Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla zaman zaman adından söz ettiren ünlü sanatçı diva Bülent Ersoy ile ünlü türkücü Mustafa Keser arasında yaşanan tartışma en sonunda mahkemeye taşındı.
Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla zaman zaman adından söz ettiren ünlü sanatçı diva Bülent Ersoy ile ünlü türkücü Mustafa Keser arasında yaşanan tartışma en sonunda mahkemeye taşındı. Son dönemde yaptığı açıklamalarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi başaran ünlü sanatçı diva Bülent Ersoy ile ünlü türkücü Mustafa Keser arasında yaşanan tartışma en sonunda mahkemeye taşındı.
Bülent Ersoy ile Mustafa Keser arasında süre gelen tartışma, yargıya taşındı. Ersoy ve Keser birbirlerine karşılıklı olarak, hakarete uğradıkları gerekçesiyle 1 TL'lik tazminat davası açtılar.
Bülent Ersoy, “Benzemez Kimse Bize” adlı programdaki partneri Mustafa Keser’in kendisi için “Seni diva değil divan yaparlar, hiçbir halt bildiğin yok senin” şeklinde sözler söylediğini öne sürmüştü. Keser’in bu sözleriyle kendisine hakaret ettiğini ve kişilik haklarına saldırdığını belirten Ersoy, 1 liralık manevi tazminat davası açtı. Sanatçı dava dilekçesinde, iç dünyasında travma yaşadığını ve toplum önünde itibarının sarsıldığını öne sürdü. Mustafa Keser de bu davaya karşı dava ile yanıt verdi. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne avukatı Kazım Pınarbaşı aracılığıyla başvuran Keser, Bülent Ersoy’un programda kendisine “Kürdo” diye hitap ederek ayrımcılık yaptığını, hakaret ettiğini ve aşağıladığını öne sürdü. Kişilik haklarının zarar gördüğünü belirten Mustafa Keser, Bülent Ersoy’dan 1 lira manevi tazminat istedi.
Yargılandıkları davada fotoğraf paylaştı!
Bülent Ersoy’un yakın arkadaşı Mehmet Yüzüak, 1980’li yıllarda karıştıkları bir kavga nedeniyle mahkemede yargılandıkları kareyi şu notla sosyal medya hesabından paylaştı: “Bir gazetecinin Kuşadası’nda akşam yemeğimizi yerken Diva’mı eliyle taciz etmesi ve benim onu dövmem... Netice ise resimdeki durum. Diva’nın hapse atılması için Ankara’nın da baskısı. Sanki vatanı sattık. Divam Kadınlar Koğuşu Söke’ye, ben Kuşadası’na. Hiç suçumuz yoktu. Gereksiz yere, kötü şekilde yargılandık.”