Bir atasözümüz “Can boğazdan gelir” diyor ama doğru değil. Hatta tehlikeli.

Fenoreporter - Sağlık Servisi

Çünkü günümüzün diyetisyenlerine ve doktorlarına göre. “Uzun yaşamak ve kanser. Kronik hastalıklar gib riskleri azaltmanın tek yolu var”: Az yemek!

Bunun da püf noktası: Porsiyonları küçültmek. Elbette bu kişiden kişiye değişiyor. Beslenmesini bazıları günde 100 kalori azaltabilirken, bazıları bunu 500 kaloriye kadar çıkarabiliyor.

Bir farenin günlük tükettiği kalori miktarını yüzde 30-40 azaltırsanız. Ömrü yüzde 30 uzuyor; yani normal hayat süresinden yüzde 30 daha fazla yaşıyor.

Bilim insanlarının 1930’lardan bu yana bildikleri bir deney bu. Farelerin yanı sıra, kurtçuklardan maymunlara kadar küçük-büyük bir çok hayvan türünde denendi; hepsinde aynı sonuçla karşılaşıldı.

Ayrıca bu deneyin uygulandığı tüm hayvanlarda beslenme rejimi sayesinde, kanser tümörlerinin oluşması ve yaşlılığa bağlı kronik hastalıkların ortaya çıkması olasılığının da büyük ölçüde azaldığı belirlendi.

Onca deneye ve ikna edici sonuçlarına rağmen bilim dünyası henüz bir sorunun yanıtını bulamadı: Az kalori tüketmek mi önemli, yoksa az yemek, yani öğün sayısını azaltmak mı?

Cevabı uzmanların açıklamalarında arayalım:

İnsanların günde cinsiyetine, boyuna, yaşına göre ve işini yaparken harcadığı enerjiye bağlı olarak 1.600 ile 3.000 arasında kilokaloriye ihtiyacı var.

Yeni yayınlanan bir araştırmada, daha az kalori tüketmek yaşlanmayı yavaşlatıyor, bu da daha uzun ve daha sağlıklı bir hayat anlamına geliyor.

Bunun en somut örneğini Japonya’nın Okinawa adasında yaşayanlar oluşturuyor: Bir Amerikalı’ya göre yüzde 40 daha az yiyen ada halkı 90, hatta 100 yıl yaşıyor.

Okinawa halkı protein açısından daha zayıf ama taze sebze, meyve, tatlı patates, soya ve balık açısından daha zengin bir beslenme rejimi uyguluyorlar. Az yiyorlar ama ihtiyaçları olan tüm proteinleri alıyorlar.

Peki, az yemek nasıl daha uzun bir hayatın kapılarını açıyor?

Uzmanların cevabı: “Enerji kısıtlaması, kromozomların ucundaki telemer denilen iplikçiklerin daha yavaş kısalmalarına imkan veriyor. Bu da hücrelerin yaşam sürelerini uzatıyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor. Ayrıca organlara ve dokulara daha uzun süre sağlıklı biçimde direnç imkanı sağlıyor.

En önemli nokta: Kalori kısıtlaması, bünyeyi enerji üretmek için kötü  durumdaki hücreleri tüketmeye zorluyor. Bu da yaşlılığa bağlı hastalık risklerini azaltıyor.