İsrail’in Gazze bombardımanları, çocuklarda korkunç yıkıma neden oldu. Ölenlerin yanı sıra bir veya iki bacağını kaybeden çocuk sayısı o kadar çok ki, gözlemcileri dehşete düşürüyor.
Fenoreporter - Dış Haberler Servisi
13 yaşındaki Layan al-Baz bacaklarının ameliyatla kesildiği hastanede ne zaman geceleri acı içinde uyansa feryat ederek, “Bana bacaklarımı geri verin” diye hıçkırıyor.
Feryatlarına koşup gelenlere de, “Protez istemiyorum. Bana kendi bacaklarımı geri versinler. Doktorlar bunu yapabilir” diyor. Ne zaman ağrı kesicilerin etkisi azalıp gözlerini açsa, kesilmiş bacaklarının yerine sargı bezlerini görüyor.
Layan geçen hafta Han Yunus’ta evlerinin bulunduğu mahallenin bombalanması sırasında yaralandı. Bacaklarını yitirmekle kalmadı, yüzünden ve kollarından da yaralandı. Onlar da sargılı.
Küçük kız iki hıçkırık arasında, “Nasıl okula döneceğim? Arkadaşlarım yürüyor, ben ise hayır” diyor.
Annesi teselli etmeye çalışıyor: “Hep yanında olacağım. Herşey daha iyi olacak. Güzel bir gelecek seni bekliyor.”
47 yaşındaki anne, İsrail bombardımanlarında kızlarından 2’sini ve 2 torununu kaybettiğini anlatıyor, “Torunlarımdan biri henüz birkaç günlüktü” diyor, ekliyor: “Onları morgta teşhis ettim. Vücutları paramparçaydı. Kızlarımdan biri kulağındaki küpelerden tanıdım.”
Gazze’deki Nasır Hastanesi doktorlarından Nahid Ebu Taaamma, “O kadar çok yaralı geliyor ve imkanlarımız o kadar kısıtlı ki, komplikasyonları önlemek için bacakları veya kolları kesmekten başka bir şey yapamıyoruz. Korkunç bir ikilem bu: Ya yaralının hayatını kurtaracaksınız ya da bacaklarını kurtarmaya çalışırken hayatını tehlikeye atacaksınız” diye anlatıyor.
Yeşil bir futbolcu forması ve şortu giymiş olan 14 yaşındaki Ahmet Abu Şahmah, kuzenlerinin yardımıyla koltuk değneklerine tutunarak evlerinin avlusunda yürümeye çalışıyor. Evlerinin bulunduğu Han Yunus mahallesi şimdi baştan sona harabe. Evleri de öyle. Gözleri yaşlı, “Bu avluda top oynardım” diyor.
Ailenin oturduğu binanın bombardımanda çökmesiyle yaralandı, gözlerini hastanede açtı, sağ bacağı kesilmişti. 6 kuzeninin ve bir teyzesinin öldüğünü anlatan Ahmet Abu Şahmah, “Ameliyattan sonra uyandığımda kardeşime ‘Bacağım nerede’ diye sordum. Beni yatıştırmak için, bacağımın yerinde olduğu, anestezi nedeniyle hissetmediğim yalanına başvurdu. Gerçeği ertesi gün ziyaretime gelen kuzenimden öğrendim” diye konuşuyor, ekliyor:
“Çok ağladım. İlk düşündüğüm şey eskisi gibi yürüyemeyeceğim ve futbol oynayamayacağım oldu. Oysa savaştan bir hafta önce bir futbol akademisine kaydolmuştum.”
Ahmet, Barcelona taraftarı, kuzenleri ise Real Madrid’i tutuyorlar. Kuzenlerinden biri, Ferid Abu Şahmah, “Keşki zamanı geriye sarabilsek ve Ahmet’e bacağını geri verebilsek. Öyle bir şey olsa Real Madrid’i hemen bırakır, onun gibi Barcelona taraftarı olurum” diyor gözyaşları içinde...