Danimarka'nın çok uluslu bankalarında Danske Bank yayınladığı Türkiye raporunda açıkladığı dolar tahmini ile yatırımcıları ürküttü. 

Danimarka'nın çok uluslu bankalarında Danske Bank yayınladığı Türkiye raporunda açıkladığı dolar tahmini ile yatırımcıları ürküttü. Son dönemde küresel çapta yaşanan ekonomik sıkıntılar Türkiye piyasasını da etkilemeye devam ederken, Danimarka'nın çok uluslu bankalarında Danske Bank yayınladığı Türkiye raporunda açıkladığı dolar tahmini ile yatırımcıları ürküttü. 

12 ay sonunda ne kadar olacak? 

Danske Bank analistleri risklerin yukarı yönlü olduğunu vurgulayarak doların 12 ay içinde 20 TL seviyesini görebileceğini öngördü. Danimarka merkezli çok uluslu bankacılık ve finans şirketi, doların 12 ay içinde 20 lirayı bulabileceği tahmininde bulundu. Banka analistlerine göre artan stagflasyon endişeleri ile birlikte sıkılaşan finansal koşullar ve para politikalarında değişiklik beklentisinin bulunmaması Türk lirasının dolara karşı zayıflamaya devam etmesine neden olacak. Kurum 12 aylık süre içinde Dolar/TL ’nin 20 seviyesine çıkacağını öngördü.

Bloomberg HT’nin aktardığına göre Aralarında Antti Ilvonen ve Minna Kuusisto’nın da olduğu Danske Bank analistleri tarafından hazırlanan, 31 Mayıs tarihli ve “Türkiye ve Türk lirası için ‘kusursuz fırtına’ an meselesi” başlıklı raporda, “Bununla birlikte, Türk lirasını son aylarda destekleyen politikaların etkisini kaybetmeye başlamasıyla Türk lirası ile ilgili risklerin daha da aşağı yönlü olduğu, kurun daha da yükselmesi riski bulunduğu” değerlendirmesine yer verildi.

Raporda özellikle kur korumalı mevduatın (KKM) Türk lirasının hızlı şekilde değer kaybetmesi halinde Türkiye ekonomisini mali bir bunalımla baş başa bırakabileceği belirtildi. Raporda “KKM’nin bir sonraki turunun vadesi Haziran’da dolacak ve Türk lirasının son dönemde değer kaybetmesine ve nominal getirilerin yüzde 14 seviyesindeki politika faizinin üzerinde olmasına karşın muhtemelen yatırımcılar çift haneli negatif reel getiriler nedeniyle hayal kırıklığına uğrayacak” değerlendirmeleri yer aldı. Analistler şirketlerin yüksek dış borcunun küresel finansal koşulların sıkılaştığı bir ortamda ilave zorluklara neden olduğuna da dikkat çekti.