Ekrem İmamoğlu'na Verilen Siyaset Yasağı Ve Hapis Cezası Olay Oldu! Süreç Şimdi Nasıl Olacak?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret davasında verilen hapis ve siyaset yasağı ceza Türkiye gündemine bomba gibi düşerken, hukukçular süreç ile ilgili değerlendirmelerini Sözcü gazetesine yaptılar. 

 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret davasında verilen hapis ve siyaset yasağı ceza Türkiye gündemine bomba gibi düşerken, hukukçular süreç ile ilgili değerlendirmelerini Sözcü gazetesine yaptılar. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret davasında verilen hapis ve siyaset yasağı ceza Türkiye gündemine bomba gibi düşerken, hukukçular süreç ile ilgili değerlendirmelerini Sözcü gazetesine yaptılar. 

 

Sözcü gazetesinin özel haberine göre; Hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilen İmamoğlu'nun belediye başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili durumu merak konusu oldu. Duayen hukukçular bundan sonra yaşanacak hukuki süreci değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme siyasi yasak anlamına gelen 53. maddenin uygulanmasını da kararına ekledi. Peki bu karar ne anlama geliyor? İmamoğlu’nun başkanlığının düşürülmesi ve cumhurbaşkanlığı adaylığının engellenmesi tedbirleri için önce cezanın istinaf ve Yargıtay tarafından onanması gerekiyor. Bu aşamada Ekrem İmamoğlu’nun avukatları mahkemenin kararını istinafa götürecek. Bölge Adliye Mahkemesi'nin, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı onaması halinde İmamoğlu bu defa kararı Yargıtay’a taşıyacak. Belediye başkanlığı ancak Yargıtay’ın onamasından sonra düşürülebilecek. İmamoğlu Yargıtay’ın kararına kadar belediye başkanlığını sürdürecek.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI 

 

Yargıtay süreci Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraya kalırsa, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı önünde de mevzuat açısından bir sakınca bulunmuyor. TURGUT

 

KAZAN: 3 GÜNDE İSTİNAF, 3 GÜNDE YARGITAY KARARI ÇIKABİLİR

 

Duayen hukukçu Turgut Kazan bundan sonraki süreci şöyle değerlendirdi:  “Bu ifade özgürlüğü kapsamında bir tartışmadır. O yüzden ‘ifade özgürlüğü mü, hakaret mi’ tartışması istinaftan sonra Yargıtay’a gider.  İfade özgürlüğü kapsamında bir tartışma olduğu için, Cumhuriyet Gazetesi davası sırasında kanun değişikliği yapıldı ve istinaftan sonra Yargıtay yolu açıldı. Ama Yargıtay'a gidecek diye ‘altı ayda bitmez’ demiş olmayayım… Türkiye'de yargı kalmadığı için istinaf da istinaf değil, Yargıtay da Yargıtay değil. O nedenle oralarda ne yapılacağını bilmiyorum.”

 

“BU SİYASİ BİR PLANDIR”

 

“Bu planlı bir iş, belli ki siyaset yasağı için amaçlandı. Sonuçta hem İstanbul Belediyesi ele geçirilecek, hem de İmamoğlu için siyaset yasağı gelecek. Onun için planlandı.  Bakın istinafta 3 günde onaylanabilir, ‘3 günde onaylanacak’ demiyorum. Onaylanabilir. ‘Neden 3 günde onaylandı…’ diye bir itiraz yapamazsınız, tartışamazsınız bile. Erdoğan,  “Kardeşim davalar uzun sürüyor diye eleştiriyordunuz, bakın kısa sürdü” diye konuşur.  Düşünün Yargıtay Möntrö açıklaması için bildiri yayınlamıştı. İfade özgürlüğüyle ilgili bir tartışmada emekli amiralleri bir çeşit suçlayıcı bildiri yayınlayan bir Yargıtay olabilir mi… Soma olayında hakimi değiştirerek, daire kararı değiştirilmedi mi… O nedenle Yargıtay margıtay yoktur. Bu bir siyasi plandır. Plan tek adam rejiminin planıdır. Hepsi de tek adam rejiminin önündedir.”

 

PROF. DR. ADEM SÖZÜER: YARGITAY’DA KESİNLEŞİNCEYE KADAR HİÇBİR YASAK SÖZ KONUSU DEĞİL

 

İstanbul Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer’in bundan sonraki sürece ilişkin tespit ve değerlendirmeleri şöyle:

 

Bir kere bu karar kesinleşinceye kadar hiçbir yasak söz konusu olamaz. Hiç mahkum olmamış gibi davranılır. Yasaklar ancak kesinleştikten sonra gündeme gelecektir. Ne zaman kesinleşecek bunu tahmin etmek mümkün değil. Kesinleşmeden önce görevlerine devam edecektir. Bunda şüphe yok. Bütün mesele ne zaman kesinleşeceğiyle ilgili…

