Ella Pick 18 yaşındaki İngiliz, kendini  sürekli sarhoş gibi hissetmesini içkiyi fazla kaçırmasına bağlıyordu. Sonunda doktora gitti. Teşhis: Beyninde tümör oluşmuştu ve sadece bir yıllık ömrü kalmıştı.

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

Ella Pick’in hayatı geçen yıl Haziran ayında alt-üst olmaya başladı. 18 yaşındaki genç İngiliz bir grup kız arkadaşıyla Yunanistan’da tatil yapıyordu. “Gülüp eğleniyorduk. Herhangi bir ağrım, sızım yoktu ama kendimi pek de iyi hissetmiyordum. İçkiye ara verdim.  Geceleri  pek dışarı çıkmamaya başladım. Bu sersemliğimi içkiyi fazla kaçırmaya yordum.

Bugün 19 yaşında olan Ella Pick, şiddetli migren ağrılarıyla kıvranmaya başladı, ayrıca sol gözü de kaymaya başladı. Temmuz ayında bir gün duş sonrası çok şiddetli migren nedeniyle yatağa çakıldı.

'Hastaneye götürüldü. MR’ı çekildi, Scanner ile tarama yapıldı.  Testlerin sonucu çok kötüydü: Genç kızın beyninde bir kitle vardı. Beyin sapına yerleşmişti. Ameliyat edilemeyen ve tedavisi olmayan bir kanserdi bu.Doktorlar genç kıza gerçeği açıklarken çok zorlandılar: “Aşağı-yukarı 12 ay kadar ömrünüz kaldı.”

Ella Pick gerisini şöyle anlatıyor: “Donup kalmıştım. Bugün bile bunun gerçek olduğunu algılamakta zorluk çekiyorum. Çevremdeki herkes de benim bu hastalığım nedeniyle acı çekiyor. Hatta benden de fazla.” Bir süpermarkette çalışan genç kız, British Airwast’te hostes olarak çalışma hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı. Havayolu şirketiyle mülakat randevusunu iptal etti.

Geçen yıl 6 hafta boyunca radyoterapi gören Ella Pick, böylece hastalığın ilerlemesinin yavaşlayacağını umuyordu. Şöyle diyor:

“Doktorlar ne kadar hayatım kaldığını söyleyemiyorlar. Tümörün bulunduğu yer de biydpsi yapılmasını önlüyor.”

İyimser olmaya çalışan Ella Pick, son kontrollerden umudu artmış olarak çıktı: Hastalık ilerlememişti!

Hayata bağlanmak veya tutunmak için süpermarketteki işine geri döndü. Mümkün olduğunca normal yaşamak için çaba harcamaya başladı. “Kalan zamanı veya hayatınızdan faydalanmaya çalışın” diyen genç kız, iç çekerek ekliyor: “18 yaşında başınıza bunların geleceğini düşünebilir misiniz? Sanki bir korku filmi gibi…