Ukrayna’ya açtığı savaş ile NATO’yu karşısına alan Putin, geçtiğimiz ay Amerika’nın en ünlü muhabiri ile özel bir söyleşi yaptı. Birçok kişi için böyle bir söyleşinin gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen, 21. Yüzyılın belki de en önemli ve en ilginç söyleşisi oldu.
Fenoreporter - Kaan Deniz Türen
Toplamda 2 saat süren görüşmede birçok ilginç noktaya deyindi Başbakan Putin. Fakat benim en çok dikkatimi çeken Putin’in hafızası ve kendi ülkesinin tarihine olan hakimiyeti oldu. Görüşmenin ilk bir saatinde Rusya ve Ukrayna’nın tarihini anlatan Putin yönettiği ülkenin niçin kendisinden sorulduğunu açıkladı adeta.
Görüşmeyi izlerken düşünmeden edemedim, Soğuk savaş döneminden beri araları soğuk olan Rusya ve Amerika’nın, her daim farklı görüşlere sahip, farklı nitelikte başkanları olmuştu fakat görüşler dışında zihinsel ve fiziksel kapasitelerindeki farkları şu an ki kadar belirgin olan iki farklı dünya lideri hiçbir zaman bir araya gelmemişti.
Bloğun bir tarafında yürüyüşünden bile bir katilin izlerini taşıyan, güçlü ve dövüş sanatları eğitimi almış, ehliyetli bir savaşçı, kendi ülkesinin tarihini derinlemesine araştırmış olan ve keskin bir zekaya sahip eski KGB ajanı Vladimir Putin…
Bloğun bir diğer tarafı olan Amerika Birleşik Eyaletleri’nde ise cümlelerini tamamlayamayan, 3metrekartelik kürsüden inerken nerede olduğunu şaşıran ve inmek için yardıma muhtaç duyan, bir ülkeyi yönetmek için gerekli zihinsel ve fiziksel niteliklere sahip olduğu tartışmalı Joe Biden…
Doğu cephesinin liderinin hem zihinsel hem de fiziksel kabiliyeti ile batı cephesinin özgür dünyasını yöneten liderin yetersizliği batının oy verenleri ve demokrasinin kusursuzluğu hakkında akılda soru işaretleri oluşturuyor. Acaba bu kadar yaşlı ve cümlelerini bile tamamlayamayan birini Amerika Birleşik Eyaletlerinin başına kimler seçti?