 

53. Madde sadece siyasi yasaklarla ilgili değil kamu görevleri bakımından da bir yasak getiriyor. Ancak bu yasaklar karar kesinleşince devreye girecek yani süreçte değil. Peki karar ne zaman kesinleşir. Birincisi istinaf yolu var. İstinafa girecek. Sonra temyiz yolu var. Aslında hakaret suçu temyize tabi bir suç değil. Fakat bu hakaret suçunun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli bir hal olduğu için burAda istisna var. Bu suç bakımından temyize gitmek söz konusu. Bu da sürecin daha da süreceğini gösterir. Peki bu nitelikli hal nedir? Neden dolayı mahkum oldu? Kararı görmedik ama iddianamede, açıkça yazılan maddelere baktığımızda 125. maddenin birçok fıkraları iddianameye yazılmış. Mahkeme de buna göre savcının mütaalasını kabul ettiğine göre, hakaret suçunun cezasının ağırlaştırılmış, nitelikli halinden dolayı bu karar verildi.

 

125. maddenin 3. maddesi de temyize tabi… Bu da Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça yazılıyor. 286. Madde diyor ki; hakaret suçunun bu hali, nitelikli ağırlaştırılmış hali bakımından temyiz yoluna başvurulabilir. Böyle olunca dolayısıyla iki aşama daha var. Bu aşamalar bittikten sonra kesinleşecek. Bu aşamalar ne kadar sürer bir tahmin yapmak mümkün değil. Asıl mesele burada, hiçbir şekilde hızlı hareket etmeyen yargı İmamoğlu söz konusu olunca hızlı hareket ettiği zaman asıl sorunu o doğuruyor. Kurallar her ceza davası için aynı uygulanmalı. Ama belli bir kişi söz konusu olduğu zaman her şey hızlıca hareket edildiği zaman, bu da zaten yargılanmanın adil yürütülmediğine ilişkin kuşkuyu güçlendirir. Hakim değişikliği sonrası böyle gelişmeler olursa. Adil yargılanma olmadığına ilişkin kuşkular daha da güçlenecektir.

 

AVUKAT İSMAİL YILMAZ: “İSTİNAF ONARSA YARGITAY YOLU VAR” 

 

SÖZCÜ Gazetesi Avukatı İsmail Yılmaz şu değerlendirmeyi yaptı: “Mahkeme kararına karşı 7 gün içerisinde bölge Adliye Mahklemesi’ne istinaf başvurusu yapılaması gerekiyor. -Avukatları en kısa sürede başvuruyu yapacaklardır- Eğer istinaf başvurusu reddedilip cezanın onayı yönünde karar verilirse, bu sefer de istinaf kararına karşı Yargıtay yolu var. Bu kararda olduğu gibi TCK 125 maddesi çerçevesinde verilen cezalara karşı, CMK 286/3 maddesi a bendi uyarınca temyiz yolu açıktır. Yani İmamoğlu’na verilen ceza kararı istinaf ve yargıtay süreci sonuna kadar kesin bi karar değildir. Ve bu karar uygulanamaz. Dolayısıyla bugün için İmamoğlu hakkında herhangi bir siyasi yasak söz konusu değildir. Yasaya göre 1 yıl ve üstü kasıtlı suçlar sebebiyle ceza alan belediye başkanının görevi sona erer. Ancak bu maddenin de uygulanabilmesi için İmamoğlu hakkında verilen 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak kararının istinaftan ve Yargıtay’dan onanarak geçmesi gerekiyor. Netice itibariyle yerel mahkeme kararı kesinleşmediği sürece İmamoğlu'nun görevi ile ilgili hiçbir sorun yok. Türkiye'de bu tip dosyaların İstinaf ve Yargıtay süreci ortalama 2 -3 yıl sürmektedir. Eğer birileri bu süreci hızlandırmk için herhangi bir baskı yapmaz ise rutin süreç budur. Sonuç olarak İmamoğluna verilen bu cezayı hem istinaf hem de yargtay onarsa belediye başkanlığının sona ermesinin yolu açılmış olur.”

 

“KESİNLEŞMEDEN SİYASİ YASAK OLMAZ”

 

Avukat Doğuşcan Aydın Aygün sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin şunları söyledi:
“İstinaf aşaması ve Yargıtay aşaması var. Bu da 2-3 senelik bir süreç. Kesinleştikten sonra infaza gidiyor ve siyasi yasak süreci başlıyor. Yargıtay onamazsa, siyasi yasak gelmiş olmuyor. Şu an için Ekrem İmamoğlu hakkında bir siyasi yasak yok.”

 

TCK 53. MADDE 

 

TCK’nin 53. maddesine göre, hak yoksunluğu kural olarak, kasten işlenen bir suçtan ötürü hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları  kullanmaktan (seçme ve seçilme başta olmak üzere) yoksun bırakılmayı ifade ediyor.