Bir Küçük Gün Işığı Sude Şeyma Korkmaz kimdir? ATV'de yayınlanan Bir Küçük Gün Işığı dizisinde Sude karakterine hayat veren ünlü oyuncu Şeyma Korkmaz ile ilgili bilgiler sosyal medyada ve internette kullanıcılar tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Peki Şeyma Korkmaz kimdir? Nerelidir? Kaç yaşındadır? Cevaplar haberimizde..
Bir Küçük Gün Işığı Sude Şeyma Korkmaz kimdir? ATV'de yayınlanan Bir Küçük Gün Işığı dizisinde Sude karakterine hayat veren ünlü oyuncu Şeyma Korkmaz ile ilgili bilgiler sosyal medyada ve internette kullanıcılar tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Peki Şeyma Korkmaz kimdir? Nerelidir? Kaç yaşındadır? Cevaplar haberimizde..
Bir Küçük Gün Işığı Sude Şeyma Korkmaz kimdir?
Şeyma Korkmaz kimdir? Şeyma Korkmaz, 20 Aralık 1988'de Eskişehir'de, Sabriye ve Kadri Korkmaz çiftinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Genç oyuncu, ilköğretim eğitimini Eskişehir'de bitirdi. 2000 yılında Çanakkale'ye yerleşti ve üniversite dahil geri kalan 11 yıllık eğitim hayatını Çanakkale'de tamamladı.1.72 boyunda olan ünlü oyuncu 55 kilogram ağırlığındadır. Yay burcu olan Korkmaz, kahverengi gözlere sahiptir. Cüneyt Mete ile evlidir. Eskişehir de doğdu, baba tarafından Boşnak kökenli. Bir abisi, bir ablası var. 1 Mayıs 2019 tarihinde ‘Beni Affet’ dizisinde birlikte rol aldığı Cüneyt Mete ile evlendi. “Babam Boşnak ve her kız çocuğu gibi babam ilk aşkım benim. Ona olan hayranlığımdan mı bilmiyorum ama ona çekmiş olmak beni mutlu ediyor.”İlköğretim eğitimini Eskişehir’de tamamladı. 2000 yılında Çanakkale’ye yerleşti ve geri kalan 11 yıllık eğitim hayatını Çanakkale’de tamamladı. Liseyi Çanakkale Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nde okudu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu.
Üniversite zamanlarında fotoğrafçı arkadaşı Sezai Suda’ya modellik yapmaya başladı. Çanakkale’deki bazı mağazaların katalog çekimlerinde yer aldı. “Bunlar aslında tamamen para kazanmak amaçlıydı aslında ama sonra oradaki fotoğraflar televizyon ekranlarında yer almama vesile oldu. Üniversite son sınıftayken hiç unutmuyorum atölye dersindeydim telefonum çaldı. Arayan çok sevdiğim bir ablam Neşe Nohutçu. Bir diziye başlayacaklarını, resimlerimi gösterdiğini ve benimle görüşmek istediklerini söyledi. Oyunculuk yapmak istiyordum ama o zamana kadar hiç bir girişimim olmamıştı. Okul bitsin bakacağım önüme, o zaman öyle düşünüyordum. Heyecanlandım tabii. Sonra iş başladı ve okul (Çanakkale), iş (Ankara) arasında mekik dokudum. İlk önce auditionlara girerek TRT 1’de yayımlanan ‘Hayata Beş Kala’ adlı dizinin Yağmur karakterini kaptım. O dizi kısa sürdü. Sonrasında da ‘Beni Affet’. Araya da bir sinema filmi sıkıştırdım. Birilerinin bir yerlerde kısmeti varmış onu beklermiş. ‘Beni Affet’te benim için öyle. İyi ki de öyle. Projeyi yeğenimin sağlık problemi yüzünden 3-4 kez reddetmek zorunda kaldım ama bir gün telefon geldi tam da o gün hastaneden taburcu oluyorduk. Bunu duyunca cast direktörü Samet Bey ‘O zaman hemen bugün Ankara’ya gelin’ dedi. Bir saat içinde biletler vs. kendimi 4-5 saat sonra Ankara’da buldum.” Televizyon macerasına 2011 yılında, ‘Hayata Beş Kala’ dizisinde canlandırdığı ‘Yağmur’ karakteriyle başladı. ‘Beni Affet’ dizisinde canlandırdığı ‘Feride’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti. Oyunculukta, birlikte rol aldığı partnerinin önemine inanıyor. “Ben şunu gördüm istediğin kadar iyi bir oyuncu ol, karşındaki oyuncunun oynadığı kadar oyunculuğun parlıyor.” Beni Affet’ dizisinin setinde tanıştığı Cüneyt Mete ile olan evliliği en büyük mutluluk kaynaklarından biri. “Biz, film setinde başlayan ilişkimizi saygı, güven ve çok sevgi sayesinde korumayı başarıyoruz.”
Modayı takip etmiyor, kendisine yakışanı giymeyi tercih ediyor. “Moda, aslında bana fazla uzak. Yani, eleştirmek ya da yorum yapmak bana düşmez çünkü çok anlamam, takip de etmem. Bir şeyi moda olduğu için giymem. Bedenine, ruhuna uymuyorsa öyle kötü duruyor ki o kıyafetler insanların üzerinde. Ama mağazalar sezon modasını takip ettikleri için, onları aldığımızda ucundan kıyısından da olsa takip etmiş oluyoruz. Tarzım yok, yani kulağa kötü geldi biliyorum ama o gün kendimi nasıl iyi hissedeceksem öyle giyinirim. Ruh halime bağlı yani. Bazen bohem giyim tarzı iyi hissettirir beni. Baharat tonlarını severim, çizmeler, püsküllü aksesuvarlar, flare ya da İspanyol paça pantolonlar. Bazen, elegant giyim tarzıyla çıkarım şaşırırsınız. Sade ve az renkli kombinler. Gardırobumun vazgeçilmezi, siyah ve beyaz klasik tişörtlerim ve jeanlerim.”