Seçil Erzan'ın Kurduğu Saadet Zinciri Böyle Kopmuş! İşte Detaylar!

Bankacı Seçil Erzan'ın tutuklu olarak yargılandığı 'Gizli fon' davası Türkiye'nin gündemine otururken, Erzan'ın kurduğu saadet zincirinin çöküşünün nasıl olduğu ortaya çıktı. 

 

Bankacı Seçil Erzan'ın tutuklu olarak yargılandığı 'Gizli fon' davası Türkiye'nin gündemine otururken, Erzan'ın kurduğu saadet zincirinin çöküşünün nasıl olduğu ortaya çıktı. 

 

Hürriyet’ten Eyüp Serbest’in haberine göre; Seçil Erzan’ın ünlü futbolcular ve iş insanlarıyla kurduğu saadet zincirinin son halkası, paralarını alamayan 2 ‘yatırımcı’nın ihbarıyla banka yetkililerinin dönen dolabı anladığı 7 Nisan’da koptu. Seçil o gün yolun sonuna geldiğini anladı. Çorlu’daki evindeydi... Telefonlarını kapadı, perdeleri sımsıkı örttü... Niyeti bir mektup yazıp intihar etmekti. Son bir kez annesini görmek istedi. Ama onu görünce fikrini değiştirdi... 3 gün sonra da, 10 Nisan’da gözaltına alınıp cezaevine girdi...

 

Jeoloji mühendisliğini bitirdiği halde kendisine meslek olarak bankacılığı seçen Seçil Erzan için ilk başta işler çok yolunda gitmişti. Parlak bir kariyer çizmiş, henüz 24’ünde banka müdürü olmuştu. Ancak başarı hırsı ve kolay para sevdası onu, koptuğunda cezaevinde biten bir zincirin halkası yaptı. Aslında kurduğu dolandırıcılık sisteminin adı ‘ponzi’ ya da yaygın bilinen ismiyle ‘saadet zinciri’ydi. Yüksek kâr getiren fon vaadiyle yatırımcıları sisteme katıyor, ilk yatırım yapanlara ödemeyi sisteme sonradan katılanların parasıyla yapıyordu. Kimler yoktu ki zincirde. Arda Turan, Muslera, Emre Belözoğlu gibi futbol dünyasının ünlü isimlerinden çeşitli sektörlerdeki iş insanlarına kadar birçok kişi ona güvenmiş, paralarını gözü kapalı teslim etmişti.

 

‘PARAMIZI VER’ TELEFONLARI...

 

Fakat bu mutlu zincir, Seçil paraları döndüremeyince gerildikçe gerildi. Herkes parasını aynı anda istemeye başlamıştı. Bir yandan da yüklü borç aldığı tefeciler ölümle tehdit ediyordu. Parasını isteyenlerden biri de işinsanı Bülent Çeviker ve eşi İnci’ydi. Çeviker çifti, özel fona verdiklerini düşünerek iki çantaya koydukları 2 milyon 200 bin doları Florya’daki bir restoranın önünde Seçil Erzan’ın yönlendirdiği Ali Yörük’e teslim etti. Seçil Erzan’ın iddiasına göre Ali Yörük bu paranın içinden 400 bin dolarını alarak gerisini kendisine vermiş. Ancak sözde fonun vadesi gelmesine rağmen Çeviker ailesi ödeme alamadı. İnci Çeviker bankaya gitti, parayı istedi. Seçil Erzan onu çeşitli bahanelerle oyaladı. Bir hafta sonra İnci Çeviker yeniden Seçil Erzan’ı arayıp baskı yapmaya başladı.

 

HİÇ GİDİLMEYEN RANDEVU

 

Bahçeşehir’de kliniği olan dermatolog Evrim Pınar Güzel de yatırımcılardandı. O dönem Denizbank’ın Bahçeşehir Şubesi müdürü olan Seçil Erzan, kliniğine gittiği Evrim Pınar Güzel ile babası Burhan Taşpolat’ı da zincire kattı. Güzel ve babası, Seçil Erzan’a milyonlarca dolar vermişti. Tüm servetleri onun elindeydi ve geri almak istiyorlardı. Seçil baskılardan bunalıp baba-kızı paralarını ödeyeceklerini söyleyip 7 Nisan günü, saat 16.30’da bankaya çağırdı. İnci Çeviker’e de aynı gün banka şubesinin yanındaki pastanede randevu verdi.

 

HER ŞEY BİTTİĞİNDE BU EVDEYDİ

 

Hürriyet muhabiri Ali Rıza Akbulut, Seçil Erzan’ın gözaltına alındığı Çorlu’da bir lüks sitedeki evini görüntülemişti.

 

BANKADA ORTALIK KARIŞIR…

 

7 Nisan 2023 cuma günü parasının vadesinin dolduğunu düşünen İnci Çeviker, pastanede beklemeye başladı. Ancak gelen giden yoktu. Seçil’in telefonuna da ulaşamayınca müdürü olduğu banka şubesine gitti. Elinde Seçil Erzan’dan aldığı imzalı belgeler vardı. Ancak çekmek istediği para banka sisteminde yoktu. Bir anda ortalık karıştı. Bankada çalışanlar durumu genel müdürlüğe bildirdi. Bankanın üst düzey yöneticileri şubeye doluştu. Tam da bu karışıklığın ortasında, Seçil Erzan’ın 7 Nisan’a randevu verdiği Evrim Pınar Güzel ve Burhan Taşpolat da bankaya geldi. Baba-kız ellerindeki 10 milyon TL’den fazla parayı gösteren evrakın sahte olduğunu Denizbank’ın Bölge Müdürü Sermin Tekin’den öğrendi.

 

‘SEÇİL İNTİHAR EDEBİLİR’

 

Seçil o gün telefonların hiçbirine yanıt vermedi. Ona bir türlü ulaşamayan Evrim Pınar Güzel bankadan çıktıktan sonra Seçil’in kuzenim diye tanıştırdığı Nazlı Can’ı aradı. Nazlı Can’ın cevabı, “Seçil’e ulaşamıyorum. İntihar edebilir” oldu. Seçil Erzan için her şeyin bittiği gün 7 Nisan’dı. Artık çarkı çeviremeyeceğini anlamıştı. O gün telefonlarını kapatıp son kez annesini görmek için Çorlu’ya gitti. Amacı intihar etmekti ama annesinin yanına gidince fikrini değiştirdi. 3 gün sonra da gözaltına alındı. 226 yıl hapis istemiyle yargılanmaya başlanan Seçil Erzan’a sorgu sırasında 7 Nisan tarihi özel olarak sorulmadı ama ifadesinde o günün sırrını, “Geçen hafta cuma günü (7 Nisan) inanın intihar etmeyi düşündüm ama onu da beceremedim” diyerek açıkladı.