiğini bulursak işte o zaman bütün üzüntülerimiz bitecek.  

Devam edecek...