14 Ağustos 1979’da Las Vegas’ta bir adam boş bir araziden geçerken bir ceset farketti. (Not: Las Vegas’ın kuzeyindeki o boş arazi bugün kentin ana caddesine dönüştü ve sıra sıra otellerle ve casino’larla dolu.) Ceset genç bir kadına aitti. Saçları lüle lüleydi, el ve ayak tırnakları kırmızıya boyanmıştı.

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

Boynunda uçunda plastik bir süs sarkan beyaz metalden bir kolye, ayrıca turkuvaz rengi bir taşla süslü başka bir kolye, sağ elinde yine beyaz metalden bir yüzük vardı. Levi’s bir jean, üstüne de pullarla süslü kırmızı bir yün gömlek giymişti.

Cesedinin bulunmasından 24 saat önce öldüğü saptanan genç kadının kimliği tüm bu detaylara rağmen belirlenemedi ve bulunduğu bölgenin adıyla “Sahara Sue Doe cesedi” diye polis kayıtlarına geçti.

Las Vegas veya çevresinden değildi. DNA teknolojisindeki gelişme sayesinde Las Vegas’a 3 bin kilometre uzaklıktaki Ohio eyaletinin Cincinnati kentinden geldiği ortaya çıktı. Yine DNA testi sayesinde yakınlarına ulaşıldı, onlar da kendi DNA’larından örnek vermeyi kabul ettiler. Böylece cesedin gerçek kimliği tespit edildi. Adaı, Gwenn Marie Story idi.

Kaliforniya’da yaşayan biyolojik babasını bulmak için 1979 yazında 19 yaşındayken Cincinnati’deki evinden ayrılmıştı. 2 erkek arkadaşıyla yolculuk etmişti. 2’si d6e Ağustos ayında onsuz Cincinnati’ye dönmüşlerdi. Genç kızın ailesine de Gwenn’i Las Vegas’ta bıraktıklarını söylemişlerdi. Ondan sonra genç kızdan bir daha haber alınamadı. Şimdi polis soruşturma dosyasını yeniden açtı ve sözkonusu 2 erkek arkadaş üstünde yoğunlaştı. Çünkü bu arada bir cesedin daha kimliği belirlendi: Ceset Gwenn Marie Story’den bir kaç ay önce, 1978 Ekim’inde Las Vegas’ın bulunduğu Nevada eyaletinde bulunan 60 yaşlarındaki Florence Charleston adlı bir kadına aitti. O da Ohio’nun Cincinnati kentinden gelmişti.

İğneyle kuyu kazar gibi kurbanın kimliğine 44 yıl sonra ulaşan polis, bakalım gerçek katili ve cinayet nedenini ne zaman ortaya çıkaracak?