Hepimiz onu konuşuyoruz. Kuralları değiştireceğini, alışılmış düzeni dönüştüreceğini ve hatta tüm dinamikleri silip kendi düzenini inşa edeceğini düşünüyoruz. Evet, iletişim dünyası uzun zamandır yapay zekânın yaptıkları ve yapacaklarıyla karşı karşıya. Merak uyandıran, hayret veren, çoğu zaman şaşırdığımız sonuçlara ulaştıran yapay zekâ, iletişim dünyasında bir rüzgâr gibi esiyor.
Ancak bu rüzgârın bir fırtınaya dönmesi çok yakın çünkü gelecekte yapabilecekleri gerçekten de ilham verici... Çoğu bilim kurgu filminde bir düşman gibi hayatımızın orta yerine yerleşen yapay zekâ, iletişimde epey işimize yarayabilir. Yapay zekânın pazarlama dünyasını çeşitli şekillerde etkilediğini ve fark yarattığı çok fazla nokta olduğunu belirten İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, pazarlama ve iletişim dünyasındaki yapay zekâ fırtınasının neleri değiştirebileceğine dikkat çekti.
Veri analizi ile tüketici kararlarını öngörmek kolaylaşıyor
Yapay zekâ destekli araçlar, pazarlama ve iletişim profesyonellerinin çok büyük miktarda veriyi hızlı ve doğru bir şekilde işlemesini ve analiz etmesini sağlıyor. Makine öğrenimi algoritmaları, insanların tespit etmesi zor olacak kalıpları, eğilimleri ve korelasyonları belirleyebiliyor. Bu, pazarlamacıların müşteri davranışı, tercihleri ve pazar eğilimleri hakkında değerli bilgiler edinmesine yardımcı olarak daha bilinçli kararlar alınmasına olanak tanıyor. Üstelik süper kahraman gibi imdada yetişen yapay zekâ algoritmaları, geçmiş verileri ve dış faktörleri analiz ederek kalıpları belirleyebiliyor ve gelecekteki sonuçlar hakkında tahminler yapabiliyor. Böylelikle pazarlama stratejilerini optimize etmek, kaynakları etkili bir şekilde tahsis etmek ve müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek kolaylaşıyor.
Biri, müşteri sadakati mi dedi?
Yapay zekâ bu işe de el atıyor. Bu akıllı yardımcı, iletişimcilerin pazarlama kampanyalarını kişiselleştirmesine ve deneyimleri bireysel müşterilere göre uyarlamasına da olanak tanıyor. Yapay zekâ algoritmaları, müşteri verilerini ve davranışlarını analiz ederek yüksek düzeyde hedeflenmiş içerik, öneriler ve teklifler oluşturabiliyor. Bu düzeyde kişiselleştirme, hiç kuşkusuz müşteri katılımını, memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Gelecekte de artırmaya devam edecek.
Sohbet robotları ve sanal asistanlar artık yeni iş arkadaşlarımız
Yapay zekâ destekli sohbet robotları ve sanal asistanlar, gerçek zamanlı müşteri desteği sağlıyor. Hiç yorulmadan çalışan bu yeni iş arkadaşlarımız; soruları yanıtlıyor, sorunları çözüyor ve çeşitli süreçlerde kullanıcılara rehberlik ediyor. Her zaman istediğimiz cevapları alamasak da kullanıcının belli başlı sorunlarına çözüm sunduğu aşikâr. Bu yapay zekâ sistemleri, müşteri sorgularını anlamak ve yanıtlamak için doğal dil işlemeyi (NLP) ve makine öğrenimini kullanarak insan müdahalesine olan ihtiyacı azaltırken müşteri hizmetlerini de iyileştiriyor.
Her şey, hiç bu kadar hızlı olmamıştı
Yapay zekâ destekli reklam platformları, hedeflenen reklamları en alakalı kitlelere ulaştırmak için verilerden ve algoritmalardan yararlanıyor. Makine öğrenimi algoritmaları; potansiyel dönüşümü gösteren özellikleri, ilgi alanlarını ve davranışları belirlemek için kullanıcı verilerini analiz ediyor. Bu durume iletişimcilerin reklam kampanyalarını optimize etmesine, yatırım getirisini artırmasına ve ilgisiz kitlelere akan reklam harcamalarını azaltmasına yardımcı oluyor. Yapay zekâ aynı zamanda rekabet analizi ve pazar araştırması süreçlerini otomatikleştirip hızlandırabiliyor. Bu, pazarlamacıların rekabet ortamı hakkında bilgi sahibi olmalarına ve verilere dayalı kararlar almalarına katkı sağlıyor.
Kriz yönetiminde daha da proaktif olabiliriz
Yakın gelecekte yapay zekâ ile kriz yönetimi yapmak epey kolaylaşacak! Nasıl mı? Yapay zekâ, iletişim ekiplerine büyük miktarda veriyi analiz ederek ve gerçek zamanlı uyarılar sağlayarak krizleri izleme ve yönetme konusunda yardımcı olabilir. Yapay zekâ destekli araçlar; olumsuz duyguları tespit edebilir, potansiyel itibar risklerini belirleyebilir ve iletişim uzmanlarının hasarı azaltmak için hızlı ve uygun şekilde yanıt vermelerine destek olabilir. Yapay zekâ, kriz müdahale stratejilerini bilgilendirmek için tarihsel krizlere ilişkin içgörüler de sağlayabilir. Buraya kadar her şey çok güzel görünüyor olabilir ama yapay zekâ aynı zamanda veri gizliliği, algoritmik önyargı ve insan gözetimi ihtiyacı gibi etik konuları da gündeme getiriyor. Bu yüzden otomasyon ile insan müdahalesi arasında doğru dengeyi kurmak, pazarlamada yapay zekadan etkin ve sağlıklı bir şekilde yararlanmak için oldukça önemli.