Kuru bir cilt, sinirlilik, baş ağrısı… Bu belirtiler çok az su içtiğiniz anlamına gelebilir. Peki su açığını kapatmanız için vücudunuz ne gibi sinyaller gönderiyor?
Fenoreporter - Sağlık Servisi
Vücudumuzun sağlıklı işleyebilmesi için suya çok ama çok ihtiyacımız var. Çünkü bünyemizin yüzde 60-70’ini su oluşturuyor. Uzmanlar, vücudun bir çok işlevinin suya bağlı olduğunu hatırlatıyor: Örneğin, tükürük, gözyaşı, atıkların bedenden atılması gibi…
Vücuttaki su oranının sürekli değiştiğini unutmamalıyız. İdrar, tükürük, gözyaşı ve terle sürekli su kaybediyoruz. Bu kaybı dengelemek için bol su içmeliyiz. Zira vücuttaki su oranı asla yüzde 60’ın altına inmemeli.
Özellikle yazın sıcak günlerinde bu oran neredeyse hayati bir önem taşıyor. Çünkü daha çok terliyorsunuz. Hatta serin havalarda bile bol su içmeyi ihmal etmemelisiniz.
Az su içtiğinizde, kuru bir boğazın çok ötesinde rahatsızlıklar hissedeceksiniz. Çünkü vücudunun size suya ihtiyacı olduğunu anlatmak için bir çok mesaj gönderebiliyor. İşte başlıcaları…
1-Cildiniz daha kuru oluyor: Su eksikliği doğduğunda, vücudunuz kalbin düzgün çalışması ve tansiyonunuzun dengede kalması gibi işlevlere öncelik veriyor. Elbette hücrelerde ve çevrelerinde de su var ama vücut için bunlar yeterli değil. O nedenle su kaybetmekte olduğunuzun ilk belirtiler ciltte ortaya çıkıyor: Daha az esnek, daha kuru ve daha gerilmiş hale geliyor. Dudaklarınız da daha kurulaşıyor, çünkü ciltten parçacıklar kopuyor. Son belirti: İdrarınızın rengi birden koyu sarıya dönüşüyorsa, bilin ki vücudunuza hemen su takviyesi yapmalısınız.
2-Atıklar birikiyor ve dışarı çıkmıyor: Susuz kaldığınızda tuvalete gitme ihtiyacınız azalıyor ve gittiğinizde dışarı çıkmakta sıkıntılar çekiyorsunuz. Anlamı: Giderek daha az dışkıyı bünyeden atabiliyorsunuz. Bu da bağırsaklarda dışkıların birikmesi anlamına geliyor. Dışkıların birikmesi, zehirlerin birikmesi demek. Sonuçları: Kendinizi daha zayıf, daha güçsüz, daha uyuşuk, konsantrasyonu azalmış ve de daha sinirli hissediyorsunuz.
3-Baş ağrıları: Dışkıların birikmesinin yanı sıra, İç ısınız dengesizleşiyor ve tansiyonunuz yükseliyor. Bu iki belirti birleşip baş ağrılarını tetikliyor. Bu ağrılar migrene benziyor ama değil. Kendinizi çok bitkin hissediyorsunuz ve aşırı durumlarda bilinç kaybına kadar götürüyor.
4-Kuru gözler ve sürekli göz kırpma ihtiyacı: Sağlıklı gözlerin her zaman biraz nemli olması gerekiyor. Gözünüzdeki nem oranı azalınca, daha çok ve daha sık göz kırpıyorsunuz. Çünkü göz kırpmak, göz sağlığını, bunun için de nem oranını korumak için yapılan içgüdüsel bir hareket.