Hikayesini Öğrenince Daha da Etkileneceğiniz 6 Türküyü Sizin İçin Derledik! İşte Detaylar...
Hekimoğlu Türküsü
Hekimoğlu İbrahim Fatsa'da yaşayan bir gençtir. Gürcü Sefer Ağa'nın yanında çalışmaktadır ve gönlünü Sefer Ağa'nın kızına kaptırır... Ancak kızın nişanlısı Seyyid Ağa bunu öğrenir ve aşıkların peşine düşer. Bu çatışmada Hekimoğlu İbrahim Sefer Ağa'nın bir adamını öldürür. Bir gün Hekimoğlu’nun arkadaşları Seyyid Ağa tarafından pusuya düşürülür. Hekimoğlu intikam için o alana gider ancak kurulan bir oyun ile öldürülür.
‘’Konaklar yaptırdım döşetemedim
Ünye Fatsa bir oldu başedemedim
Ünye Fatsa arası ordu kuruldu
Hekimoğlu dediğin o da vuruldu.’’
Hastane Önünde İncir Ağacı
Komşu kızı ile sözlü olan bir genç askerde vereme yakalanır ve Yozgat’taki Akdağmadeni köyüne döner. Sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Tedavi yetersiz kaldığından gencin İstanbul’a gitmesi gerekir. İstanbul’da kaldığı hastanenin önündeki incir ağacının pencereye yansımasından etkilenerek bu türküyü yazar. Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayan genç hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat’a getiremez, İstanbul’da kalır.
"Hastane önünde incir ağacı,
Doktor bulamadı bana ilacı,
Baş tabib geliyo zehirden acı,
Garip kaldım yüreğime dert oldu,
Ellerin vatanı bana yurt oldu,
Mezarımı kazın bayıra düze,
Yönümü çevirin sıladan yüze,
Benden selam söyleyin sevdiğim gıza,
Başına koysun karalar bağlasın,
Gurbet elde kaldım diye ağlasın..."
Yarim İstanbul’u Mesken Mi Tuttu
Geçim sıkıntısı çeken aileler, evin erkeklerini para kazanması için gurbete gönderirmiş. Anadolu’nun köylerinden iş imkanları için büyük şehirlere gidilir özellikle İstanbul’a çalışmaya gidenler köylerine dönmez İstanbul’da kalırmış. Memlekete bıraktıkları eşleri, nişanlıları da sevdikleri adamın yolunu gözlermiş. Bu türkü de kocası İstanbul’a çalışmaya gidip dönmeyen bir kadının yaktığı ağıttır.
‘’Yarim Istanbul’u Mesken mi Tuttun
Ağam İstanbul’ u mesken mi tuttun aman
Gördün güzelleri beni unuttun aman
Beni evinize köle mi tuttun aman’’
Sarı Gelin
Sarı Gelin, eski çağlardan beri Çoruh ırmağı boyunda yaşayan Hıristiyan Kıpçak beyinin kızıdır. Erzurumlu bir delikanlı, sarışın Kıpçak beyinin kızına âşık olur ve Erzurumlu delikanlı ile sarışın Kıpçak kızının arasında bir aşk başlar. Bey kızını delikanlıya vermez. Delikanlı en sonunda kızı kaçırmaya karar verir. Kıpçak Beyi’nin adamları iki aşığın peşine düşer ve bulduklarında delikanlıyı öldürür. Anonim bir türküdür.
‘’Erzurum çarşı pazar Leylim aman aman leylim aman aman
Leylim aman aman sarı gelin
İçinde bir kız gezer Hop ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yârim’’
Güvercin Uçuverdi (Misket)
Ankara’nın meşhur elma türü ‘misket’ türküye adını vermiştir. Evlerinin önündeki misket ağacına çıkıp yollarını gözlediği için sevdiği Osman Efe tarafından ‘Misket’ adı konan Huriye’nin hikayesini anlatan türküdür. Osman Efe ile Huriye’nin zamanla birbirine aşık olur. Günlerden bir gün, yiğitliğiyle meşhur Kır Ağa Huriye’yi çarşıda görür ve ertesi gün istemeye gelir. Huriye ile Osman Efe’nin olayını duyunca kavga sırasında Osman Efe’nin yiğitliğini gören Kır ağa kendini geri çeker. Evine doğru gelenleri elma ağacının üzerinden görmeye çalışan misket Huriye Osman Efe’yi kalabalık içinden seçemez üzüntüden başı döner ve ağaçtan düşerek son nefesini verir. Osman Efe kızı görünce bir feryat koparır ve bu türküyü yazar.
''Güvercinim uyur mu
Çağırsam uyanır mı, ben yandım aman
Sen orada ben burada
Buna can dayanır mı''
Mağusa Limanı
Kıbrıs Mağusa Limanı’nda hamal olarak çalışan Ali, evli ve bir çocuk babasıdır. Ali her akşam limanın yanındaki meyhanede içer sonra evine geçermiş. Bir gün meyhanede işgalci İngilizler tarafından bölgeye gönderilen yedi Hintli asker ile arasında tartışma çıkar. Ali hepsini haşat eder ertesi gün bu yedi asker ellerinde silahlarla Ali’yi aynı yerde bekler. Ali’yi ibreti alem olsun diye Mağusa Limanı’na zorla getirerek vururlar.
''Magusa Liman'ı limandır, liman aman amman
Beni öldürende yoktur din iman
Beni öldürende yoktur din iman
Uyan Ali'm uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun''