Dünya Miras Listesi’nde Yer Alan Türkiye’den 19 Miras Alanını Sizin İçin Derledik. İşte Detaylar:
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas)-1985
Divriği ve civarında en erken yerleşim Hititler Dönemi'ne kadar inmektedir. Cami yöre Mengücekoğulları’nın yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından camisi ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası Türkiye’nin bu listeye giren ilk mimari yapısıdır.
İstanbul'un Tarihi Alanları (İstanbul)-1985
İstanbul geçmişi ile farklı dinleri, kültürleri, toplulukları ve bunların ürünü olan yapıtları benzersiz bir coğrafyada bir araya getiren İstanbul, 1985 tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 4 bölge olarak dahil edilmiştir. Bunlar; Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Sultanahmet Kentsel Arkeolojik Sit Alanı; Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve İstanbul Kara Surları Koruma Alanı’nı içermektedir.
Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir)-1985
Göreme ve civarında kayalara oyulmuş yüzlerce kilise ile olağanüstü zamanlarda güvenlik amacıyla inşa edilmiş Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri gibi yüzlerce yeraltı şehri hala gizemini korumaktadır. 1985 yılında; Göreme Milli Parkı, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Karlık Kilisesi, Aziz Theodore Kilisesi, Karain Güvercinlikleri ve Soğanlı Arkeolojik Alanı olarak yedi bölüm halinde Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.
Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum)-1986
Bir açık hava arkeoloji müzesi konumundaki Hattuşa, Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olmak üzere iki alandan oluşmaktadır. Aşağı Şehir denilen bölgede sivil yaşam alanları yer alır. Yaşam alanlarının ortasında ise Hattuşa’nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak yükselir. İki kült odası olduğu için bu tapınağın, imparatorluğun tanrılarının en büyükleri olan Fırtına Tanrısı Teşup ile Arinna şehrinin Güneş Tanrıçası’na adanmış olduğu kabul edilir. Dönemin mimarisi ve sanatının odak noktası olan, MÖ 1650’lerde kurulmuş Hitit Uygarlığı’nın başkenti Hattuşa 1986 yılından bu yana kültürel varlık olarak Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.
Nemrut Dağı (Adıyaman)-1987
Nemrut Dağı, Anadolu’da Helenistik Dönem’e ait en görkemli kutsal kalıntıları barındırır. Yazıtlara göre I. Antiochos tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Adıyaman ili Kahta ilçesi sınırları içerisinde bulunan, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle Kommagene Krallığı’nın kutsal alanı olarak nitelendirilen Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’nde kültürel varlık olarak yerini almıştır.
Hieropolis-Pamukkale (Denizli)-1988
Pamukkale Travertenleri'nin hemen yanında tüm görkemiyle ayakta duran Pamukkale Hierapolis Antik Kenti'nin kalıntılarının büyük bölümü de bu dönemden. Eşi bulunmaz güzellikteki travertenler ile birlikte bu kalıntılar UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alıyor. İki bin yıl öncesinde Bergama Krallığı Pamukkale Travertenleri’nin çekiciliğine karşı koyamamış ve travertenlerin yanına Hierapolis Kenti’ni inşa etmiştir. Bu dönemde Hierapolis bir termal sağlık merkezi gibi görev yapmış ve şifalı olduğuna inanılan kaynakları binlerce yıl boyunca Anadolu’nun farklı yerlerinden gelip sağlık ve güzellik arayan kişiler tarafından ziyaret edilmiştir.
Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla)-1988
Tarihi MÖ 3000’lere kadar uzanan Xanthos’un, Antik Çağ’da Likya’nın en büyük idari merkezi ve başkenti olduğu bilinmektedir. Xanthos ile birlikte 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne dahil olan Letoon ise bu dönemin en önemli dini merkezlerinden biridir. Xanthos ve Letoon içerdikleri arkeolojik değerler açısından dünya mirasının önemli öğeleridir. Aralarında yaklaşık 4 kilometrelik bir mesafe bulunan yerleşimlerde, Likya dilindeki en uzun ve önemli metinlerin görülebileceği taş yazıtlar yer almaktadır.
Safranbolu Şehri (Karabük)-1994
Safranbolu Evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan, Türk kent kültürünün günümüzde yaşanmasına katkıda bulunan önemli değerlerimizdendir. İlçe merkezinde 18. ve 19. yy. ile 20. yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne ilk giren değerlerinden biri olan Safranbolu, 1994 yılından beri bu listede yer almaktadır.
Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale)-1998
Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da bilinen Troya Antik Kenti UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 1998 yılında girmiştir. MÖ 3000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan kent, Çanakkale il sınırları içinde yer almaktadır.
Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne)-2011
Edirne’nin her yerinden tüm ihtişamı ile görülebilen, dört zarif minaresi, muhteşem kubbesi ile eşsiz bir yapı olan Selimiye Camii dünya tarihinin ünlü mimarlarından birisi olan Mimar Sinan’ın eseridir. Yapımına II.Selim’in emri ile 1568 yılında başlanan caminin inşası binlerce kişinin yoğun çalışması ile yedi yıl sürmüş ve 1575 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı mimarisinin en önemli eseri olarak kabul edilen camiyi Mimar Sinan da “ustalık eserim” olarak tanımlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’dan önce başkentliğini yapmış Edirne şehrindeki Selimiye Camii ve Külliyesi, 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.
Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya)-2012
Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim benzersiz bir özellik sergilemektedir. Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne önerilmiştir. İnsanlık tarihine ışık tutan Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır.
Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa)-2014
Osmanlı İmparatorluğunun ilk başkenti olarak, Uludağ’ın Kuzey-Batı eteklerine kurulmuş olan Bursa ile aynı dönemde Osmanlı vakıf köyü olarak kurulan Cumalıkızık, 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine kaydedilmiştir. Kültürel kategoride Dünya Miras Listesine alınan “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” Dünya Miras Alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I.Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü olmak üzere altı bileşenden oluşmaktadır.
Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir)-2014
Dünya Miras Komitesi'nin 38. dönem toplantısında Kültürel Peyzaj Kategorisi'nde Dünya Miras Listesine alınan ve Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Pergamon (çok katmanlı kent), Kibele Kutsal Alanı, İlyas Tepe, Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe Tümülüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşmaktadır.
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır)-2015
Diyarbakır Kalesi, Surları ve Burçları, bölgede hüküm süren medeniyetlerin, kültürlerin ve dönemin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek, özgünlüğünü ve 7 bin yıllık tarihsel varlığını halen sürdüren orijinal ve özgün kültür varlıkları olarak yaşamakta, dünya tarihi için önemli bir evrensel miras özelliğini korumaktadır. 2015 yılında Almanya Bonn’da düzenlenen Dünya Miras Komitesi 39. Dönem Toplantısı’nda “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı” nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesine karar verildi.
Efes (İzmir)-2015
Antik dönemin en önemli merkezlerinden olan Efes, tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yerleşim alanı olarak kullanılmış ve her dönem çok önemli bir liman kenti olmayı başarıp ticaretin merkezi olmuştur. 2015 yılında Dünya Miras Komitesi 39. Dönem Toplantısında ‘Efes’ Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesine karar verildi.
Ani Arkeolojik Alanı (Kars)-2016
Ani, kayalık üzerinde yükselen konumu, sokakları, çarşıları ve bitişik evleriyle en iyi zamanlarındaki, Byzantion'u andırmaktadır. 90'larda yaşanan Ermenistan depremi ile ağır hasar gören Büyük Katedral ile örenyerindeki bir başka yapı olan Aziz Prkicth veya diğer adıyla Keçel kilisesi ’de Yıldırım düşmesiyle yarısını kaybetmiştir. Şimdi sessizliğin hakim olduğu, öncesinde ise bir din şehri olan Ani; Kordoba, Bagrat, Byzantion gibi krallara asırlarca beşiklik etmiş kozmopolit bir metropoldür. Ortaçağ'ın en büyük ticaret merkezi olduğu düşünüldüğünde metropol tanımlamasının yerinde olduğu yadsınılamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ani Arkeolojik Alanı 2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiştir.
Aphrodisias (Aydın)-2017
Milattan Önce 5. Yüzyılda kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş ve heykelcilik başta olmak üzere önemli sanat merkezi haline gelmiştir. Afrodit tapınağıyla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmış Antik Yunan kentidir. 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilniştir.
Göbekli Tepe (Şanlıurfa)-2018
Kaynaklarda ‘tarihin sıfır noktası’ olarak geçen ve yalnızca dinsel amaçlara hizmet eden bu yerde birden çok tapınak bulunur. Bu yönüyle de yalnızca dünyanın en eski değil, aynı zamanda en büyük tapınma merkezi olarak kabul edilir. Buradaki kazılarda çıkartılan bazı heykel ve taşlar, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiştir.
Arslantepe Höyüğü (Malatya)-2021
Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500'lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı ve metal eserler bulunmuştur. Elde edilen verilere göre arkeologlar o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezi olduğunu söylüyor. 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiştir.
Kaynak:kulturportali.gov.tr