Say Yayınları'ndan Genetik Bilimi Meraklılarına Yeni Kitap! DNA Genetik Devrimin Öyküsü!

Son dönemde yayınladığı kitaplarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi başaran ünlü yayın evi Say Yayınları, genetik bilimi meraklılarına güncel bilgiler içeren "DNA Genetik Devrimin Öyküsü" eserini yayınladı. 

 

Son dönemde yayınladığı kitaplarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi başaran ünlü yayın evi Say Yayınları, genetik bilimi meraklılarına güncel bilgiler içeren "DNA Genetik Devrimin Öyküsü" eserini yayınladı. Son dönemde yayınladığı kitaplarla geniş kitlelerin beğenisini kazanan ünlü yayın evi Say Yayınları, genetik bilimi meraklılarına güncel bilgiler içeren "DNA Genetik Devrimin Öyküsü" eserini yayınladı.

 

say yayinlari ndan yeni kitap dna genetik devrimin oykusu

 

Genetik bilimi meraklıları için güncel bilgiler içeriyor! 

 

Bundan neredeyse yetmiş yıl önce, o zamanlar sadece yirmi dört yaşında olan James D. Watson, tarihin en büyük bilimsel araştırmalarının birinin gerçekleştirilmesine öncülük ederek, sonradan ekip arkadaşlarıyla “yaşamın sırrı” olarak nitelendirecekleri DNA’nın keşfine büyük katkı sağladı. Bu keşifleri 1962 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’ne layık görüldü. DNA, yaşama ve canlılığa dair tüm dogmaları bir kenara iterek, yaşamın sırrının kimyasal olduğunu gösteren modern genetiğin şekillenmesine ön ayak oldu ve insanlığı, on yıl kadar kısa bir sürede hayal dahi edilemeyecek bir yolculuğa çıkardı. “Yaşamın sırrı” artık bir laboratuvarda, bir bilgisayar ekranında ya da elle tutulur, gözle görülür bir yerdeydi.

 

Watson, moleküler süreçler ve DNA sekanslamadaki gelişen teknolojiler hakkında bilgi verirken DNA’nın insanın kökenine, gruplar ve bireyler olarak kimliklerimize dair anlayışımızı nasıl değiştirdiğimizi anlatıyor; bir noktadan itibaren okuru ırkların, ötekilerin, bizlerin ve sizlerin içinde nötr, salt insan olarak bırakıyor. Bir bilim insanının doğanın harikalarına duyduğu hayranlık ve bir hümanistin derin sempatisiyle harmanlanan DNA: Yaşamın Sırrı, “benzerin benzerini doğurduğuna” ilişkin spekülatif söylemlerden Mendel’in kalıtımın temel yasalarını ortaya çıkarmasıyla başlayan ve DNA'nın yapısının çığır açan keşfiyle sonuçlanan moleküler araştırmaların ayrıntılarıyla aktarıldığı, her düzeyden okur için bir bilimsel tarih anlatısı.

 

Yüzümüzü geleceğe çevirmekten başka çaremiz yok. İnsan genomunu tamamen deşifre ettik ama genlerin verdiği talimatların nasıl yürütüldüğü, gizemini koruyor. İleride insan ömrünün senaryosunu, sineğinkini bildiğimiz kadar iyi öğreneceğiz. İnsan gen ifadesinin motiflerinin kapsamlı bir tanımını (transkriptom) geliştireceğiz. Tüm proteinlerimizin eylemlerinin eksiksiz bir envanterini (proteom) çıkaracağız. Her bir bireyin nasıl oluştuğunu gösteren eksiksiz ve göz kamaştırıcı bir resme sahip olacağız. Bizi oluşturan binlerce molekülden her birinin bizleri nasıl yaptığını öğreneceğiz.

 

Hayatın sırrı 1953’e kadar saklı kalmıştı. Ancak ikili sarmalın keşfi ve bunun mümkün kıldığı genetik devrimle, geleneksel olarak tanrıların elinde tuttuğu güçlerin bir gün bizim olabileceğini düşünmek için gereken temellere ulaştık. Hayat, şu anda bildiğimiz gibi, koordine kimyasal reaksiyonlardan devasa bir diziden fazlası değildir. Bu koordinasyonun “sırrı”, DNA’mızda –yine kimyasal olarak– yazılmış olan nefes kesici derecede karmaşık talimatlar setindedir.