ABD’de film endüstrisinin kalbi Hollywood’da binlerce senarist ve yazarın ardından oyuncuların da greve gitmesi sektörü durma noktasına getirdi. Yapay zekanın etkisiyle ilgili endişeler ise tarihi grevde büyük rol oynadı.
ABD’de film endüstrisinin kalbi Hollywood’da binlerce senarist ve yazarın ardından oyuncuların da greve gitmesi sektörü durma noktasına getirdi. Yapay zekanın etkisiyle ilgili endişeler ise tarihi grevde büyük rol oynadı. Amerika'da yazarlar ve senaristlerin ardından oyuncuların da greve katılmasıyla 1960 yılından beri ilk kez bu denli çapta bir greve gidilirken yaşananlar Black Mirror dizisinden bir bölüme benzetildi.
Yazarların 2 Mayıs’ta başlayan iş bırakma eyleminin ardından 160 bin üyesi bulunan Oyuncular Birliği’nin (SAG-AFTRA) ulusal kurulu da çalışma şartları ve yapay zeka endişeleri nedeniyle televizyon yapımcısı şirketlerle yaptıkları görüşmeden sonuç alamayınca grev kararı aldıklarını duyurmuştu.
Sendika, ‘Yapay zekanın yaratıcı meslekler için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu’ uyarısında bulunmuştu.
Black Mirror esintisi
BBC‘nin aktardığına göre halihazırda yapay zeka filmlerde kullanılıyor ve seslendirme sanatçılarının yerini yapay zeka tarafından üretilen işlerin aldığı örnekler var. Bunlar daha çok sentezlenmiş sesler ile deepfake ve gençleştirme (de-ageing) gibi görsel efektlerde kullanılıyor şimdilik. SAG-AFTRA sendikasının baş müzakerecisi Duncan Crabtree-Ireland, ‘yapımcıların bir günlük ödenek karşılığında sanatçıların yüzlerini tarayıp sonsuza kadar, istedikleri herhangi bir projede, rıza ve tazminat olmaksızın kullanmak istediğini’ söyledi.
Bu ifadeler, 6’ncı sezonuyla geçen ay Netflix’te izleyiciyle buluşan Black Mirror dizisinin bir bölümünü çağrıştırıyor. Dizinin yeni sezonunun ilk bölümü ‘Joan Is Awful’da, Hollywood yıldızı Salma Hayek’i, yapay zekaya dayalı benzerinin bir yapım şirketi tarafından kendi bilgisi dışında kullanmasına dikkat çekiliyor.
Eğlence sektörünün yapısını çökertecek
Bu yılın başlarında BBC’nin Tech Life programına konuşan film yapımcısı ve yazar Justine Bateman, eğlence sektörünün yapay zekaya ihtiyacı olduğunu hiç düşünmediğini söyledi:
“Teknoloji bir sorunu çözmeli; yapay zeka kullananların ise çözdüğü bir sorun yok. Yazar eksikliğimiz yok, oyuncu eksikliğimiz yok, film yapımcısı eksikliğimiz yok; bu yüzden yapay zekaya ihtiyacımız yok. Yapay zeka kullanımı yaygınlaşırsa, eğlence sektörünün yapısını çökertecektir.”
Yazarların endişeleri
Yapay zeka konusunda endişe duyanlar sadece oyuncular da değil.
Britanya’da TV, film, tiyatro, kitap ve video oyunları yazarlarını temsil eden sendika WGGB’nin de şu tür endişeleri var:
Yapay zeka geliştiricileri yazarların çalışmalarını onların izni olmadan kullanıyor ve yazarların telif haklarını ihlal ediyor.
Yapay zeka araçları, içerik oluşturmak için yapay zekanın nerede kullanıldığını düzgün bir şekilde tanımlamıyor.
Yapay zeka kullanımının artması yazarlar için daha az iş fırsatı yaratacak.
Yapay zeka kullanımı yazarların ücretlerini baskılayacak.
Yapay zeka, yaratıcı endüstrinin ekonomiye ve ulusal kimliğe katkılarını sulandıracak.
Dijital klonlama teknolojileri konusunda uzman avukat Mathilde Pavis telif hakkı yasalarının değişmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yüzünüzün ve sesinizin arabanızdan, dizüstü bilgisayarınızdan, telefonunuzdan, evinizden ya da kitaplarınızdan daha az korunuyor olması insana garip geliyor, ama bugün yasaların durumu bu. Bunun nedeni de yapay zeka teknolojileriyle yeniden kullanılma ve taklit edilme konusunda bu kadar savunmasız olacağımızı düşünmemiş olmamız.”