Tarih: 21 Temmuz 365. Girit adası çok ama çok güçlü bir depremle sallandı. Deprem öylesine yüksek dalgalardan oluşan bir tsunami yarattı ki, sonuçları Mısır kıyılarını allak-bullak etti. Yetmedi; Libya ve Tunus’un 800 kilometre boyunca uzanan kıyıları da yok oldu.
Fenoreporter - Dış Haberler Servisi
Akdeniz’in beşik gibi sallanan bir deprem kuşağında olduğu biliniyor. Daha kötüsü; yakın bir gelecekte çok güçlü ve yıkıcı bir depremle karşılaşması bekleniyor. Bu tahmin veya öngörü, geçmişteki depremlere dayanarak yapılıyor. Örneğin, Milat’tan Sonra 363, 365 ve 1303 yıllarında meydana gelen depremler Akdeniz havzasına çok yıkıcı hasar verdi.
Bunların en şiddetlilerinden biri 21 Temmuz 365 tarihinde yaşanan depremdi. Bu depremin merkez üssü Girit adasıydı ve gücü de 8 şiddetindeydi. O dönemden kalma yazılarda aynı gün bir tsunaminin Mısır’ın İskenderiye kıyılarını vurduğu anlatılıyor.
Depremin sıra dışı gücü göz önüne alındığında Akdeniz’in diğer kıyılarını etkilediği de tahmin ediliyor, tsunami dalgalarının Libya ve Tunus kıyılarına kadar ulaştığı düşünülüyordu. Ancak jeolojik arşivlerde bunu doğrulayacak bir kanıt bulunmuyordu.
Sonunda bir bilim ekibi Tunus kıyılarındaki tortulları yani çökeltileri incelemeye karar verdi. Özellikle deniz seviyesine göre daha alçak olan, dolayısıyla tsunamiye daha açık ve olduysa geçmişteki tsunamilerin izlerini taşıyabilecek ülkenin doğu sahillerine odaklandı.
Tortulların analizi geçmişe ışık tuttu. Çünkü araştırmacılar hem deniz hayvanlarının kabuklarını, hem de Roma çömlek ürünlerinin kalıntılarını birbirine karışmış olarak buldu. Hatta bazı yerlerde yine Roma döneminde örülmüş duvarların blokları ortaya çıkarıldı.
Buluntular arasında bir lamba, bir tabak, bir tas ve bir amfora da vardı. Hepsi de Milat’tan Sonra 1-4 yıl arasından kalmaydı. Daha sonra bulunanlar karbon testinden geçirildi ve zaman aralığı daha da kısaldı: Buluntular 286-370 yılları arasının ürünüydü.
Bu da Tunus’un doğu kıyılarını 3-4 yüzyıllar arasında bir depremin tetiklediği güçlü bir tsunaminin vurduğunu gösteriyordu. Zaten bir çok tarihi belge de, 4’üncü yılın ikinci yarısında Tunus’un doğusundaki bir çok Roma kentini, özellikle de günümüzdeki Jerba adasını su baskınları sonucu ağır hasar gördüğünü anlatıyordu. Addaki yerleşimin eski adı Menenx idi. Bu felaket sonrası Jerba olarak değiştirilmişti.
Sonuç olarak Tunus’un doğu kıyılarını yüksekliği 4 metreyi bulan ve kıyıdan 500 metre içeriye grebilen dalgaların vurduğu sonucuna varıldı. Bir not daha. Bu felaketin tarihi de tam olarak belirlendi: 21 Temmuz 365’te, merkez üssü 800 kilometre doğudaki Yunanistan yakınlarındaki fay hatlarının hareketlenmesiyle meydana gelen güçlü deprem. İşte bu deprem tsunamiyi tetiklemiş ve Tunusun’un doğusunun yanı sıra Libya kıyılarını da yerle bir etmişti